vilanya doğum

DOĞUM

Büyük bir ormanın ortasında küçük bir kasabada sıradan bir günde kasabanın en küçük evinin kapısı çalar kapıyı açan orta yaşlı kadın kapının önünde sepet bulur sepet'den ağlama sesleri gelir kadın şaşkınlıkla sepeti açmadan içeri alır. Kadın köyde yanlız yaşayan çocuğu olmayan biridir.
İçeri girip sepeti açar, sepetin içinde çok tatlı grı gözlü erkek bir bebek vardır, kadın hafif tebessümle dolu gözlerle bebeğe bakar o sırada bebekte ağlamayı bırakıp kadına gülüp ona uzanmaya çalışır.
Kadın biraz mutluluk biraz şaşkınlıkla bebeği kimin bıraktığını anlamak için dışarı çıkar kimseyi bulamaz. Artık anneliği tadabilecek olan kadın mutlulukla kasaba merkezindeki pazara çıkıp bebek için kıyafet, yemek, oyuncak alıp hemen geri döner. Bebek kadını sanki hep tanıyormuş gibi onu her gördüğünde gülümseyip mutlu oluyordu. Kadın bebeğin adını ışıltı ve parıltı anlamına gelen Robert'in kısaltması olan Bert koyar, birkaç yıl kasaba halkından Bert'i saklar. Bert yedi yaşına gelince dışarı merakı başlar annesi olduğu düşündüğü kadına Marya'ya dışarıda insanlarla neden konuşamadığını neden dışarı çıkamadığını sormaya başlar, marya Bert'e diğer çocuklarında onun gibi belirli bir yaşa kadar çıkamadığını söyleyerek iki yıl daha Bert'i saklar.
Marya kasabadakilere çocuğu olduğunu söyler bu insanlar tarafından anlaşılamaz çünkü hiç evlenmediğini biliyorlardır, korkmaya başlayan halk Marya'nın üstüne giderler maryada bu kasabaya gelmeden önce kocası olduğunu köylerine saldırılıp kocasının öldürüldüğünü anlatır kaçıp geldiğinde ise hamile olduğu fark ettiğini anlatır, buna ikna olan halk sakinleşir ve Marya'yı dışlamayı bırakır sonunda rahatlayan Marya Robert'i artık dışarı çıkarabilecektir.
Ertesi gün bert'le birlikte kasabanın pazarına çıkarlar bütün kasaba halkı ilk başlarda Bert'e gri gözlerinden dolayı tuhaf bakar bundan rahatsız olan Marya hızlı bir şekilde Bert'i eve götürür, içeri girince Marya ağlamaya başlar bunu gören Bert annesinin yanına gidip omzuna dokunur bi anda ağlaması kesilen Marya şaşkınlıkla Bert'e bakar o kocaman tatlı gri gözlerin ona baktığını görür ve kendini büyülenmiş gibi hisseder, tekrar pazara çıktıklarında insanların gözlerinin içine bakmalarını söyler, pazara çıktıklarında Bert annesinin dediği gibi ona tuhaf şekilde bakan herkesin gözlerine bakar gözlerine baktığı insanlar hipnotize olmuş gibi tebessüm etmeye başlamış alıcaklarını aldıktan sonra evin yolunu tutmuşlar eve gittiklerinde Maryanın kafası çok karışmış Bert'de bişeyler olduğuna dair şüpelenmeye başlamış. Artık Bert'iyanlız başına dışarı gönderebilen Marya çocuğunun arkadaş edinip mutlu olduğunu görüp kendiside mutlu oluyormuş, bir gün arkadaşlarıyla koşarken taşa takılıp düşmüş pencereden bunu gören Marya hemen yanına gitmiş canı yanan Bert dizini tutmuş tam o sırada marya havada bi terslik fark etmiş güneş bi anda bulutların ardına gizlenmiş hava kapanmış Bert geldiğinden beri hava hiç bu şekilde olmamış Marya çocuğuna bişey olur korkusuyla kimseyle olanları paylaşmamış ve unutmuş. Zamanla Bert kasabaya, kasaba bert'e iyice alışmış. Bert hem annesine yardım ediyormuş hemde kasabanın büyüklerinden bitkilerle alakalı dersler alıyormuş bir gün annesine bahcede yardım ederken Bert'in diktiği bitkilerin daha iyi geliştiğini, daha fazla sebze verdiğini fark etmişler Marya Bert'e büyüklerden güzel şeyler öğrenmişsin diyip sırtını sıvazlamış ama bildiği kadarıyla kasabadaki hiç bir büyük böyle birşey yapacak yeteneğe sahip değildi ama oğluna bir terslik olduğunu düşündürmek istememiş. Yıllarca bu şekilde yaşamışlar kasabalı bert sayesinde ormanlık alanlarını büyük sebze bahçelerine çevirmişler kasaba gittikce büyümüş halk mutlu Bert ve Marya ise daha mutlu. Bert halkın gözdezi olmuş...