Evet, Tugay resimlerimi beğenmemişti. Nefret etmiş, yırtmış, parçalamıştı. Emeklerimi çöp etmişti. Bunlar bardağı taşıran son damlalar olabilirdi belki ama ben tam şu noktada onun yüzünden çizmeyi bırakmamıştım.

Ara vermiştim.

"Yanıma birini alabilme hakkım var." diyen Utku'yla telefonum titredi ama bakmadım. "İstersen Ece... Birlikte gideriz. Sen hiçbir kuruma çizimlerini atmadın, birilerine ulaşsaydı eminim ki bu teklifler benden önce sana gelirdi. Eğer istersen gideriz. Hayalimiz olan işi doyasıya yaparız."

"Utku bu..." Boğazımda bir şey düğümlendi, tek kelime edemedim. Mavi gözleri beklentiyle bana bakıyordu. Bu teklifi Ediz olmasaydı bayıla bayıla kabul ederdim ama şu an çok karmaşık bir yol gibi görünüyordu. "Bilmiyorum, hayatımı daha yeni kurmaya başladım. Ediz çok küçük."

"Düşün sadece..."

Kalan birkaç dakika boyunca bir sessizlik hakim oldu masada. İnsanlar deniz kenarında olduğumuz restorana girdi çıktı ve bir an, az önce telefonuma gelen mesaj düştü zihnime. Dalgınca ekranı aydınlattığımda Fatih'ten sadece "abla" yazan bir mesaj olduğunu gördüm. Kaşlarım istemsizce çatılırken köşedeki arama ikonuna basıp telefonu kulağıma yasladım.

Çaldı.

Çaldı.

Açılmadı.

Tekrar aradım.

Üç defa daha aradım.

Cenker'i aradım.

Tugay'ı aradım.

Bedenim kuş gibi titremeye başladığında Utku telaşla suratıma bakıyordu. İstemsizce yanaklarımdan damlalar süzülmeye başladı. 

"Açmıyorlar." dedim titrek sesimle. "Açmıyorlar Utku... Üç yüz defa tembihledim, açmıyorlar."

"Şt..." Sandalyeyi gürültüyle yere sürttürüp ayağa kalktı. Yanıma gelirken tek bir noktaya odaklanmıştım. "Ece, bir sakin ol ortak."

Tekrar aradım üçünü de. Utku da aradı.

Açılmadı.

"Bir şey oldu." dedim çıldırmış gibi. "Bir şey oldu... Oğluma bir şey oldu Utku... Bir şey yaptı oğlumuza... Oğluma..."

Kaskatı olsam da yerimden güç bela kalktım ve adımlamaya çalıştım ama olmayınca Utku bana destek verip masaya para bıraktı. 

"Tamam, dur çıkıyoruz şimdi. Sakin ol, babası o. Hiçbir şey yapmayacaktır."

"Ben de karısıydım... Bana yaptı, oğlumuza niye yapmasın ki?"

Beş dakika içinde arabaya vardık ve Utku hızla anayola çıkıp son sürat arabayı sürdü. On beş dakika boyunca ben arama yaptım, Utku sessiz kaldı. Nihayet Tugay'ın evinin önüne geldiğimizde kapının açık olduğunu gördüm. Cenker dışarıdaydı ama Fatih ve oğlumu göremiyordum. Yoklardı.

Ne ara araba durdu da kendimi dışarı attım, ne ara Cenker'in yanına vardım hatırlamıyordum. Bir şeyler söyledi ama duymuyordum.

"Neredeler?" dedim korkuyla. Alıp gittiyse yaşayamazdım. Her şeyimi kaybetmişken bir de Ediz'e yapılacak kötülüğü kaldıramazdım. Buna gücüm yoktu. Böyle bir imtihanla sınanacak kadar kuvvetli değildim.

"Cenker neredeler?"

Utku beni tutmaya çalıştığında kolumu ondan kurtarıp bu sefer 'asla adım atmam' dediğim eve girdim. İçeride kocaman bir erkek grubu vardı ve hepsinin saçları kısacıktı. Gözlerimi hızlıca hepsinde dolaştırıp Tugay'ı, oğlumu bulmaya çalıştım.

Aşk Evliliği Öldürdü (KISA HİKAYE) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin