"Gelsene içeri." dedi Hinata sessizce. Durumun garipliğinin o da farkında olmalıydı. "Konuşalım."

Başını sallayıp içeri girdi. Koltuğun bir köşesine çekingence oturdu. Elleri terliyordu stresten. Kot pantolonuna sildi. İkisinin de yüzüne bakmıyordu. Gergin bir ortam sezmemişti. Araları kötü değildi belli ki. Derin bir nefes aldı cesaret toplamak istercesine "Ben" başını kaldırıp ikisine baktı "Ben gerçekten çok özür dilerim."

İkisi birbirine baktı ama bir şey söylemediler. Atsumu devam etti "Yapmamam gerekirdi Hinata, çok ileri gittim. Başından beri bir hataydı."

"Kesinlikle" arkadaşı mırıldandı.

Kageyama'ya döndü "Seni de kırdım, benim yüzümden oldu. Başından beri benim suçumdu. Hinata bana uydu sade. O yaptığım şeyden" dudaklarını kemirdi "yani yapacağımdan haberi yoktu. Konuşmadık planlamadık. Aramızda bir şey yok." Telaşla hızlı hızlı konuşuyordu.

"Biliyorum." dedi Kageyama. "Biliyorum boş ver."

"Gerçekten her şeyi bu kadar berbat edebileceğimi düşünmedim. Yaptıklarım çok aptalcaydı. Bir daha asla olmayacak." Kendini yeterince net açıkladığını düşünüyordu "Özür dilerim." diye ekledi.

"Sorun yok." dedi Kageyama "Hiç olmadı var sayalım."

"Teşekkür ederim."

"Sorun değil Atsumu-san. Bizim aramız düzeldi." dedi Kageyama'ya bakarak.

Atsumu yüzüne yayılan gülümsemeye engel olamadı, en azından onların ilişkisine düzelmeyecek bir hasar vermemişti. Hinata'nın uzanıp onun elini tuttuğunu görünce daha da rahatladı. Düzelmekten de öteydi belli ki.

"Çok sevindim sizin adınıza."

"Peki sen?" dedi Hinata "Yani Omi-san'la konuştun mu hiç?"

Başını iki yana salladı "Henüz değil."

"Konuşmayacak mısın?"

"Sonsuza kadar kaçınamazsın ondan."

"Kaçınmıyorum sadece siniri azalsın diye bekliyorum."

"Sence affedecek mi seni?"

"Sizin aranızda her şeyin yolunda olduğunu bilirse belki. Konuştun mu onunla?"

"Evet, özür dilemek için aradım dün."

"Ne dedi?" heyecanlanmıştı.

"Benim suçum olmadığını sadece, eee senin gibi" duraksadı "Şey-"

"Söylesene"

"Şey senin gibi bir geri zekalıya uyacak kadar aptal olmanın bu hayattaki en büyük cezam olduğunu söyledi."

Elinde olmadan güldü Atsumu, bu gerçekten de Kiyoomi'nin söyleyeceği bir şeydi.

"Kageyama ile her şeyin yolunda olduğunu söyledim işte, konuştuk biraz. O kadar."

"Tamam."

"Hadi arasana sen de."

"Şimdi mi?" kalbinin ritmi değişti bir anda.

"Neden olmasın?"

"Hayır hayır şimdi olmaz." Neden reddettiğini bilmiyordu ama o an fark etti, onunla konuşmaktan korkuyordu.

"Daha kötü ne olabilir ki Atsumu?" Hinata ciddi bir ifadeyle sordu.

Onun aklındaki soru da buydu aslında, işin kötü yanı cevabını biliyordu. Bunu olabildiğince geciktirmek en iyisi olabilirdi. Bir süre susmuştu belli ki Hinata yavaşça bacağına vurunca düşüncelerinden sıyrıldı.

"Hmm?" tekrar sordu.

"O gün" yavaşça konuştu "O gün çok öfkeliydi, bana söyledikleri belki ondandır diye düşünüyorum, yani umuyorum. Çünkü biliyorsun son zamanlarda farklıydı aramızdaki şey, ee arkadaşlık."

"Evet?"

"Ama şimdi öfkesi geçtikten sonra da benim hakkımdaki düşünceleri değişmezse sanırım bunu kaldıramam."

"Ben öyle olacağını sanmıyorum."

"Bana nasıl baktığını görmedin."

"Yine de o sana değer veriyor."

"Belki veriyordu, artık vermeyeceğinden korkuyorum."

"Bak Kageyama'yı aramak çok zordu benim için."

"Zaten sen aramadın ki aptal." Kageyama güldü.

Hinata güldü "Ben biraz destek almak zorunda kalmış olabilirim."

"Bana kimse yardım etmez, herkes vazgeçmemi söylüyor." Son birkaç günde kardeşi ile konuşmalarını düşündü. Arkadaşları da aynı şeyi söylüyordu. "Belki de haklılar." fısıldadı, gözlerine dolan yaşların sesini çatlatmasından korkuyordu.

"Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?"

"Yok." burnunu çekti "Gideyim ben." kalktı yerinden.

"Kalabilirsin istersen."

"Yok teşekkür ederim. Olanlar için gerçekten üzgünüm."

"Takma kafana" dedi Kageyama.

"Üzme kendini" dedi Hinata sertçe sırtına vururken. "İstediğin zaman ara."

"Teşekkür ederim."

Arabasına binip gitti. Farkında olmadan Kiyoomi'nin evine gelmişti. Ayakları onu buraya getirmişti düşünmemişti bile. Penceresine baktı ışıklar kapalıydı. Buna içten içe sevindiğini fark etti. Cesaretini toplayamayacağından emindi çünkü. Tekrar yola çıktı, yorulana kadar amaçsızca dolanıp durdu.

Kochi Ga Yoi_SakuAtsuحيث تعيش القصص. اكتشف الآن