²

350 56 44
                                    

"Yemeğini yememişsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yemeğini yememişsin."

Gıcırdayan kapının sesi beni o kadar rahatsız ediyordu ki gözlerimi sıkıca birbirine bastırıp tekrar açarak ona doğru baktım.

Günlerdir ortada olmaması ben de merak uyandırmıştı. İtiraf edeyim ondan korkuyordum ve günlerdir sırf gelir ve bir şeyler söyler diye özgünlüğümü hep açık bırakmıştım.

Burada olmadığını bilseydim asla yapmazdım böyle bir şey çünkü artık canım yanıyordu.

"Uzun zamandır yoktun" diye söylenerek kaldırdığım kafamı tekrar soğuk zemine bıraktım.

Hiç gücüm kalmamıştı. Kahraman arkadaşlarımın gelip beni kurtarması umuduyla günlerimi burada geçiyordum.

Bugün hangi gündü onu unutmuştum bile.

Kapı sesinin beni rahatsız ettiğinin farkında olsa bile hiçbir şey yapmıyordu. Zaten yapmasını da beklemiyordum. Bu ceset kokulu piçin beni yakmaması bile mucizeydi.

Haftalardır buradaydım ama ne bir kahraman beni bulabilmişti ne de bunların amacını anlayabilmiştim. Sadece elimde birden fazla delil olsun diye tüm gücümle ona dair her şeyi belgeliyordum.

O ve arkadaşları bunun farkında olsa bile hiçbir şey esirgemiyordu tavırlarından. Gün içinde özgünlüğümü açık bırakmak artık gözümü yoruyordu ve kör olmaktan korkacak duruma gelmiştim.

Ayrıca açtım. Haftalardır mideme düzgün bir yemek girmemişti. Verdikleri konserve yemekleri midem almıyordu.

Bu katiller için üzülmeye bile başlayacaktım. Nasıl besleniyorlardı böyle?

"Yemeğini yemezsen burada ölüp gidersin ve ben yeni bir hedef bulmak zorunda kalırım. Beni bu zahmete sokmayacak ve benim haberimi yapmaya yardımcı olacaksın, değil mi? İyi anlaşalım."

Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp görüşümü netleştirmeye çalıştım ama sol gözüm bulanık görmeme sebep oluyordu.

Bana doğru birkaç adım atıp dibimde belirdikten sonra eğilip elini bana doğru yaklaştırdı. Beni yakma korkusundan kendimi geri çekmeye çalışsam da arkamdaki duvar buna izin vermiyordu.

"Ne yapıyorsun?! Uzak dur! Yardım edin!"

Eli sol gözümü kapattığında açıkta kalan gözümle onu izlemeye başladım.

"Sakin ol. Kendine daha fazla zarar vermene engel oluyorum."

Yüz ifadesinden bir şeyler çıkarmak çok zordu. Bir katilin ne yapacağı belli olmazdı.

"Gözünü ve özgünlüğünü kaybedeceksin bu gidişle. Bir daha ben istemediğim sürece özgünlüğünü kullanamazsın."

Elini çektikten sonra normale dönen gözümü bir süre incelemiş ve elini gözümün altında bir süre gezdirmişti.

Poison - Dabi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin