1. Bölüm

10.6K 312 45
                                    


Kurgu değiştirilmiştir.

Zehir- 1. Bölüm

Elimdeki botu giyerek fermuarını çektim. Arkama dönerek beni bekleyen anneme uzanıp sarıldım.

"Bugün geç gelebilirim staj uzun sürecek." Annem kapıyı aralayıp konuştu. "Tamam ama haber ver." Başımı sallayarak evden çıktım. Hava soğuk ve yağışlıydı. Boynuma sardığım atkıyı burnuma kadar çekerek bir kaç sokak ardında olan otobana doğru yürümeye başladım.

Bir yandan yürürken diğer yandan stajda uygulayacağım pratikleri yazılı olarak tekrar ediyordum.

Saç diplerime kadar hissettiğim soğuk kalp atışlarımı hızlandırıyordu. Bineceğim otobüse bir kaç dakika kalması ile çantamı omzumdan alarak ellerimin arasına koyarak koşmaya başladım.

Hastaneye giden tek araçtı ve kesinlikle kaçırmak istemiyordum. Zaten eğitim veren doktor biz stajyerlere pekte sıcak bakmıyorum her ne kadar normal bir şey olarak karşılansada garip hissettiriyordu.

İstanbul trafiğinin üzerine açılmış araba farları gelen otobüslerin numarasını görmemi engelleniyordu. Durağa yaklaştığımda hızımı düşürerek yürümeye devam ettim. Kalp atışlarım hızlı olarak attığı için ağzımdan nefes alıp veriyordum ve aldığım nefesler bana yetmiyordu.

Montumun cebinden çıkardığım akbili elimde hazır tutarak kaldırım kenarında beklemeye başladım. İlerlemek bilmeyen İstanbul trafiği beni bunaltıyordu. Otobüsün yaklaşması ile kaldırımdan inip bir kaç adım yola yaklaştım.

Sol tarafta duran otobüse doğru hızla yürüyerek akbili basıp insan ile dolu yerde tutunacak bir yer arıyordum en sonunda ellerimi yukarıdaki demire koymak durumunda kaldım. Cebimdeki telefonu alarak arama kaydındaki son kişinin üzerine tıkladım. Arada sallansamda dengemi bozmamaya gayret ediyordum.

Telefonu kulağıma yaklaştırarak açılmasını bekledim. Otobüsün havasız atmosferi şimdi de beni terketmişti.

"Efendim Adal." İnmek için ayağa kalkan adamın hemen arkasından koltuğa otururak arkama yaslandım. "Neredesin? Dün akşamdan beni sana ulaşmaya çalışıyorum."

Yarım dakika boyunca ses gelmeyince ekrana bakıp konuştum. "Vefa orada mısın?" Karşı taraftan onaylar tarzı mırıltı geldiğinde telefonu kulağıma bastırarak "Sen iyi misin? Ne oldu?"

Aniden telefon kapandığında tekrar aramak için numaraya tıklandığımda telefonun kapanmış olduğunu anladım. Umarım Vefa iyidir.

Hastaneye yaklaştığımda içimdeki şüphe büyümeye başlamıştı. Onu bu kadar merak etmemin nedeni babasının belalı bir insan olduğu içindi. Düğmeye basarak inmek için ayağa kalktım. Gidip onu görmeliydim. Eğer yetişirsem tekrar hastaneye geri gelebilirdim.

Otobüs durağından hızla karşı durağa geçip Vefanın evine giden otobüsü beklemeye başladım. Şanslıyım ki buradan geçen çoğu otobüs oradan geçiyordu. Telefonu açarak Annesinin numarasını aradım sonunda bulduğumda daha arayalı bir kaç saniye olmadan reddetti.

Neredeyse dibime girmiş otobüs ile bir kaç adım gerileyerek otobüse bindim. Saate baktığımda 8'e on kalmıştı. Hâlâ kucağımda olan çantayı omzuma atarak son kez Vefayı aradım fakat ulaşılamıyordu. Artık başının dertte olduğuna emindim.

Ortaokuldan beri Vefa ile arkadaştık ve babasını tanıdığımdan itibaren hep serseri ve ayyaş bir adam olmuştu. Kumar borçları yüzünden tefeciye gitmiş ve tefeciye parasını vermemişti. Sonuç olarak Vefa işe girmek zorunda kalmıştı. Her ne kadar ona evden git demek istesem de kendimi zor tutuyordum.

ZehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin