⌱1 | homeland of eroticism.

7.1K 678 377
                                    


〣aaryan shah, mania.
―for h.o.e

_____________

"Masumiyetini seviyorum."

Kafamdan çıkarttığım siyah keple birlikte nemli saçlarımı iki yana salladığımda konuşmuştu Jeongguk. Hiçbir şeyin farkında değildi ama susmayı tercih etmiştim.

İçimde vagon vagon olmuş gülüşler demirleri eziyordu hattında.

"Belki de öyle olmasan da öyleymiş gibi davranışını. Çünkü bilirsin, roller daha ilgi çekicidir. Toplum tarafından ayıplanan ya da yasaklanan şeylere taptığın halde bunu kendi içinde yaşamak ve kimseye belli etmemek ilgi çekicidir."

Bayan Watson'ın arabasının hemen önündeydik. Sol ön cama yaslanana kadar yürümüştü üzerime bunları derken. En sonunda sırtım soğuk cama değdiğinde yüzlerimiz arasındaki mesafeyi indirmişti milimlere. Dip dibeydik. Yaz esintisi aramızdan geçmeye cesaret edemiyordu ve ıslattığı dudakları her zamankinden daha koyu bir renkte, parıl parıl parlıyordu.

Öpmek istedim. Susadığımı iliklerimde hissediyordum sanki.

Hiçbir zaman kuru olmadım ama onun okyanus sürüşü ne kadar dalga dalga akar içime, merak ediyordum.

"Bana diyorsun ya, altın çocuksun diye. Ben okulda, restoranlarda, eğlence merkezlerinde, halka açık her yerde aslında gümüşüm Taehyung. Altın olduğum yer başka. Saygılı olduğumu söylüyorsun ama bir yerde ben saygı nedir bilmiyorum, naziklik nedir bilmiyorum, sessiz sakin biri olmak nedir bilmiyorum." Yüzüme üfledi nefesini, en iyi yerlerimle o nefesi ciğerlerine geri tıkmak istedim.

"En yakın arkadaşımla, Zack'le, aramızın bozulma sebebine herkes şaşırdı, nitekim düne kadar ben küfür etmeyen, ahlaklı, kibar bir çocuktum; nasıl olur da ailesiyle ağır sözler söyleyerek, hakaret ederek kavga edebilirdim öyle değil mi? Yalandı bu, annesini becerdim. Sıcacıktı, olgundu, gözümü şenlendiriyordu ve bir gün bayılacak kadar sertçe becerdim onu. Zack bunu iki gün önce öğrendi ve bitti her şey. Onun sayesinde milf ve dilf sevdiğimi fark ettim, henüz dokunulmamış taze bir bedenin önüne geçti tecrübe edinmiş, yıllanmış bedenler. Ama şimdi kendi yaşıtımdaki bir esmer bedeni istiyorum.

Lolitalardan sıkıldım, BDSM eskisi gibi hitap etmiyor, blood play yapacağım biri yok, tamerlar ya da slaveler benimle uğraşamayacaklarını söyleyip gidiyor ve ateşli bulduğum kumrallar sarışınların peşinde." Dudakları arasından çıkanlardan hemen sonra bana bir sır vermek istiyormuşçasına kulağıma eğildiğinde sırt çizgimden terler yuvarlanıyordu.

Erotizmin ana vatanıydı, beni de toprağına katmak istiyordu.

"Min Yoongi bir dönem saç rengini çaldığım için beni deli gibi sikmek istiyor ama o mint saçlarıyla anca üzerimde seker. Bana yapmanı istediğimi yapar. Anlıyorsun beni değil mi?"

Uçmuş bir kafadan ibaretim. Zevklerimizin örtüşmesine mi deli olsam, bu denli metrelere sahip oluşuna rağmen efendi görüntüsüne mi yoksa olan onca şeyi görmezden gelerek beni isteyişine mi? Bilmiyorum, fluyum. Flu bir kadrajım, Jeongguk beni kucağına çekmek istiyor, daha geçen hafta birbirimizi boğmamışız gibi bana litrelerce havuz suyu yutturmamış gibi şimdi beni yutmak istiyor. Ağzından kaymak nasıl bir histir onu düşünüyorum, boğazında bir su yolu olmak nasıldır onu arzuluyorum. Nefeslerim titrek, cümleleriyle zemine karışıp zift oldum. Kanına aktım, her kesikte bedenini turluyorum.

Bir parfüm misali ama sıkılan yer yalnızca tenim değil zihnim de. Kokusu ne ağır ne hafif, boğmuyor. Boğmasını dileyecek kadar gözüm dönmüş, Sohee'nin dedikleri geliyor aklıma. "Jeongguk nitroyu sikip atmış bir Maybach." Sen nesin diye sorduğumda, otopilotum cevabının gecikmemesi dört dönüyor aklımda. Yutkundum, ben neyim diye soruşum kaçınılmaz. Nitro diyor, kelime oyunları yapıp Vitro diye değiştiriyor.

"Anlamadığım konuyu, böyle bir şey mümkün olmasa da, seni parmaklarken öğretmeni istesem deli olduğumu düşünür müsün? Ya da soru çözerken sırtını masa olarak kullansam ve aynı zamanda içini doldursam? Beni boğduğun için formülleri söyleyemesem ve sen beni sırf bu yüzden sınıra yaklaştırıp saatler boyu gelmemi engellesen?"

Dudakları dudaklarımı teğet geçip çeneme indiğinde mulletlarına dolamıştım parmaklarımı. Söyledikleri bulandırıyor benliğimi, sindirmeye çalışıyorum. Çalışıyorum ama buna dair gayret gösterdiğim içimden yalnızca, buraya gelirken sürdüğüm motor gibi onu sürmek geçiyor. Nitronu iyi kullanacak mısın diye sorasım var, tam olarak ne zaman ateşliyorsun beni?

İrislerinde yalnızca saf şehvet yok, kini ve hiddeti diri duruyor. Boynumu yemek için kendini sıktığını bilmesem yumruklarıyla tanışacağımı biliyorum ama şimdi parmaklarına randevu ayarlıyorum. Üç diyor, 3D olduğunu söylüyor, üçün kalınlığı çok hoşuma gitmiyor. İki daha estetik, ikisini kullanırken bilek kıvrımının duruşu daha pornografik.

İstekleri o an yine düşüş gerçekleştirdi aklıma, saatler boyu gelmesini engellememi isteyişi bedenimi öyle bir yokladı ki bacaklarımı çaprazlamaktan kaçamadım otoparkın serin ve koyu mavi tonunda.

Fakat biz o gün daha farklı bir şey yaptık, Bayan Watson'ın çantasından arakladığımız arabasının anahtarını kullandık, filmli camlar olsa dahi deri ceketlerimizi seksin bir parçası yaptık, arka koltukta birbirimizin ağzını doldurduk -o sertliğini yedirdi bana, ben de deliğimi- ve öğretmenimizin semineri bitene dek, gözlerimiz konuşmacının gözlükleri misali kaya kaya sikiştik.

______________

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 15, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ocean driveWhere stories live. Discover now