Hemen toparlandım ve  "Ne zaman yeni biri taşındı karşı binaya? " dedim.

Annem bir kahkaha patlattı. "Sen bu mahallede mi yaşıyorsun kızım? Üç gün önce taşındılar ya. Hatta sen ne bu gürültü diye sinirlenmiştin hatırladınmı."

Annemin gülmesini yanında birden abim ve babam içeriye girdi. Babamın adı Ahmet kendisi biraz bana çekmiş zeki adam vesselam yada benmi ona çekmiş oluyorum her neyse.

Gelelim abime, adı CAN şeytanın vücut bulmuş hali herşeyime karışıyor. Klasik abi modeli işte. Güncelleme hala gelmedi kendisine. Kendisi babamın resmen kopyası saçları ve gözleri babam gibi kahverengi babamın aksine çok fazla vücut çalıştığı için acayip kaslı. Zaten kas olmazsa çokta tipte kazancı yok. '1.89 boy, kaslı erkek' kızlar bu lafı duyunca üstüne atlıyor zaten.

İkisinin de elinde bir sürü poşet vardı. Sorgulayan gözlerle poşetlere bakınca babam "Senin için" dedi. Hemen poşetlere koştum. Çikolata aldıklarını düşünmüştüm.

Poşetleri alıp mutfağa götürdüm ve içini açıp baktığımda büyük bir hayal kırıklığı yaşadım "Bunlar çikolata değil ki." Herkes gülmeye başladı. Babam elindeki Poşetleri mutfağa götüreyim diye oyun oynamıştı. Normal günlük alışveriş yapmışlardı.

Odama çıkacağım sırada abim kolumu tuttu ve bana bir poşet uzattı önce yine benimlen oyun oynadıklarını düşündüm ama açıp içinden bir kutu çikolata çıkarınca. "İşte bu! Arada birde olsa kafan çalışıyor. Abimmm." dedim ve ona sarılmaya çalıştım abim benden kaçıyordu. Bende kovalıyordum.

En sonunda pes etti. Yanağına kocaman bir öpücük bıraktım ve sıkıca sarıldım. Abim durumundan hiç memnun değildi.

"Bırak beni dedim! Öpme! Bak ASYA! " en sonunda geri çekildim.

"Aferin böyle adam ol" dediğinde omzuna vurup çikolatalarımla kaçtım. Abim hala peşimden kovalıyordu. Bu sefer fazla sinirlenmişti. Ya güzelce sövücek yada dövücekti.

İkisini de istemediğim için can havliyle odama girip kapıyı kapattım. Kapıyı kıracak gibi tekmeliyordu. Aşağıdan babam ve annemin gülme sesleri geliyordu.

10 dk sonra ses kesilmişti ya misafirler gelmişti yada abim artık vazgeçmişti. Üstüme siyah bir crop altımda geniş mavi kot pantolon giyidim ve aşağıya indim. Evet tahmin ettiğim gibi misafirler gelmişti.

Masanın bir ucunda babam, onun sağ tarafında annem ve abim vardı. masanın diğer ucunda babamla yaşları hemen hemen aynı, elli yaşlarında siyah takım elbiseli bir adam vardı.

Adamın gözleri yemyeşildi, kahverengi saçları vardı ve beyaz tenliydi suratı kar gibiydi. Onun yanındada aynı şekilde siyah elbiseli bir kadın oturuyordu onunda gözleri yeşildi buna ek olarak dolgun dudakları ve sarı saçları vardı .

Aşağıya indigimde herkesin gözleri bana döndü. Ağız içinde geveleyerek " Hoş geldiniz" dedim. Adam ve kadın yalnızca gülümsemekle yetindi.

Kadın "Semracım. Bu kız çok tatlı"diye konuşmaya başladı adam hala gülümsüyordu . Sanırım adamın sorunları var diye düşünerek abimin yanına oturdum.

Abim pis pis sırıtınca intikamını alacağını anladım. Tam kalkıcakken yerime oturttu, bana sarıldı ve saçlarımı karıştırmaya başladı.

"Çok tatlıdır teyzesi çok çok" dedi. Kolumdan tuttu kadının yanına oturttu "Birazda siz sevin" dedi kadına.

"Hayvanmıyım ben ya" diye çıkıştığımda abimi ittim ve saçımı düzeltmeye çalıştım. Abim "Eh işte az kalır bir yanın yok."diyince daha fazla sinirlendim. Tam ona saldıracakken, kadın kolumu tuttu ve bana sarıldı.     

"Can oğlum gelinime öyle şeyler deme yoksa bozuşuruz." dedi.

"Gelinim mi?" ne saçmalıyor bu kadın? Anneme sorgulayan gözlerle baktığımda, gözlerini kaçırıyordu. Artık her gelen misafirin beni oğluyla tanıştırmak istemesinden sıkılmıştım. Evliyim desem ne olabilirdi. Çok saçma planlar yapıyorum.

"Evet canım gelinim" diye daha sıkı sarılmaya başladı. "Bana sarılmaya devam ederseniz ya kemiklerim kırılacak yada nefessizlikten ölücem." diyince kadın beni bıraktı.

"Ben emine hatırlamadınmı eskidende bu mahallede oturuyorduk." Kafamı olumsuz anlamda sallayınca kadın sessizce önüne döndü.

"Gelinim derken?" dedim. Kadın annemle babama baktı rengi gitmişti. O pembe yanakalardan eser yoktu. Emine teyze kocasına döndüğünde kafamı baktığı yöne çevirdim. Karşımdaki o gülen adam resmen öfkeden deliye dönmüştü.

Neden bu kadar kızdığında anlam vermeye çalışırken adam sertçe babama döndü "Kıza hala söylemediniz mi?" dedi.

Babam, sesi titreyerek "Si-sinan bey sakin olun şimdilik yemek yiyelim ben uygun bir zamanda asyayla konuşacağım" dediğinde adam başını aşağı yukarı salladı ve yemeğini yemeğe devam etti.

Masada uzun bir sessizlik oldu. Kimse ağzını açmıyordu bu kadın ne saçmalıyordu ne gelininden bahsediyordu.

İlk bölüm bitti 

Nasıl buldunuz? klasik watpad kitabı işte nasıl bulucaksiniz sjdjdjnsmsks

Karakterlerle ilgili yorumlarınız neler?

Deli misin? Where stories live. Discover now