Herşeyin Başlangıcı

Comenzar desde el principio
                                    


- Ben , ben bugün , ...


Tam o sırada içeriye güvenlik girdi . Sesli bir şekilde ;


- Hocam dışarıda ki hastalar bizi geçip içeri girdiler . Hastane tıklım tıklım hasta dolu . Ne yapacağız bilmiyoruz .


Tüm doktorlar ayaklanıp koridora çıktık . Bir açıklama yapmak zorundaydık yoksa linç edilecektik . Profesör yalan konuşmaya başladı ;


-Hiçbir hasta ölmemiştir . Tüm hastaları gözaltında tutuyoruz . Bu normal bir gripten başka bir şey değil .


Halkın hiçbir şeyden haberi yoktu . Ben hala günün şokun daydım . Halkın içinden biri YALAN SÖYLÜYORSUN diye bağırınca ortalık birden alevlendi . Bir anlık hamleyle güvenliğin cebinden tabancayı alıp havaya ateş ettim . Bir an herkes dona kaldı . Tüm hastane silah sesiyle yankılanırken , kimseden çıt çıkmıyordu . O an bir kapı kırılma sesi geldi . Tüm kapılar açıksa bu ses nereden geldi ?


Alt katta ki morgun kapısını içeriden biri kırmıştı . Bu hastalık yüzünden ölenlerin belirli bir süre sonra tekrar canlanacağı aklımın ucundan geçmemişti .

Tenleri yanık gibi , gözleri sapsarı , yürüyüşleri saçma sapan olan insanlar bize doğru geliyorlardı . Bir an herkes koşuşturmaya başladı . Herkes kendini dışarı atmak istiyordu . En arkada bende onlarla beraber dışarı çıkarken Ahmet'in merdiven kenarında oturduğunu gördüm . Ne kadar bağırsam da ayağa kalkmıyordu . Ani bir hamleyle geriye dönüp koltuk altına girdim . Ama artık kapıdan dışarı çıkamazdık , yakalanmamız an meselesiydi . Zaten kargaşada yere düşen bir çocuğu ısıran hastalıklıyı gördüğüm zaman ilk defa ölüme kendimi bu kadar yakın hissetmiştim . Hemen üst kata çıkardım Ahmet'i . Ama hastalıklılar peşimizi bırakacak değillerdi . Bir odaya kendimizi kilitleyip Ahmet'in neyi var anlamaya çalıştım . Çok kötü öksürüyordu ve ağzının kenarından kan gelmeye başlamıştı . Bu , bugün gördüğüm tüm hastalardan daha kötüydü . Camı açıp buradan çıkabilir miyiz diye bir baktım . Aşağıda bir çöp kovası vardı ama Ahmet aşağıya atlıyamazdı . Ya Ahmet'le beraber bende burada ölecektim , ya da aşağıya atlayıp kendimi kurtaracaktım . Hastalıklılar kapıyı kırıp içeri girdiklerinde Ahmet'e son kez baktım .


- Özür dilerim kardeşim .


Ahmet'i koruyamamıştım . Şoktan çıkıp hemen arabama doğru koşmaya başladım . Çalıştırıp hemen gaza bastım . Birkaç dakika önce yüzlerce insanın olduğu bahçe bomboştu . Ev güzergahım da birçok araba kaza yapmış , yol kapanmıştı . Arabaların arasından zorlukla geçip evime ulaştım . Ne insan , ne de hastalıklı sokakta bir kişi bile yoktu . Hemen eve girip televizyonu açtım , çalışmıyordu . Dünyada neler oluyor hiçbir şeyden haberim yoktu .


Sabah kendimi koltukta buldum . Dün gece uyuya kalmıştım . Televizyonun karıncalı ekranı o kadar sinirimi bozmuştu ki yerdeki şişeyi alıp televizyona fırlattım . Ekranı paramparça olmuştu . Balkona çıkıp bir bakayım dedim . Arabamın etrafına yaklaşık 45-50 tane hastalıklı vardı . Bir gecede bu kadar yaratık nasıl toplanmıştı ? Ben doktordum , canlı olan hiçbir şeyi öldüremezdim . Ama artık kabullenmem gereken bir şey vardı . Bunlar canlı değildi .


Kapının çaldığını duydum . Tam kapıyı açacakken aklıma geldi , bu bir hastalıklı olabilirdi . Kapıya hiçte normal vurmuyordu . Kapım çok dayanıklı değildi . Biraz daha güçlü vurursa kırılabilirdi . Hemen boş bir çantaya hayatta kalmamı sağlayacak şeyler doldurdum . Ön kapıdan çıkamayacağıma göre tek şansım yangın merdivenleriydi . Arka tarafta henüz yeni aldığım motor vardı . Taksitlerini ödüyordum . Ne kadar araba kullansam da motor benim için bambaşka bir zevkti . Ama aşağıda bir alana kilitliydi . Anahtar yatak odamda , yatağın yanındaki komidinin alt çekmecesindeydi . Çabuk hareketlerle anahtarı kapıp odadan çıktım . Tam yangın merdivenlerinden inerken kapı kırıldı . Sadece bir hastalıklı vardı . Ama yerden kalkamıyordu . Boşverip motoruma doğru gidecekken bir an duraksadım . Bu evde yaşadığım onca güzel anım aklıma geldi . Böylece bu evi bırakamazdım . Mutfağa geri dönüp en büyük bıçağı seçtim . Kapıya yönelip hastalıklının kalbine bıçağı sapladım . Bunu birkaç kez tekrarlasam da hala ayaktaydı . Çıkarıp kafasına soktum . Bir anda kesilmişti . Hareket etmiyordu . İlk öğrendiğim şey bu oldu , kafalarından vur . Öldürdüğüm hastalıklıyı dışarı atıp kapının önüne kitaplığı çektim . Buraya bir gün mutlaka geri dönecektim . Koltuğa oturup elimdeki kana baktım . Önceden insanları kurtaran doktor , şimdi birini öldürüyordu . Bunu ilk defa yapmıştı . Tabi ki ölen bir hastalıklıyı tekrar öldürmek sayılırsa . Bıçağı yere fırlatıp son kez odaya baktım . Yangın merdiveninden aşağıya inip motoruma gittim . Koltuğu kaldırıp altından kaskımı çıkardım . Aldığımdan beri ikinci defa kullanacaktım . İyi ki almışım dedim , en zor zamanımda hayatımı kurtardı . Peki şimdi nereye gidecektim ? Şehir fazla güvenli değildi . Bunu biliyordum . Ne yapacağımı bilmeden gitmeye başladım ....


THE WRİTER BROTHERS

KATLİAM ( DEVAM ETMEYECEK )Donde viven las historias. Descúbrelo ahora