"Aşk benim için sevdiğine kavuşmak için elinden gelenin en iyisini yapmak demekmiş, öyleyse artık sana kavuşabildim mi hyung?"
#1 on Taejun 🤧
[finished]
"Elimizde bir koz var aslında. Bu kitabı kullanarak bir şeyler bulabiliriz. Ve burası da kitabın içindeki şeyleri bulabilmemiz için çok iyi bir yer"
"O yanı doğru aslında, benim aklımda bir şey var hatta. Bence buraya günlük iki kişi gelsin ve kitabın içindeki hayata geri döndürme büyüsünü bulup onu burada aktif hale getirebiliriz"
"Bence baya mantıklı, ilk gönüllü ben olabilirim, ikinci kim olmak ister?"
İkinci gönüllü olmayı istiyordum, Yeonjun hyung'u geri döndüren kişi ben olmak istiyordum sonuçta. Bunca zaman boş boş durduğum için kendime çok kızmıştım hep. Beomgyu hyung'un yanına gidip ona yardım edebileceğimi söyledim ona. Diğerlerinin de geri dönmesi gerekiyordu bu durumda. Kai'ye döndüm ve ona "Soobin Hyung ve Yeonjun hyung sana emanet. Özellikle Soobin Hyung'a çok dikkat et olur mu" diye ondan bu isteğimi yerine getirmesini istedim. Yatağa yakınlaşıp bir süre Yeonjun hyung'u incelemeye başladım. Biraz daha yakınlaşıp yanaklarına bir öpücük kondurduktan sonra sanki duyacakmış gibi ona "Huening sana çok iyi bakacak, bir süre yanında olamayacağım ama rüyalarımda beni yalnız bırakma olur mu?" dedim. Gözyaşlarım yine kendini bırakmıştı. Ama ağlamak için vakit yoktu. Onu kucağıma alıp Kai'ye verdim. Kitap ve anahtar da Soobin Hyung'da duruyordu. Kai'nin kulağına "Sana güveniyorum Huening" diye fısıldadıktan sonra kapıyı açıp onları geri eve götürdüm.
-Kai-
Vardığımız andan itibaren çok fazla bir gelişme olmamıştı. Sadece bir süre Taehyun'un evinde kalmamız gerekiyordu. Bu da Yeonjun hyung'a göz kulak olmak içindi. Eve döner dönmez Yeonjun hyung'u koltuğuna oturur pozisyonda yatırdım ve saçlarını okşamaya başladım. Yumuşacık saçları artık eskisinden daha solgun görünüyordu. Karnı da neredeyse yok olmuştu.
Yüzünde hiç bir sıkıntı yoktu, sadece ara sıra morluklar oluşuyordu fakat çok sorun etmiyordu bunlar da. Soobin Hyung da bana bakıyordu o esnada. Onun yanına gittim ve "gerçekten Taehyun'a mı aşıksın yoksa onu korumaya çalışma sebebin tamamen farklı bir şeyden mi kaynaklı?" diye sordum. Derin bir iç çektikten sonra bu soruma "Aslında tamamen farklı bir sebepten" diye cevap verdi. Bir şeyler anlatacağını düşünürken bir anda vazgeçti ve "bunu sana daha sonra anlatsam çok iyi olur aslında, sonuçta kalbinin kırılmasını istemem" dedi. Şaşırmıştım baya. Ama artık ondan daha fazla bir şey saklamak istemiyordum. Bu yüzden ona "Hyung sana bir şey sormak istiyorum" dedim ilk başta.
Tam bir şeyler diyecekken onu dudaklarından öpmeye başladım. Çok şaşkındı, ben ise bu anın tadını çıkararak dudaklarına derin öpücükler veriyordum. Dudaklarımı ayırdığımda "Soobin Hyung, çocukluğumdan beri sana aşığım ama bunu sana söylemeye çok çekinmiştim. Artık senden bir şey saklayamam sanırım, bana olan hislerin ne bilmiyorum ama ben seni her şeye rağmen sevmeye devam edeceğim" demiştim.
O da bana bir süre bakmaya başladı. Bakışlarında çok bir anlam yoktu. Gözlerine dalıp gitmişken dudaklarımda bir şeyler hissettim. O da beni öpmeye başlamıştı. Öpücükleri o kadar güzeldi ki, ona daha da aşık olmama sebep oluyordu. O da dudaklarını ayırdı ve "Lütfen tek bir kelime etme, sanırım artık her şeyi unutmak ve seninle birlikte olmak istiyorum" dedi. Ona sarıldım ve "Seni çok seviyorum" dedim. Sanırım bunu ben de istiyordum. Belki de bize iyi gelecek tek şey bu olabilirdi.
Uzun zaman sonra yine bir yeni bölüm 🥳. Bir karışıklık oldu diye uzun bir süre bunu yazmam gerekti ama umarım güzel yazabilmişimdir. Ve sanırım ilk defa kelime sayısı 1000'i geçti. Her neyse, okuldan ve internetimden dolayı çok aktif değilim ama bunun okunma ve oylara etki etmemesi için elimden geleni yapacağım. Umarım gününüz güzel geçer <33
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.