"korkmaz çok iyi düşünmüşsün" Ona tekrar sarılıp tuna'ya baktım. Gitmek istemediğini biliyordum

"hadi tuna deniz'i eve tek yollayamam"

"biliyorum ama onların yanında da gitmek istemiyorum"

"yarından sonra hiç ayrılmayacağız hadi abim bir iki saate uyuyun" İkisi de odadan çıktığında kenarda ki koltuğa oturdum. uyuyan, yaralı ikizleri izledim. Onların ruhlarını öldürmüşlerdi

...

Duyduğum çığlık sesi ile sıçrayarak uyandım. Koltukta uyuyakalmıştım. İkizlere baktığımda miraç miray'ın yatağına oturmuş onu uyandırmaya çalışıyordu

Hemen yerimden kalkıp yanlarına gittim. miray ter içinde kalmıştı sayıklıyordu çığlık atıyordu. "miray uyan güzelim hadi uyan gerçek değil" İkimizde onu uyandırmaya çalışıyorduk miray sıçrayarak uyandığında ağlayarak ikimize baktı korkuyla geri çekildi

Yine aynısı olmuştu yine bizi  hatırlamamıştı

"miray bak biziz abin burada ben buradayım hadi güzelim bak bana"

"kızım biz buradayız orada değilsin biz yanındayız"  Başını kaldırdı bir süre bize baktıktan sonra boynumuza sarılıp hıçkırarak ağlamaya başladı. miraç ona sarıldığında bende ikisine sarıldım.

"biz yanındayız güzelim artık seni yanımdan ayırmayacağız ikinizi de yanımdan ayırmayacağım zarar görmenize izin vermeyeceğim... hadi biraz daha uyuyun dinlenin" İkisinden de ayrıldım. Miray'ı yavaşça yatağa bıraktım yanından kalkıp miraç'ın yatağına gitmesine yardım ettim

Onu da yatırdıktan sonra alnından öptüm

"kimse size zarar veremeyecek yarın evimize gideceğiz hadi kapat gözlerini" Yanağından öpüp miray'ın yanına gittim. hala korkuyordu

"birlikte uyumak ister misin?" Başını evet anlamında salladığında yana kayıp bana yer açtı ayakkabılarımı çıkarıp yanına yattığımda onu yavaşça kendime çektim. Saçlarından öptüm

Ağlaması durduğunda nefes alışları normale döndü. Bir süre sonra miraç'ta uyumuştu. Gözlerimi kapattım

...

sabah olmuştu. gece boyunca İkizler sürekli kabus görmüştü. Uyuyan miray'a baktım 40 dakika önce uyumuştu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kalkıp odada ki banyoya gittim. işlerimi halledince yanlarına döndüm.

Bugün eve gidecektik. Uzun bir süre bu hastaneye kardeşlerimle gelmek istemiyordum. Ayakkabılarımı giyip miraç'ın yanına gittim. tansiyonunu kontrol ettikten sonra saçlarını okşamaya başladım

"abim uyan hadi yaralarına pansuman yapıp kontrol etmem lazım" Miraç gözlerini yavaşça açtıktan sonra yüzünü buruşturdu. Ağrısı vardı bu ağrıları uzun bir süre daha devam edecekti.

Yaraları çok kötü bir durumdaydı "abi günaydın"

"günaydın yaralarını kontrol etmeme izin verir misin?" Başını salladığında yaralarını kontrol etmeye başladım

...

Miraç'ın yaraları iyiye gidiyordu bir iki açılma vardı ama sorun yoktuk. Miray 5 dakika önce korkuyla uyanmıştı. Dün gece tuna'nın getirdiği kıyafetleri elime aldım

"miray üzerini değiştirmen için hemşire çağırayım mı?"Başını hayır anlamında sallayıp ayağa kalktı ve banyoya geçti.  Uzun bir süre insanlardan uzak duracağını biliyordum. hatta deniz ve tuna'ya da uzak duracaktı

"miray gelene kadar senin üstünü değiştirelim ve gidelim uzun bir süre gelmenizi istemiyorum"

"emin ol bende istemiyorum abi" Gülümseyip üzerini değiştirmesine yardım ettim.

MİRAY'IN ANLATIMIYLA

Hala korkuyordum. İnsanlardan, her şeyden üstümü değiştirmek için eşofman takımını çıkardığımda her yerimde minik bantlar vardı. Altında ne olduğunu biliyordum morluk ya da ondan kalan izler vardı. o izlere daha çok bakmak istemediğim için üzerimi değiştirdim.

Banyodan çıktığımda miraç'ın yanına gittim. hazırlandığımızda hastaneden çıkıp arabaya bindik. Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Sesler yine konuşmaya başlamıştı

"bitmedi miray geri gelecek"

"geri gelecek"

"sen artık kirlendin"

Elimle kulaklarımı kapattım. gözlerimi kapatıp onların susması için içimden yalvarmaya başladım. susmalarını istiyordum. bunları duymak istemiyordum.

SON 

NASILDI?

EN DUYGUSAL SAHNE?

KONULAR NASIL GİDİYOR?

BUNDAN SONRA NE OLSUN?

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang