3. Bölüm: "Garcia ve Davies Aileleri"

Start from the beginning
                                    

Matthew içten içe ablasının böyle bir özelliği olmamasına seviniyordu. Kontrol edemediği her şey onun için rahatsız ediciydi. Ayrıca Alexandra bu gene sahip olsaydı hayatı Loca'ya bağlı olacaktı ki bu da başkalarının elinde olan bir yaşam anlamına geliyordu, ablası için böyle bir şey asla istemezdi. Tabii ki babasının bu konudaki mutsuzluğu da oğlana gizli bir zevk veriyordu.

İstediği bilgiyi almış olmanın keyfiyle ayağa kalktı ve kitabı aldığı yere geri bıraktı. Kütüphaneden çıkarak doğruca zindanlara yöneldi. Ortak Salon'un önüne geldiğinde "Zehirli yılanlar." diyerek parolayı söyledi ve içeri girdi. Daha bariz bir şifre konulabilir miydi, diye düşünüyordu Aklına gelen bazı seçenekler yeşil yılanlar, yeşil zindanlar ve zindandaki yılan olmuştu...

Yatakhaneye çıktığında yatağının üstünde mor bir zarf görmüştü. Zarfı eline alıp içindeki mektubu çıkardığında bunun bir davetiye olduğunu fark etti. Slug Kulübü'ne kabul edildiği ve ilk partilerinin cuma günü olacağı yazıyordu. Böyle bir kulübün varlığından bile haberi yoktu. Öğrenci toplulukları zerre kadar ilgisini çekmediği için davetiyeyi buruşturup çalışma masasının altındaki çöp kutusuna attı.


HELEN

Bugün Helen, Lucas ve Austin ilk defa bir görev için geçmişe gideceklerdi. Antik dönemden kalma kitaplarda 50 zaman yolcusunun varlığından bahsedilirdi. Bunların yarısı erkek ve yarısı kadındı. Loca'nın amaçlarından biri 50 zaman yolcusunun kanlarını toplamak ve kronografa aktarmaktı. Kronografın mucidinin kim olduğu bilinmiyordu fakat iki tane kronograf olduğu biliniyordu. Kronograflardan biri yıllar önce çalınmıştı ve hala bulunamamıştı. Dolayısıyla çocukların şu an ki görevi eskiden yaşamış olan gen taşıyıcılarını tek tek ziyaret etmek ve kanlarını almaktı. Bu o kadar kolay bir görev değildi çünkü aralarında Loca'ya karşı olanlar ve kanlarını vermek istemeyenler de vardı. Dört yıldır aldıkları eğitimin sonunda çocuklar artık ilk görevlerine çıkacaklardı ve gidecekleri yıl 1920 idi. Helen'in annesinin kuzeni Margaret Davies ile görüşeceklerdi.

Kronografta 41 zaman yolcusunun kanı bulunuyordu. Geriye dokuz kişi kalıyordu fakat bu dokuz kişiden yalnızca sekizi biliniyordu. Son gen taşıyıcısı henüz doğmamıştı. Helen'e göre son zaman yolcusu onun gelecekteki kızı olacaktı çünkü hâlihazırda yirmi beş erkek vardı ve Garcia ailesinden de gen çıkmıyordu.

"Bu kıyafet sevgili Zümrüt'ümüz için harika bir seçim oldu doğrusu." Bayan Barrile Helen'in üstündekilere hayranlıkla bakıyor ve gizliden gizliye kendi yeteneğiyle de iftihar ediyordu. Lucetta Barrile büyü dünyasındaki en ünlü modacılardan biriydi ve aslen İtalyan'dı. Uzun zamandır Loca'da görev alıyordu ve gen taşıyıcılarının gittikleri döneme uygun kostümlerini ayarlamak onun sorumluluğundaydı. Her zaman yolcusu değerli bir taşı temsil ediyordu ve Helen'in taşı zümrüttü, kadın bu sebeple ona böyle hitap etmişti.

Helen aynada kendine bakarken görüntüsünden memnun kalmıştı. Göğsünü ve sırtını kapatan, diz kapaklarına kadar uzanan, yeşil renkli bol bir elbise giymişti. Üstüne krem tonlarında dolgun kürk bir manto ve özenle yapılmış saçlarının üstüne de kloş şapka. Sivri uçlu, üzeri bantlı siyah ayakkabıları kombinini tamamlıyordu.

Austin'in üzerinde siyah ceket ve çizgili pantolon vardı. Lucas ise gri yelek ve aynı pantolonun bir ton koyusunu giyiyordu. İkisi de bir saat önceden hazır olmuşlardı fakat Helen'in saçı, makyajı ve giyinmesi yeni bitmişti. Gözlerindeki bıkkınlığı gizleme gereği duymadan "Kesinlikle!" demişlerdi aynı anda. Bayan Barrile onlara gözlerini kısarak bakmış ve İtalyanca bir şeyler söylemeye başlamıştı.

Mavros || Harry PotterWhere stories live. Discover now