"İnan böylesi herkes için en iyisi Mahnisa. Rana Hatun şimdilik bir tehlike olmayabilir ama eninde sonunda önüne çıkacaktı. Senin de evlatların olacak, ne dediğimizi o zaman anlayacaksın," dedi Mihrimah Sultan üzüldüğümü gördüğünde.

1 HAFTA SONRA

-Şehzade Ogeday

Şehzadelerimin annesi Rana Hatun, merdivenlerden düşüp ölmüştü. Ona aşık olmasam da o benim şehzadelerimin annesiydi ve bu yüzden derin bir kedere boğulmuştum. Mahnisa da en az benim kadar üzülmüş, Orhan ve Osman'ı bu süreçte asla yalnız bırakmamıştı. Osman henüz küçüktü çok bir şey anlayamamıştı belki ama Orhan derin bir yas içindeydi.

Sancağa dönme vaktimiz de gelip çatmıştı. Selim ile birlikte Has Bahçe'ye çıktık. İkimiz için de iki tane at vardı. Biz önden gidecektik, haremimiz arkamızdan at arabasıyla gelecekti. Atların önüne geldiğimizde Selim durup bana baktı.

"Kim bilir bir daha ne zaman karşılaşırız. İnşallah aramızda geçen tatsız hadiseler, sürtüşmeler mazide kalmıştır. Seninle böyle ayrılmak istemem."

"Bunu, sırtıma hançerini saplamadan önce düşünecektin Selim. Benim sonumu hazırlamak için ne dümenler çevirdiğini nasıl unuturum?"

"Sen çok mu masumsun Ogeday?"

"Senin gibi hainlik yapmadığım ortada!"

"Öyleyse Lala Mustafa'yı ne diye taktınız peşime? Madem bir günahsızsın, masumsun söyle."

"Bunun benimle bir alakası yok." Selim başını salladı.

"Eminim öyledir. Senin gözünü hırs ve intikam bürümüş Ogeday, kim bilir ne hainlikler peşindesiniz."

"Şehzadelerim lütfen bu münakaşaya bir son verin. Hünkarımızın gözü önünde bu yaptığınız yakışık almaz, sonra zinhar bunun hesabını veremezsiniz." Lala Mustafa'nın yanımıza gelmesiyle ikimiz de atlarımıza doğru yürüdük.

*

"Lala Mustafa'nın Manisa'daki varlığı mühim, böylelikle Selim'in attığı her adımı takip edebileceğiz." Kütahya'ya gelmiş, dairemde Atmaca'yla konuşurduk.

"Şehzade Selim dikkatli olacaklardır, ilaveten Lala Mustafa'ya ne kadar itimat edebiliriz bilmiyorum."

"Lala benden habersiz işler yapsa da her daim iyiliğimi düşünmüştür, sadakatinden şüphem yok." Atmaca başını salladı.

"Elbette lakin Hürrem Sultan'a da sadakatle bağlı olduğunu biliyoruz, mühim haberleri evvela ona bildirecektir."

"Validem de evlatlarını korumak için susacak, göz yumacak. Bunu mu dersin?" diye sorduğumda tekrar başını salladı.

"Doğru, en azından Selim'i kısıtlamış olduk. Seninle yarın tebdil halde çıkalım, kullarımın hali nicedir bir öğrenelim."

"İyi düşündünüz şehzadem zira şikayetler artmış, yokluğunuzda birçok şey ihmal edilmiş."

"Ala."

Ertesi gün Atmaca, Lokman Ağa ve ben dairemde konuşuyorduk. Validem, Lokman Ağa'yı da benimle beraber payitahttan buraya getirmişti.

"İmarethanemin vaziyeti fena, fakire fukaraya yardım değil işkence ediliyor sanki. Ben reayanın sevgisine, muhabbetine mazhar olmak için elimden geleni yaparken Kütahya ahalisi kim bilir neler düşünüyor hakkımda. Nedir bu meselenin aslı astarı Lokman Ağa?"

"Defterlere baktım şehzadem, tahsisatın büyük kısmı tamirini emrettiğiniz Sultan Beyazıt Camii'nin masrafları için ayrılmış. İmarethanenin giderlerine para kalmamış," dedi Lokman Ağa ve elindeki defteri bana uzattı.

İktidar Oyunları | ognis.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin