Özlem

2.8K 42 8
                                    

Ceylin sabah alarmının sesiyle gözlerini açtı. Bir kaç dakika kendine gelebilmek için tavanı izledi. Sonunda tamamen uyandığında yan tarafına baktı, Ilgaz orda değildi.

Yerinden kalkıp oturur pozisiyona geçti. “Sevgilim?” diye seslendi. İçeriden ses gelmeyince gözlerini ovuşturarak esnedi. Birden Ilgazın kaç gündür titizlikle yürüttüğü soruşturma için bugün erkenden Eren ile buluşacağı aklına geldi.
Sıkkınca ofladı, günlerdir bu dosya yüzünden doğru dürüst birlikte vakit geçiremiyorlardı.

Ceylin yataktan kalkıp çarşafları değiştirdi, sonra da geceliğini çıkarıp hazırlandı.
Odadan çıktığında yemek masasının üzerinde küçük bi not gördü.

Notta “Çok erken çıkmam gerekti, sana kahvaltı hazırlayamadım sevgilim ama sakın aç kalma, akşam yemeğinde telafi edeceğim. Söz” Yazıyordu.

Ceylin gülümseyerek notu odaya götürüp Ilgazın onun için yazdığı bütün notları sakladığı kutuya bıraktı. Tekrar mutfağa dönüp dolabın kapağını açtı, kahvaltılık malzemeleri çıkardı, hızlıca kendine bi tost hazırlayıp çay demledi. Eskiden olsa kahvaltı yapmadan evden çıkardı ama Ilgaza sağlıklı besleneceğine dair söz vermişti.

Kahvaltısını yaptıktan sonra hızlıca makyajını yapıp, son kez kendini aynada süzüp evden çıktı.
Kapıda Metini görünce selam verip arabasına binip ofise doğru yola koyuldu.
Ofise vardığında Ilgaza mesaj attı.

*Günaydın sevgilim. Ben ofise geçtim, bi müvekkil ile görüşmem var. Aylin de geleceğim demişti, şu sürekli ertelenen boşanma işini konuşacağız. Söz verdiğim gibi kahvaltımı da yaptım. Akşamı iple çekiyorum. Ve de seni çok seviyorum.*

Ceylin bütün gün masasında bir dağ gibi olan dosyalarla uğraşmış, müvekkili ve Aylin ile de görüşmüştü. Mesai saatinin bitimine doğru hala ılgazın mesajına dönmediğini görünce canı sıkıldı. Ilgazı aradı ama telefon açılmadı, bu sefer Çınarı aradı, ama Ilgaz eve de dönmemişti. Artık merak etmeye başlamıştı, oflayarak çantasını alıp ofisten çıktı. İstikamet bu sefer adliyeydi.

Ceylin bir kez de yolda Ilgazı aradı ama telefon yine açılmayınca gaza daha da yüklendi. Adliyeye vardığında hzılıca arabasından inip Ilgazın odasına doğru koşar adımlarla vardı. Kapıyı bile tıklatmadan hızlıca makam odasına girdi. Ilgazın kafasını dosyalara gömüp not aldığını gördü. Sonunda rahatlamışçasına derin bir nefes aldı.

Ilgaz kapının aniden açılmasıyla şaşkınca kafasını kaldırıp Ceylinin biraz korku biraz dolmuş gözlerini gördü.
Ceylin?” diye sordu şaşkınca.

Ceylin seri bi şekilde arlarındaki mesafeyi kapatıp Ilgaza sıkıca sarıldı.
“Nerdesin sen ya?” diye sitem etti. “Sabah mesaj attım sana, kaç kere aradım. Ne geri döndün ne..” derin bi nefes alarak daha alçak bir sesle devam etti. "Merak ettim seni..."

Ilgaz Ceylinin kokusuna bayıldığı saçlarına bir kaç öpüçük bırakıp elini belinden çekmeden masasının üstündeki telefonuna uzandı. Ceylinden gelen mesajı ve aramaları görünce af dileyen gözlerle kadına baktı.
“Özür dilerim sevgilim, o kadar yoğundum ki hiç duymamışım. Sen gelmesen mesai saatinin bittiğini bile fark etmezdim. Bir de söz vermişim telafi edicem diye...”

Ceylin tekrar Ilgaza sarılınca başını sallayıp boğukça cevap verdi. “Sorun değil ya,boşver yemeği. Ben seni o kadar özledim ki Ilgaz. Kaç gündür bu dosyayla ilgileniyosun, yardım edeyim diyorum o da olmaz gizlilik kararı alınmış diyosun. Artık kıskanmaya başlayacağım bu dosyayı valla. Merak da ediyorum zaten”
Ilgaz gülüp “Bilmez miyim?” diye cevap verdi. Tekrar Ceylinin saçlarını öpüp onu onayladı. “Ben de seni çok özledim.”

Ilcey hayali sahnelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin