Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
iyi okumalar 💙
married!au & femgguk
_______
Odasında oyuncakları arasında uyuklayan Minho, babalarının odasından gelen tıkırtı sesleri ile etrafa bir göz attı. Jeongguk babası az önce mutfakta değil miydi? Yoksa o elinde emziği ile uyuklamadan önce yanlış mı görmüştü?
Cevabı bulmak için emekleyerek ilerlemeye başladığında gözleri yatak odasının geniş kapısına odaklanmıştı. Çoğu zaman odayı karıştırmaması için kapalı olan kapı şu an sonuna kadar açıktı. Kendi kendine sevinerek kıkırdadı ve emeklemesini hızlandırdı. Birkaç adım sonra ulaştığında kapıyı iteledi ve ağzı kocaman açıldı.
"Uh?"
Kapının duvara vurması ile hafifçe yerinden zıplayan babası geldiğini fark ettiğinde, uzun parmaklarını göğsüne koyarak soluklandı ve ona güzel bir gülümseme verdi. Ardından küçük bedeninin yer ile bağlantısını kestiğinde olmayı en sevdiği yerde, güzel babasının kucağındaydı.
"Acıktın mı sen? Benim küçük bebeğim." Jeongguk babası onun huzur dolu kokusunu içine çekti ve uğraştığı işini yarıda bırakıp mutfağa doğru ilerledi.
Dolapta olan bisküvili mamayı çıkaracak ve tadını beğendirebilmek için biraz çikolata sosu ekleyecekti yoksa Minho asla ağzına sürmezdi. Oldukça tat ayıran bir bebek olduğu için çoğu zaman babalarını bu konuda çok uğraştırıyordu.
Tabağa döktükten sonra azcık sostan damlattı ve ona büyük gözler ile bakan bebeğine gülümsedi. Bir şey ile uğraştığında büzdüğü dudaklarını, Minho küçük parmakları arasına alıp sıkmayı çok seviyordu. "İşte hazır."
Tabak ile ona ilerledi ve masanın ayağına sarılmaya çalışan bebeğe ilk kaşığı yedirdi. Planladığı gibi tadını beğenmiş ve ikincisi için ağzını kocaman açmıştı. Jeongguk onun sevimliliğine tüm dişleri görünecek kadar gülümsedi ve yanağındaki gamzesini okşadıktan sonra diğer kaşığı yedirdi.
Birkaç kaşıktan sonra biraz su içirdi ve yemek yeme faslı ardından gelen tatlı uyku ile Minho çoktan rahat beşiğindeydi. Bir bebeğin görebileceği ve yüzüne küçük gülücükler konduracağı türden bir rüya görüyordu. 'Bu harika' diye düşündü Jeongguk, şimdi işine rahatça dönebilirdi.
Hava kararmaya yakın bir vakit Minho tahminlerden daha önce uyanmıştı. Jeongguk'a çeken büyük gözleri uyku mahmurluğu ile etrafta dolaştı ve garip bir şekilde içinden hiç ağlama isteği gelmediğinden usulca beşiğinin park kısmından dışarı çıktı. Kimse bilmese de o uykusunda oyuncaklarını çok özlemişti.
Odasından emekleyerek doğruca oyun odasına çıktığında, babasının oyuncaklarını yeniden o sinir bozucu kutuya topladığını gördüğünde dudaklarını büzdü. Bu hiç adil değildi, Minho onların yetişkin eşyalarını topluyor muydu? Pekâlâ bunun sebebi yetişemediği için olabilirdi ama bunu o an için geri plana attı. Oyuncaklarının toplanmasını sevmiyordu işte. Neden her seferinde aynı şeyi yapıyorlardı?
