5🔥

22.5K 1.7K 713
                                    

Bölüm Şarkısı: Aslı Güngör / Son Öpücük

🔥

İhanet bir kez değdi mi tene,
Dönüşü yoktur geriye.
Bir kere girdi mi araya kırgınlık,
O zaman kapı kalır hep aralık.
Çıkmaz dudaklardan o iki hece,
Kimse diyemez; gitme.
Atamazsın içinden sevsen de...
İhanet bir kez değdi mi tene;
Gerisi acı gerisi yalan gerisi ayrılık...

🔥

Oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayınız...

Keyifli okumalar!

🔥

"Timur yapmadık de kandırdım de söz veriyorum kızmayacağım." Elim ayağım tutmadı, bedenim sendelerken Timur kollarımdan sıkıca tuttu.

"Olmayan bir şeyi diyemem Sevda artık içimde tutmaya dayanamıyorum. Sana olam sevdam boyumu aşmışken de senden uzak duramıyorum." Mavileri büyük bir yenilgiyle bakarken elimi ağrıyan kalbime koydum.

Ben, bunu nasıl yapmıştım?

Kendimi ondan geri çektiğimde beni sardığı kolları boşluğa düştü. Arkamdaki duvara sırtımı verdiğimde titreyen dizlerime dayanamayıp çöktüm. Nefes alamadığımı hissettiğim o an ellerim boğazıma yapıştı. Galiba ölüyordum çünkü bedenim ruhumdan çıkıyor gibiydi. Süzüldüğümü hissediyordum. Ölmek o an hiçte yabancı gelmedi, aksine içine daha çok çekilip tamamen kaybolmak istedim o hissin. Kaybolmak, yok olmak, dünya üstünden tamamen silinmek. Aklımdan geçen tek düşünce buydu.

"Sevda kendine zarar veriyorsun." Ellerimin üstüne yerleşen eller sertçe çekiştirirken beni sesi uzaktan puslu bir havadan ayrılıp ulaşıyordu sanki bana.

Boynuma batan tırnaklarımla anladım ki kendi nefesimi kesen bendim. Öyle sıkı tutuyordu ki ellerim boynumu tek hamlede kırıp o çıt sesinden sonra rahatlayacak gibiydi. İçim bomboştu, ruhu çekilmiş bir bedenden ibarettim sanki. Gözlerim geriye doğru kayarken ellerimi bedenimden ayırdı ve ciğerlerim aldığı nefesle sıkıştı. Beynim çoktan ölmem gerektiğini anlamıştı, böyle yaşayamazdım. Olmazdı, yapamazdım.

"Sevda ne olur kendine gel!" Omuzlarımdan tutulup sarsıldığımda başımı kaldırıp mavi gözlerine baktım.

"Öldürmek istiyorsan çekip vursaydın Timur. İnan bu kadar yanmazdı canım." Güçsüz çıkan sesim biraz önce boynuna sarılan ellerimle daha da kısık bir hâl almıştı.

"Özür dilerim, özür dilerim Sevda. Çok özür dilerim." Beni kendine çekip sıkıca sarıldı bırakmak istemeyerek. Sarılışı o kadar sıkıydı ki bırakmayacak gibi hissettim.

Gözlerim kapandığında avuçları arasından kayıp gittim. Başım omzuna düştüğünde bir terslik olduğunu anlamıştı. Bilincim tam olarak kapanmasa da gözlerimi açamıyordum. Kucağına almıştı beni, sert zemini artık hissetmiyorum. O defalarca benim ismimi söyledi, ben defalarca onunla olduğumu söylediği cümlede öldüm.

Araba sesini duyduğumda karanlık zihnimi daha çok ele geçirdi ve ben bir daha uyanmamak isteyerek o karanlığı kabullendim. Eğer bir kez daha gözlerimi bu dünyaya açarsam, yapacaklarımdan korktum. Ölmüş olmamı dileyeceklerdi.

🔥🔥🔥

Kara

Bütün yapraklar sararıp sokarken sonbahar gelmişti. Ayrılığın mevsimi olduğu için miydi bilmem sevemedim ne Eylül'ü ne de Ekimi. Ama ben en çok Ağustos yaraladı, sevdiğim kadınla asla kavuşamadığım 28'i.

Sevda Karası (1 Mayıs'ta kalkacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin