2♡

46 8 2
                                    

14.07.2016
paris

saat sabah 8 sularındaydı camın karşısındaki koltukta oturmuş yeni aldığım kitabımı okuyodum.

nerdeyse 2 saattir aralıksız okumustum. gözlerimin bulandığını hissedince kafamı kaldırmış kitabın arasına ayraç koymus balkona çıkmıştım. Temiz havayı içime çekerken bir yandan da çiçeklerimi suluyordum, onlar benim dostum gibiydi kimseye anlatamadığım dertlerimi, sırlarımı onlara anlatıyordum pişmanda değildim en azından yanlız olmadığımı hissediyodum.

Derin düşüncelerimden kurtulup kafamı kaldırdığımda karşı binadaki camdan biri dikkatimi çekmeyi başarmıştı. Yavaş adımlarla balkona çıktım. Uzunca baktıktan sonra o kişinin banyodan yeni çıkmış hyunjin olduğunu anlamıştım agzım hayretle açılırken, sırtındaki morluklara krem süren hyunjinin önüne dönmesiyle hızla aşağıya eğildim, eğilirken kafamı çarptığım saksı hem bana zarar vermiş hemde aşağıya düşmüştü. Birinin kafasına düşme korkusu aklıma dang edince hızlıca kalkıp aşağıya bakmıştım şans bu defa benimle olmuş kaldırıma düşmüştü. Derin bir nefes alırken hyunjinle göz göze gelmiştim o perdeyi çekip banyoya kaçmışken ben ise hızlıca içeri girmeye çalışırken cama yapışmış yeri boylamıştım.

Kendi salaklığıma gülerken bir yandanda şişmiş alnıma buz tutuyordum. Dükkanı açma saatimin yaklaştığını gordüğümde ufak bir duş almış üstümü giyip binanın önüne inmiştim.

Yavaşça yürüdüğüm sokağın sonunda dükkanı gormuştüm, çantamı açmış anahtarı arıyordum ki gözlerimin odağına giren elle duraksamıştım avucunda anahtarımı tutan elin çok geçmeden hyunjine ait olduğunu anlamıştım. Saygı amaçlı hafifçe eğilip teşekkür ettim,

kısık çıkan sesime omuz silkmiş benle birlikte dükkana yürümeye başlamıştı
tahminimce çiçek alıp çıkacaktı.

kapıyı açar açmaz önden dükkana girmiş kahverengi koltuğa oturmuştu. Çantamı ve kabanımı astıktan sonra bende yanına oturmuştum, önce gülümsemiş sonra konuşmaya başlamıştı

"sabah ol-"

"ah, benim salaklığım dik dik bakmamalıydım"

utandığımı belli edercesine kafamı eymiş, ellerimi kucağımda birleştirmiştim

bunu yaptığım onu güldürmüş olmalıydiki kıkırdadığını duydum

"sorun değil"

bi dakika bu saatte okulda olması gerekmiyomuydu

"okulda olman gerekmiyomu?" diye aniden soruverdim

yüzündeki gülüş yavaş yavaş soldu, derin bi nefes alıp başını öne eğidi

"okula gitmiyorum ailevi meseleler yüzünden"

hay ailenin agzına 

kendimi tutamayıp "üzgünüm" dedim hafifçe gülümseyip başını salladı. Çok geçmeden seungmin geldi bize baş selamı verip tezgahın arkasına doğru ilerledi o sırada hyunjin ayaklanmış üstünü düzeltip konuşmaya başladı

"gitmem gerek yarın görüşürüz"

kısa bi selamlaşmadan sonra hyunjin gitmiş bende telefonumu elime alıp jisungu aramıştım

"jisung gitmeden dükkana uğra önemli bişey anlatıcam"

"işim var kardeşim minhoyla veterinere gidicez"

"siktirtme minho'nu çabuk gel ben galiba aşık oldum yani sanırım"

"ne! bekle geliyorum"

gülmüş ve telefonu suratına kapatmıştım

*** 

sonraki bölümde kaosu başlatıcam geçiş bölümü olarak sayın kendinize iyi bakınn

gardenya||hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin