: ̗̀➛ 🧪

173 23 27
                                    


𝙎𝙩𝙪𝙙𝙮𝙞𝙣𝙜 𝙞𝙣 𝙢𝙮 𝙥𝙡𝙖𝙘𝙚, 𝙆𝙪𝙧𝙤𝙤 𝙏𝙚𝙩𝙨𝙪𝙧𝙤𝙪.

• Uyarılar: Fem reader, fluff
• Kelime sayısı: 1053

now playing: BØRNS - Electric Love


ᴠᴏʟᴜᴍᴇ : ▮▮▮▮▮▮▯▯▯

┊͙ ˘͈ᵕ˘͈ 𝐊𝐞𝐲𝐢𝐟𝐥𝐢 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚𝐥𝐚𝐫!

Okulun bittiğini haber veren zil çalınca eşyalarını toplayıp sınıftan çıktın. Bir an önce eve gidip uyumak istiyordun çünkü geçen gece ödev yetiştirmekten doğru dürüst uyuyamamıştın. İçinden öğretmenlere neden bu kadar çok ödev verdikleri hakkında söylenirken sırtına birinin dokunduğunu hissettin. İrkilerek arkana döndün ve tam da karşılaşmayı beklediğin kişiyle karşılaştın. Kuroo, seni korkutmaya bayılan erkek arkadaşın.

"Kuroo, ödümü kopardın. Sana kaç kere daha şunu yapma diyeceğim acaba?"
"Ama korkunca çok tatlı oluyorsun."
"Sus, yavşak modun açıldı gene senin belli."
"Niye böyle şeyler söylüyorsun? Ağzına yakışmıyor. Ayrıca biliyorsun, bende sadece doğrular var. Yalan söylemek hayat felsefeme ters."
"Eminim öyledir. Neyse, eve gidip uyuyacağım ben. Sen de gelecek misin?"
"Sen istersin de ben gelmem mi?"
"Başımın püsküllü belasısın sen ya."
"Öyleyimdir chibi-chan. Hadi gidelim."

Birlikte senin evine doğru yürümeye başladınız. Annen ve baban sık sık işleri yüzünden şehir dışına çıkardı, bu yüzden evde bazen yalnız kalıyordun. Bugün de o günlerden biriydi. Kuroo'nun gelmesi sorun olmayacaktı, uyuyabilmen dışında. Birlikte olduğunuzda seni genelde uyutmazdı. Birlikte geçirdiğiniz vakitlerin değerli olduğunu ve birbirinize bakarak geçirmeniz gerektiğini söyler, seni bir şekilde ayakta tutmayı başarırdı. Bazen yemek yaptırır, bazen voleybol oynatır, bazen video oyunu oynatır, bazen de ders çalıştırırdı. Bugün ne yapacağını bilmiyordun ama hal ve hareketleri ders çalışma ihtimalinizin yüksek olduğunu gösteriyordu. Kendini bu ihtimalin sıfıra inebileceğine inandırıp çantandan anahtarını aldın ve kapıyı açtın. İçeri girdiniz, çantanı yatağına fırlatıp üstünü değiştirmek üzere odana yöneldin.

"Sen salonda rahatına bak. Ben üstümü değiştirip ellerimi yıkayacağım. Hemen gelirim, sonra da istersen sana geçen günden kalan kıyafetlerini veririm, üzerini değiştirir rahat edersin."
"Olur, bekliyorum ben. Bu arada, ders çalışalım diyecektim ama uykun varsa uyuyabiliriz çünkü ben de yorgunum ve yarın çift antrenman var, uykumu almazsam pestilim çıkar."
"Uyuyalım bence Tetsu sen de yorgunsan. Sınavlara daha var nasıl olsa."
"Haklısın chibi-chan. Hadi çabucak değiştir de ben de hemen giyineyim. Bir an önce sarılmak istiyorum sana."
"Sen çok yoruldun sanırım. Asla uyumak istemezdin normalde."
"Nedenini bilmediğim bir şekilde seninle uyumayı çok istiyorum şu an. Sanırım uzun süredir birlikte uyumadığımızdan."
"Doğru, olabilir."

Hızlıca ellerini yıkadın, üstünü değiştirip açık olan h/c (hair color) saçlarını dağınık bir topuz yaptın uyurken saçlarının yüzüne gelmesini sevmediğinden. Kuroo kanepeye oturmuş telefonuyla oynuyordu. Geldiğini görünce hemen ayağa kalktı, sarıldı ve alnına bir öpücük kondurdu.

"Çok güzelsin."
"Pijamalarımla mı?"
"Sen her zaman çok güzelsin chibi-chan. Sorguluyor musun bir de bunu?"
"Teşekkür ederim sevgilim. Hadi git sen de. Kıyafetlerini banyodaki sepetin üzerine koydum. İstersen duş da alabilirsin."
"Tamam hemen geliyorum. Seni seviyorum." "Ben de seni seviyorum."
"Ne o, bugün o yaratıcı iltifatlarından birini alamayacak mıyım?"
"Ben onları seni kızdırmak için söylüyordum. Seviyor musun yoksa?"
"Sevmez olur muyum? Çok hoşuma gidiyorlar."
"Benim de. Sinirleniyorsun bazen ve sinirlenince çok tatlı oluyorsun." "Chibi-chan'a da bir bakın. Sinirlendirmek için yapıyormuş. Rövanşını alacağım bunun haberin ola."
"Alırsın alırsın hadi git. Seninle uyumak istiyorum."
"Işık hızında geri geleceğim chibi-chan." "Sabırsızlıkla bekliyor olacağım Tetsu."

Kuroo da gelince hemen odana gittiniz el ele. Yatağa uzandınız, Kuroo seni kocaman kollarıyla sımsıkı sardı. Neredeyse her zaman büyük kaşık olurdu zaten, sadece üzgün olduğunda veya sana ilişmek istediğinde tam tersi olurdu. Hoş, sana göre ikisi de çok güzeldi. İkisinin de yeri ayrıydı ama yüksek ihtimal küçük kaşık olmayı seviyordun çünkü böyle olduğunda kendini güvende hissediyor, sırtını yaslayabileceğin mükemmel bir insanla olduğuna bir kez daha tanıklık ediyordun. Kuroo da senin küçük kaşık olmanı çok seviyordu, seni koruyup kolladığını hissediyordu çünkü. Korunmaya muhtaç olduğundan değil, sadece etrafındakileri önemsiyordu. Hele ki sevdiği, aşık olduğu insansa. Sana bir şey olmaması için elinden geleni yapıyordu, sen de öyle. Kılınıza zarar gelse canınızdan can giderdi.

Birbirinize sarılarak uyuyakaldınız, birkaç saat uyudunuz hiç kollarınızı ayırmadan. İlk uyanan Kuroo'ydu. Yavaşça gözlerini açtı, senin hala uyuduğunu fark ettiğinde uyanmaman için nefes alış verişlerini yavaşlattı çünkü kafan onun göğsündeydi. Bir süre yüzünü izledi sessizce. Her bir santimini, her bir çizgisini ileride de hatırlayabilmek için ezberlemeye çalıştı. O kadar masumdun ki onun gözünde. Yavaş yavaş gözlerini açmaya başladığında ellerini usulca yüzünde gezdirmeye başladı. Tamamen açtığında ise dayanamayıp burnundan öptü.

"Günaydın chibi-chan. İyi uyudun mu?" "Günaydın Tetsu. Evet, çok rahat ve sıcacıktın. Kendimi bir kedi gibi hissettim." "Böyle hissettirdiğime sevindim. Acıktın mı peki? Ben çok acıktım da." "Acıkmaz olur muyum? En son saatler önce okulda yemek yedik. Hadi mutfağa gidelim de birlikte bir şeyler hazırlayalım." "Oluur."

Birlikte mutfağa gittiniz. Sen kileri kontrol ederken Kuroo da buzdolabına bakıyordu.

"Dolapta biraz sebze ve yumurta var. Kilerde ne var baktın mı?"
"Ben de erişte buldum. Ramen yapalım mı? Buzlukta et de olacaktı. Etin birazıyla tempura yaparız, birazını da ramene katarız nasıl fikir?"
"Çok mantıklı. Harikasın ya. Birlikte olursak sırtım yere gelmez yemekten yana."
"Geç dalganı sen geç. Parmaklarını yerken göreceğim seni."
"Tamam tamam, sustum. Havuçları yıkıyorum ben şimdi. Sonra da yeşillik doğrarım biraz."
"Ben de etleri çıkarıp yağı hazırlayayım hemen." "Şimdiden karnım guruldadı."
"Biraz uzun sürecek sanki ama beklediğimize değecek." "Sen öyle diyorsan."

Yemekler hazır olduğunda masaya geçtiniz. Kuroo rameninin soğuması beklemeden direkt daldığı için ağzı yanmıştı.

"AAAA AĞZIM! AĞZIM YANDII!" "Aşkım naptın yaa of. gel çabuk mutfağa şeker koyalım diline geçirsin acısını." "Tamam tamam hadi!" "Korkma, gel."

Mutfağa gidip Kuroo'nun diline şeker koydun. Biraz etkisini göstersin diye beklediniz, o süre zarfında da yemekleriniz normal sıcaklığa geldi.

"Az önce söyleyemedim ama ramen dilim yanıkken bile çok güzel tadıyor. Ellerimize sağlık." "Afiyet olsun. Hâlâ acıyor mu canın?" "Yok, artık pek acımıyor sayende." "Oh iyi." "Sen endişelendin mi benim için?" "Tabii endişelendim aptal. Canın yandı çünkü." "Chibi-chan'ım benim için endişelenirmiş de." "Sus ya."

Yemeğinizi yedikten sonra salona geçtiniz. Artık ders çalışmanız gerekiyordu. Saat geç olmuştu biraz ama Kuroo ailesine haber vermişti ve sizin uykunuz da pek yoktu, bu yüzden ödevlerinizi bitirmeye karar vermiştiniz.

"Tetsu, kimya ödevime yardım edebilir misin? Mol konusunu hiç anlamadım. Yapamıyorum, sınavda da yapamadım zaten notumdan belli olacağı üzre."
"Evet, bir gün sana molü açıklayacaktım derinlemesine ama vaktimiz olmuyor ki. Bugün anlatmak isterdim ama yetişmez. O yüzden biz sadece şimdiki sorulara odaklanalım olur mu?"
"Tamam olur, daha iyi olur hatta. Teşekkür ederimm."

Dayanamayıp yanağından öptün onu.

"Bu tatlı sürpriz için ben teşekkür ederim asıl chibi-chan. Tatilde hallederiz diğer konularla. Benim de trigonometri eksik maçlar yüzünden. Çalıştırırsın beni. Ne de olsa en sevdiğin konu."
"Sen iste yeter ki. Bir sürü soru çözeriz, oturtursun. Trigonometriyi yapabilmenin tek yolu soru çözmek zaten. Yapa yapa anlıyorsun."
"Mol de aynı aslında. İşin tek sırrı soru tarzı görmek."
"Neyse hadi başlayalım yoksa saat gece 1'e kadar oturmak zorunda kalacağız."
"Peki peki, başlayalım. Getir kimya kitabını."

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Mar 12, 2022 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

𝙎𝙩𝙪𝙙𝙮𝙞𝙣𝙜 𝙞𝙣 𝙢𝙮 𝙥𝙡𝙖𝙘𝙚, 𝙆𝙪𝙧𝙤𝙤 𝙏𝙚𝙩𝙨𝙪𝙧𝙤𝙪.Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt