Asmera 5. Bölüm: Final.

En başından başla
                                    

***

Bir uçurumun kenarında durmuş birberimize bakıyorduk. Sanki her şey böyle bir yerde başlamış ve böyle bir yerde son bulmak zorundaymış gibi.

Annem uçurumun başındaydı. Bir yanında babam bir yanında ben vardım. John Dede bizi uzaktan izlemeyi tercih etmişti. Annemin zihnindeki parazit onu ele geçirirse diye onu kıpırdamayacak şekilde hapsetmiştik. Kendi kanımda çizdeğim bir daire vardı. Dairenin içine doğru üç tane üçgen çizip annemin tam ortasına geçmesini sağlamıştık. Bu annemin o çemberin içinden istese bile çıkamamasını sağlayacaktı. Zaten annem çıkmak istemiyordu. Artık o da bir son istiyordu. O masum insanların ölmesi onun için son nokta olmuştu. Annem artık tamamen vazgeçmişti. Direnmekten değil kendinden, savaşmaktan, her yeni güne gözlerini açıyor olmaktan ve en önemlisi artık korkmaktan. Annem kendi iradesini kaybetmekten ölesiye korkuyordu. Tamamen iradesini kaybetmeden önce işi bitirmek istiyordu.


(Sinan'ın içinde olduğu sembol.)

Annem her şeye son vermek istiyordu ama bunu yapabilecek kişi bendim. Bunu onun kanından olan biri yapmalıydı. Babam her ne kadar büyü yapabiliyor olsa bile bizim kadar yapamazdı. Biz avcıların yapamayacağı kadar güçlü büyüler yapabiliyorduk. Annemi o parazitten kurtarmak için yapacağım büyü bizim için sondu. Ben bu büyüden sonra bir daha hiçbir büyü yapmak istemiyordum. Ne büyü ne de intikam kelimeleri duymak istediğim şeyler değildi.

Babam anneme uzun uzun sarılıp belki de son defa dudaklarından öptü. Babam annemin yüzünün her tarafına minik minik öpücükler bırakıp ona yeniden sarıldı. Bu manzara beni öldürüp yeniden diriltecek kadar güzeldi. Bende onların yanına gidip ikisine birden sarıldım.

"Seni seviyorum anne," içimden gelerek hissederek söyledim. Annem ikimizden ayrılıp yüzümüze uzun uzun baktı.
"Bende sizi çok seviyorum. Benim intikam hırsımın bizi getirdiği son nokta bu olduğu için ikinizden de özür dilerim." Gözlerinden yaşlar akmaya başladığı zaman sustu. Babam, annemin her zaman korkusuz ve açık sözlü olduğunu söylerdi ama şu an annem söyleyecek çok şeyi varken susmayı tercih ediyordu.
"Lütfen beni affedin. Sizi gerçekten çok seviyorum. İnanın ben zihnimi ele geçiren Yedi'den kurtulacağım için çok mutluyum. Sizde bu yüzden mutlu olun olur mu?" Usulca başımı salladım. Annemin verdiği savaşa yıllarca tanık olmuştuk. Ondan kurtulacak ve rahata erecek olması bizi mutlu etmeliydi. Buna rağmen kalbim sızlıyordu.

Babam, annemin yüzünü ellerinin arasına alıp,
"Sirina, kızıl cadım, lütfen böyle olmak zorunda değil. Başka çözüm yolları da var. Olmak zorunda, buluruz." Annem ağlarken ellerini babamın ellerinin üstüne koydu.
"Werosim, diğer yarım. Yapma böyle. İnancın olsun ki bu kararı almak kolay değildi. Sende gördün benim zihnimi ele geçirdiği ilk anda bir sürü masum insanı öldürdü. Ben ikincisini kaldıramam. Beni de anla yalvarırım." Annem şu an o kadar zorlanıyordu ki... Bende babam gibi ona yapışıp yapma demek istiyordum ama beni durduran şeyler vardı. Şu an olmazsa başka zaman olacaktı. Bu sefer bize veda etme şansı bile tanınmayacaktı. Bunu kaldıramazdım. Annem arkaya bir bakış atınca John Dede yanımıza gelip elini babamın koluna koydu.

"İşleri daha zor hale getiriyorsun oğlum, yapma." John Dede bu sözlerden sonra anneme dönüp,
"Sen benim kızım gibisin. Seni koruyamadığım için özür dilerim. Sonu böyle olduğu için özür dilerim. Her ne olursa olsun seni çok sevdiğimi unutma." Boğazım düğüm düğüm oldu. Babam da John Dede de artık susmalıydı. İşleri sadece annem için değil benim içinde zor hale sokuyorlardı. Vazgeçmeme ramak kalmıştı.

SİRİNA (Final Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin