six

94 20 14
                                    

"Alo? Ryujin, okul çok karışık acil damlaman lazım." dedi Ning Ryujin'e. Hasta olduğu için bugün okula gitmeycekti normalde.

"Yine ne oldu Ning?" dedi Ryujin.

"Jisu senin hakkında saçma şeyler yayıyor." Duyduğu şey ile sinirleri tavan yaptı adeta. Bu kız fazla cesaretliydi. Sakin olmaya çalıştı.

"Ne gibi saçma şeyler?"

"Bunu yüz yüze konuşmamız daha mantıklı aslında ama gelmek için gaza ihtiyacın var gibi."

Ryujin'in gözleri dolmaya başladı. Olayların nasıl bu hale geldiğini asla anlamıyordu. Beomgyu ile hiçbir zaman sevgili olamamışlardı. Çünkü Beomgyu ciddi ilişkilere gelebilen bir insan değildi. İlk o Ryujin'in peşinde  koşmustu. Onu baloya davet etmişti hatta dansa kaldırmıştı. Uzun zaman sonra ilk defa bir adamın kollarında bu kadar mutluydu. Uzun zaman sonra gerçekten sevgiyi hissediyordu.

Ryujin o zamanlar ailesi ile kavgalıydı. Ning'in evinde kalıyordu. Belki de yalnızlıktan o gün Beomgyu'ya çok bağlanmıştı. Sonraki gün o Beomgyu'yu yemeğe çağırdı. Bir ay beraber takıldılar fakat Beomgyu hep gizli soğuk adamı oynuyordu. Ryujin bundan sıkılmıştı yavaş yavaş. O da Beomgyu'ya soğuk yapmaya karar verdi. Ondan uzaklaşıyordu. Beomgyu, Ryujin için o kadar anlaşılmazdı ki Ryujin ondan uzaklaşmaya başlayınca o daha fazla yapıştı. Ryujin tekrar eski ilişkilerine dönmek istedi ve Beomgyu yine gizli soğuk çocuk oldu. Adeta döngüye girmişlerdi. Beomgyu, Ryujin'i fazlasıyla yormuştu. Ryujin başkalarıyla konuştuğunda Beomgyu fazla kırıcı olmaya başlamıştı. Sinirlenince kimseyi umursamıyordu. Öfke kontrol problemi yaşıyordu. Aynı Ryujin'in babası gibi... Ryujin konuşmamak istediğinde ise Beomgyu çıldırıyordu. Ryujin'i cebinde, elinin altında istiyordu.

Ryujin bunları düşünürken ağlamaya başladı. Elleri ile saç diplerini sıkmaya başladı. Dayanamıyordu. Sıcak soğuk oyunundan bıkmıştı. Duşa girmek için ayaklandı. Umursamaması gerekiyordu ama konu Beomgyu olunca gerçekten yapamıyordu.

Bu aşk mıydı takıntı mıydı? Bilmiyordu. Ama tek istediği bu durumdan kurtulmaktı.

Flashback

"Ya Beomgyu!" Bir yandan gülüyor bir yandan da yüzünü Beomgyu'dan uzak tutmaya çalışıyordu Ryujin. Şuanda Ryujin'in odasındaydılar ve Beomgyu, Ryujin'i köşeye sıkıştırmış öpücüklere boğuyordu.

"Ne? Sevgilimi öpemez miyim?" Ryujin'in kalbi duyduğu kelime ile sanki daha fazla hızlı atabilirmiş gibi çarpmaya başladı. Duraksadı birden Ryujin. Beomgyu bunu fırsat bilip burnunun ucuna bir öpücük kondurdu.

"Sevgilim mi? Çıkıyor muyuz?" dedi şaşkın bir şekilde. Beomgyu duyduğu soru ile homurdanıp Ryujin'in üstünden kalktı. Saçlarını elleri ile geriye atıp konuşmaya başladı. Ryujin'in meraklı bakışları onun üzerindeydi.

"Bilmiyorum Ryujin. Bence çok hızlı ilerliyoruz. Onu öylesine söyledim." Ryujin bu sefer hayal kırıklığına uğramıştı. Belli etmemeye çalıştı ama istemsiz olarak egilen kafası kırıldığını söylüyordu. Beomgyu, Ryujin'e yaklaşarak çenesinden tutup kaldırdı.

"Hey, bir şeyleri tadında yaşamak istiyorum. Anlıyorsun değil mi, güzelim? Sevgili olma işi biraz sıkıcı? Seni istiyorum Ryujin. Seni seviyorum. Bunu biliyorsun değil mi? Sakın yanlış anlama. Şimdi yüzün gülsün çünkü bu somurtkan suratını tekrar öpücüklere boğmak istiyorum." Beomgyu yalan söylüyordu. Sevgili olduklarında işler ciddiye binecekti ve belli sorumlulukları olacaktı. O bundan kaçıyordu ama aynı zamanda da Ryujin'i kaçırmak istemiyordu.

Ryujin, Beomgyu'nun söylediklerinden asla tatmin olmamıştı ama araları bozulsun istemiyordu. Beomgyu iyi vakit geçirdiği nadir kişilerdendi. Onu kaybetmek istemiyordu.

Ryujin sevgiye o kadar açtı ki sonunu bilmediği bir yola çoktan girmişti. Sevilmek içinse her şeyi yapmaya hazırdı.

Flasback bitiş

toxic, beomryu ✓Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu