"Bana neden kızdın?"

"Kızmadım."

"Çekip gittin."

"Canım sıkıldı."

"Omi?"

"Hmm?" başını çevirdi camdan dışarı bakıyordu. Sıkılmıştı onunla konuşmaktan.

"O kadınla yatmadım."

Kalbi ritmi bir anda bozuldu, ama hemen eski haline döndü "Kimle yattığın umurumda değil."

"Ama yatmadım diyorum, engelledim zaten."

"Kimle yatmadığın da umurumda değil Atsumu." Başka bir şey söylemedi. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı ama saklamak için başını iyice çevirdi.


Atsumu günlerdir Kiyoomi ile konuşabilmek için fırsat kolluyordu aslında. Onu otoparkta görmek büyük bir şanstı onun için. Onu evine bırakmaya ikna etmek de daha büyük bir şanstı. Aralarında bir şey yaşanmadığını bilmeliydi. Ama ona söyledikten sonra da tavrı değişmemişti. Konu bu olamazdı öyleyse, ondan uzaklaşmasının nedeni bu olay değildi belki de.

"Yolu uzatıyorsun."

Arkadaşının mırıldanmasıyla kendine geldi "Hmm ne?"

"Yolu uzatma diyorum."

"Ee şey o tarafta trafik oluyor da." Kiyoomi'nin inanmayan bakışları altında küçüldü koltuğunda "Oluyor ama."

"Neyse tamam. Zaten sana zahmet veriyorum, teşekkür ederim."

"Sorun değil." Gülümsedi "Yarın sabah da alabilirim. Araban düzelene kadar yani. Hiç sorun olmaz."

"Motoya gelmezse haber veririm. Sağ ol."

"Teşekkür ederim." dedi ve o anda salak dedi kendine içinden. Teşekkür edecek ne var ki. Neyse ki arkadaşı bir şey söylemedi. "Ee eve gidiyoruz değil mi? Uğraman gereken bir yer var mı?"

"Yok eve gidiyorum."


Yolun kalanı sessizlik içinde geçiyordu ki Kiyoomi'nin telefonu çaldı. Ekrana bakınca kaşlarının çatıldığını gördü Atsumu "Bir sorun mu var?"

"Ee hayır." Bir nefes alıp açtı telefonu "Efendim?"

Atsumu onu dinlememeye çalışsa da tam yanında oturuyordu. Elinde değildi. Ayrıca arkadaşının telaşlı sesi dikkatini çekmişti.

"Ne? Nasıl yani, ne oldu?" Yüzü bembeyaz olmuştu "İyi mi?"

Dinlerken dudaklarını kemiriyordu "Tamam" içini çekti. "Tamam geliyorum ben." Duraksadı, dinliyordu. Bir erkek sesi geldiğini fark etti Atsumu. Sesini duysa da anlaşılmıyordu ne dediği, çok merak ediyordu ne olduğunu. "Tamam geleceğim, görüşürüz."

Telefonu kapatıp ellerini yüzüne kapadı. "Omi?" elini dizine koydu Atsumu. "Omi iyi misin?"

"Evet." Ama iyi olmaktan çok uzaktı sesi.

"Bir sorun mu var? Kötü bir haber mi aldın?"

"B-ben-"

"Omi" Atsumu telaşlanmıştı "Omi ne oldu söyle bana hadi. Durayım mı?"

"Beni ee şey araba falan kiralayabileceğim bir yere bırakabilir misin hemen?"

"Neden?"

"Benim hemen Shimoda'ya gitmem gerek."

"Neden ki?"

"A-acil bir durum varmış."

"Tamam kiralamakla uğraşma alabilirsin arabamı. Neden gideceksin ki?"

"Benim-" gözlerini ovuşturdu "Büyükbabam hastanedeymiş." Kelimeler ağzından zorlukla çıkıyordu, duraksayarak konuşuyordu "Onu görmem gerek."

"Ne? Nesi varmış? Kim aradı seni?"

"Abim aradı." Şakaklarını sıktı "Atsumu benim acilen oraya gitmem gerekiyor." Sesi titriyordu. Kiyoomi'yi en son böyle gördüğünde bir anksiyete atağının ortasındaydı.

"Tamam tamam sakin ol." Dizini okşuyordu yavaşça "Sakin ol ben götüreceğim seni."

"Uzak."

"Sorun değil. Bana navigasyon açsana, nereden döneceğimi tam bilmiyorum."

"Atsumu uzak, geç olur."

"Omi şu an tek başına gitmene izin veremem. Hem uzak değil. Kaç saat iki falan mı?"

"Evet yaklaşık."

"Kuzenini de alacak mıyız?"

"H-hayır o tanımıyor, babamın tarafından." mırıldandı.

"Tamam anladım. Hadi aç haritayı bana, sakinleşmeye çalış."

"Teşekkür ederim." dedi küçük bir sesle.

"Hiç sorun değil Omi." Arkadaşına baktı göz ucuyla "Eve gitmek ister misin önce? Yaklaştık sayılır."

"Yok hemen gitmek istiyorum."

"Tamam." Haritanın tarifini dinleyerek yola devam etti. Kiyoomi'ye bakıyordu arada. "Nesi varmış?" dedi sessizce "Hasta mıydı?"

"Yaşlıydı." Sesi titriyordu "Beyin kanaması geçirmiş, evinde bulmuşlar."

"Ne?"

"Hastanedeymiş işte, ameliyata almışlar."

"A-anladım." Bu kadar ciddi bir şey olduğunu düşünmemişti. Kiyoomi'nin kardeşlerinin ondan çok büyük olduğunu biliyordu. Babasının ve dolayısıyla büyükbabasının yaşları ileri olmalıydı. Kendi hareketli ve enerjik büyükannesini düşündü, içini garip bir his kapladı. Ona bir şey olacağı düşüncesine bile katlanamazdı.

Titreyen bir nefes aldı arkadaşı yanında "Korkuyorum." dedi küçük bir sesle.

"Yakın mıydınız?"

"Ailemden hiç kimseyle olmadığım kadar."

Atsumu başını salladı, ne söyleyeceğini bilmiyordu. "Yaklaşık iki saat yolumuz var, az yani, yanında olacaksın."

Kiyoomi koltuğuna gömüldü, kendini çok kötü hissettiğini görebiliyordu. Geç olmadan Shimoda'ya varmak istiyordu. Dikkatini yola verip biraz hızlandı, yine de gözleri ara ara endişeyle telefonuna bakan arkadaşına takılıyordu. Onunla baş başa vakit geçirmek istemişti ama bu şekilde değildi. Çok gergin ve üzgün görünüyordu. Ona kendini iyi hissettirmek için yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Yakıt almak için durduklarında gelmek üzerelerdi. Arkadaşına bir kahve ve birkaç atıştırmalık aldı. Doğrudan hastaneye gideceklerdi. Antrenmandan çıktıkları için aç olduğuna emindi. Aldıklarını aralarındaki boşluğa bırakıp kahvesini uzattı, teşekkür edip aldı arkadaşı.

Eliyle gösterdi aldıklarını "Bir şeyler ye tamam mı? Yarım saat falan kaldı."

"Tamam."

"Haber yok değil mi?"

Mesajlaşma uygulamasında sayfayı yenileyip duruyordu, başını iki yana sallayıp telefonu kucağına bıraktı. Kahvesinden bir yudum alacaktı ki çaldı telefonu. Bir an irkildi Kiyoomi, sonra açtı hemen "Efendim abi?"

Atsumu başını yaklaştırdı ona biraz, ne dediğini duymak istiyordu.

"Büyükbabamı kaybettik." 

Kochi Ga Yoi_SakuAtsuWhere stories live. Discover now