Kolunu sıkarak geri ittim,
"Şeytan yavrususun ne edeceğin belli mi olur!"
"Sen meleksin sanki elin adamı ile gece gece ne edersin kuytu köşelerde?"

Duyduklarıma inanamadım,
Ne demişti o ablasına,
Hızla ona döndüm omuz silkerek yürümeye devam ettiğinde peşinden giderek kolunu tuttum,
Bana dönmesi ile elimi kaldırarak suratına geçirdim.

Yere düşmesi ile anamın çığlığını duymuştum,
"Hi Nazen!" Kolumu tutup beni geri çeken babamla annem Ayşe'yi kaldırdı,
"Hadsiz seni!!" Elini yanağına koymuş öfkeyle bana bakıyordu,
"Ablanım ben senin ne haddine benimle böyle konuşmak!!"

"Nazen ne yaptın sen kızım!" Babamın önüme geçmesi ile Öfkeli harelerimi ona çevirdim,
"Dili çok uzadı baba neler der bilmezsin!"
Gözleri Ayşe'yi buldu,
"Ne dedin de delirttin ablanı Ayşe?"

Sinirden titreyen elimi sıkarak ona çevirdim gözlerimi,
Yalandan doldurduğu gözlerinden yaşlar akarken sinirle güldüm,
"Bana şeytan dedi baba bende sen melek misin dedim sadece"
Gözlerim irice açıldı,
"Yalancı gebertirim seni-"
"Yeter!"

Bağıran babam ile yutkundum,
"Rezil ettiniz bizi sokak ortasında hayde yürüyün!"
Kolumu bırakması ile yürüdüm Ayşe'nin yanından geçtiğimde öfkeyle kıstım harelerimi.
Bacaksız şeytan.

{•}

Burnumu çekerek elimdeki poşetleri yere indirdim,
"Bey kızıyız biz ne ara bu hallere düştük!"
Selma'nın isyanı ile soluklandım,
Haftanın bir günü pazar kurulurdu,
babam şehirden her ihtiyacımızı giderse de anam pazarını bir türlü bırakmıyordu.

Araba ile gelmiştik lakin anam arabayı eşya doldurup kendini de öne atıp gitmişti,
Bizde kalan poşetleri sırtlamıştık,
"Bekleyelim şurda Memet abi gelir yine" diyerek gölgeye geçtim,
Bu gün hava açıktı.

Selma da poşetlerini alarak yanıma geldi,
"Cihangir ağa ile buluştun mu?" Fısıldayarak konuşan Selma ile gözlerimi kaçırdım,
"Yok gitmedim" diyerek sıkıntıyla etrafa baktım.
"Gitmedim ne demek?"

Şaşkınca konuşan Selma ile omuz silktim,
"Hevesim kursağımda kaldı Ayşe bacaksızı yüzünden!" Kara kaşları yukarı kıvrıldı,
"Gene ne etti şahmeran!"
"Nazenim"

Duyduğum ses ile hızla arkamı döndüm,
Ardında arkadaşları ile tesbihini sallaya sallaya bize doğru gelen Demir ile gözlerim irileşirken hızla ellerinde poşetleriyle gelip giden millete baktım,
Adımı çıkaracaktı sonunda aptal adam!.

"Haddini bilesin Demir bey nerden Nazenin oluyorum!" Öfkeli bakışlarım eşliğinde karşımda durduğunda göğsünü gere gere baktı bana,
"Nazını sevdiğim milletin içinde yükseltme sesini"
Zoruna giderdi tabi.

Ardında duran iki arkadaşı gülüşerek süzdü Selma ile beni,
"Eyy,terbiyesizlere bakın hele oyarım o gözlerinizi!" Demir arkasını dönerek onlara baktığında gözlerini kaçırdılar.

Selma kolumu tutarak geri tuttu beni,
"Bırak bulaşma Nazen gidelim" diyerek poşetleri aldı,
Eğilerek poşetlerimi aldığımda elime uzanan Demir ile geri çekildim,
"Bana bak Demir efendi belanı benden bulma kötü olur!'

Kaşlarını çattı,
"Bana bak hatun edepli ol indir sesini!"
Dirseğim ile bana yaklaşan göğsüne vurdum,
"Get öteye basma damarıma,
Edep dersi vereceğine önce aynının karşısına geç!"

Kolumu tutması ile Selma araya girdi,
"Demir Bey ne edersin sen?" Endişesi ile kolumu çekmeye çalıştım,
"Karışma sen hatun!" Gözleri beni buldu,
"Yılanın başını küçükken ezmek gerek" diyerek laf etmesi ile sinirle güldüm,
"Bak hele,Selma taş getirde ezelim başını!"

Sözlerim ile kolumu çekerek aramızdaki mesafeyi kapattı,
"O burnunu indirmesini bilirim-"
"Hayrola..ne olur burda?"
Cihanım.

Gözlerimi Demir'den çektiğimde etrafta toplanan milleti yeni fark etmiştim,
Cihan'ın saçları girerdi sadece görüş açıma.
Demir'in kolumu sıkarak arkasını dönmesi ile elimi eline geçirerek tırnaklarımı bastırdım.
"Bırak!"

O an başımı kaldırdım,
Demir bileğimi daha sıkı tuttu,
Cihan'ın kaşları çökerek çatılırken gözleri birleşen ellerimizi buldu.
Daha kim alır seni ellerinden Nazen.

Adımları yeri döve döve bize doğru gelirken etrafta toplanan kalabalık geriye çekilerek önümüzü açtı,
Adımları durmadan aramıza girerek bir eli ile Demir'in bileğini bir eli ile benim bileğimi tutup ayırdı.

Arkasında kalırken kahverengi gömleğinin altında kasılan kaslarına dokundum,
"Kime dokunursun sen!!" Demir'i göremediğimden biraz sola kayarak bakmak istesem de Cihan'ın belimi tutarak arkasına çekmesi ile yutkundum.

"Sözlüme dokunurum Cihangir diyeceğin mi var?"
Elimin altındaki beden yok olurken hızla başımı kaldırdım,
Cihan Demir'in boğazına yapışmış sırtını duvara çarpmıştı.

Selma eli kalbinde onları izlerken gülmemek için dudaklarımı ısırdım,
"Benim yarim ne zaman sözlün oldu ha!!"
Demir'in dudakları kıvrıldı,
"Benim sözlüm ne zaman senin yarin oldu önce onu de hele?"
"O hep benimdi!!"
Ellerimi sinirle sıktım.

Gözlerim irileşirken öfkeyle onlara doğru ilerledim,
"Mal mıyım eşya mıyım efendiler!?" Demir'in bakışları bana dönerken Cihan ağır bir şekilde döndü bana,
Gözlerimi kısarak kaşlarımı çattım.
"Biri ağa biri delikanlı..sözde!"

Cihan'ın kaşları anbean çatılırken sinirle Demir'e baktım,
"Ne sanırsın sen kendini de beni sözlün yaparsın,adam olaydın gönlü başkasında olan bir kadına göz koymazdın!"

Elleri yumruk olurken etrafımızı saran kalabalığa kısa bir bakış attı,
Gözlerimi kara harelere çevirdim,
"Ağasın diye ses etmedik tepemize çıktın!"
Öyle ifadesiz duruyordu ki ne diyeceğimi şaşırıyordum.

Duvarın dibindeki taşı gösterdim,
"Adımı ananı,aklından geçireni,hele de yanımdan geçenin kafasını yararım!"

&

Düşünceleriniz nelerdir?.

Beğenmeyi unutmadın değil mi?
👇🏻🌟

NAZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin