3. Bölüm

14 2 7
                                    

Barlas:

Aşağıda bizi bekleyen kişi Oktay idi.

Helena ile onun yanına gittik.

"Hadi çabuk olalım birileri yokluğunuzu fark etmeden gitmemiz lazım."

Oktay alelacele yürümeye başlayınca biz de el mecbur onun peşinden yürümeye başladık. Tabi buna yürümek denirse neredeyse dört nala koşuyoruz.

Arabaya geçtiğimizde bu arabanın sadece bir yanıltmaca olduğunu, aslında içinde bizi ateşten duvarların içine ışınlayacak kapsüllerin olduğunu fark etmem uzun sürmedi.

Tabi Helena bunları görünce şaşırdı ve değişik bir şekilde bakmaya başladı. Bende açıklama yaptım.

"Bunlar bizi ateşten duvarların içine ışınlayacak kapsüller, bunların içine bindiğimizde gözlerimizi kapatıyoruz ve yaklaşık on saniye sonra ateşten duvarların içinde oluyoruz."

Helena dediklerimi bitirdikten sonra büyülenmiş gibi arabanın içindeki kapsüllere bakmaya başladı.

"Vay canına demek böyle teknolojiler gerçekten var ha? Çok ilginç."

Oktay dediklerine gülümsemekle yetindi ve:

"Hemen biniyoruz ve Barlas'ın da dediği gibi gözlerimizi kapatıyoruz ve ortalama on saniye sonra açıyoruz. Aslında ben açın diyene kadar açmasanız daha iyi olur."

Helena kafası karışmış gibi baktı.

"Nasıl yani?"

"Ben açın diyene kadar açmayın yani bir nevi benim komutlarıma uyun. Tamam mı?"

"Tamam"

"Tamam"

İkimizin de onayını alan Oktay önüne dönüp birkaç düğmeye bastıktan sonra:

"Hadi girin ve gözlerinizi kapatın ben de çalıştırıp kendi kapsülüme bineceğim. Zaten bir geri sayım duyacaksınız. Tabi duymak için bu kulaklıklarınızı takmanız gerekiyor."

Kulaklıkları da taktık.

"Şimdi girin ve geri sayım bitince gözlerinizi kapatın."

Bindik ve bir ses duyuldu.

10
9
8
7
6
5
4
3
2
1
0

Ve anlık bir boşluğa düşmüşlük hissi oluştu. Beş saniye sonra ise bu his kendisini normal bir hisse bıraktı. Ardından ise Oktay'ın "Gözlerinizi açabilirsiniz." Demesi ile gözlerimizi açtık.

Helena etrafa sanki dünyaya yeni gelmiş bir bebek gibi bakıyordu. Masum masum.

"Oooooo gençler hoş geldiniz."

Bunu diyen Ateş-2 grubundan Özgür idi.

"Selam koçum ne yapıyorsun?"

"İyidir Barlas ya en son siz çatıştıktan sonra bize devrettiniz ya o zamandan bu yana çatışıyorduk. Çatışma dün sona erdi."

"Bizden çok kayıp var mı?"

"He yok ama Ali'nin omzundan kırmızı ışın sıyrıldığı için onu ameliyata aldılar. Hâlâ çıkmadı ameliyattan. Onu bekliyordum ama geleceğinizi duyunca kapsül de karşılayayım dedim."

Hafif omzuna vurdum.

"İyi yapmışsın."

Yanımdaki Helena'ya döndü.

"Bu kim?"

Tam ben söze girecektim ki Helena:

"Merhaba ben Helena. Sudan Surların gezgin elçisiyim. Normalde salkımlar ülkesine elçi olarak gönderildim. Orada tesadüfen Barlas ile tanıştık ve ben de eğer beni de buraya getirirse onu kurtaracağımı söyledim. O da getirdi."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ateşten Duvarlar -1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin