"madem öyle o zaman seni ikizler uyandırır" Odadan çıkıp ikizlerin odasına girdim. Hala aynı şekilde uyuyorlardı. Miraç her zaman ki gibi miray'a sıkıca sarılmıştı. Onu tüm kötülüklerden korumak ister gibiydi.

Yavaşça miraç'ın saçlarını okşamaya başladım ve belki de ilk defa irkilmeden uyanmıştı.

Bu bize güvendiğini mi gösteriyordu?

Gözlerini ovuşturup bana baktı. "günaydın" bir süre dudaklarını açıp kapattı ardından utanarak başını eğdi "abi" Abi mi dedi? Bana abi dedi... ilk defa bana abi dedi.

Tek bir kelimenin beni bu kadar heyecanlandıracağını düşünmezdim

"günaydın kardeşim" Bana gülümseyerek bakıyordu. Gözlerinde ki çekingenlik yok olmuştu

"aşağıda tuna mükemmel bir kahvaltı hazırlıyor ama önce deniz'i uyandırmalıyız"

"zor mu?"

"dünyanın en zor işi" Gülümseyip yanında uyuyan miray'a döndü. Saçlarını öpmeye başladı

"ay ışığım uyan hadi sabah oldu" Miray yine sıçrayarak uyanmıştı. Ne zaman normal uyanabilecekti. Ne zaman korkmadan yaşayabilecekti

Hızla etrafına baktığında miraç kolunu tuttu. Miray sakinleşince bana hala uykulu gözleri ile baktı. Hızla gülümseyip konuştum

"günaydın güzelim... hadi kalk güzel bir kahvaltı yapalım" İkisi de yataktan çıktı.

"önce deniz'i uyandırmalıyız, şimdiden söyleyeyim işimiz zor." Dediğimde birlikte odadan çıkıp deniz'in odasına girdik. Miray ondan beklemediğim bir şekilde miraç'ın elini bırakıp deniz'in yanına gitti ve yanına yattı ona sarılıp gözlerini kapattı.

Miray deniz'e sarılınca deniz bunu hissetmiş gibi ona dönüp o da miray'a sarıldı ve uyumaya devam etti. İkimizde şaşkınca birbirimize bakıyorduk

Bu sabah gerçekten de garip şeyler oluyordu "işte bu çok garip" Miraç'ın dediğine katıldığımı belli eder şekilde başımı salladım

"bence bırakalım uyusunlar zaten bugün okula gitmeyeceksiniz" Başını salladığında onunla birlikte odadan çıkıp aşağıya indik. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Birlikte salona geçtik ve L koltuğa yan yana oturduk. Onu kendime çekip sarıldım.

"her şeye rağmen yanımda olduğunuz için mutlu olduğunuz için seviniyorum"

"mutluyuz, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar mutluyuz.sana bir şey itiraf edeyim mi?"

"et bakalım"

"miray dışında ilk defa birisine güveniyorum" Dediğiyle yüzümde ki gülümseme büyüdü. Kalbim ilk defa bu kadar hızlı ve güzel atıyordu Kardeşim bana güveniyordu bundan daha güzel bir şey var mıydı?

...

Deniz ve miray kalkınca hep birlikte güzel bir kahvaltı etmiştik ve ikizler tuna'nın omletini çok sevmişlerdi. İlk geldikleri günle şimdi ki halimize bakınca gülümsemeden edemiyorum.

İlk geldiklerinde onları istemiyordum çünkü korkuyordum ama şimdi... şimdi onlar benim her şeyim oldu. Eskiden bizden korkuyorlardı çekiniyorlardı bizimle konuşmuyorlardı ama şimdi gerçek bir aile olmuştuk

Miraç bize alışmıştı. Miray yavaş yavaş bizimle konuşuyordu. Her şey çok güzeldi. Bazı olaylara rağmen

Tuna deniz ve miraç yukarıda yeni bilgisayar odasını hazırlıyorlardı. Bizde miray'la salonda oturuyorduk. Miray'ın sıkıldığı her halinden belliydi

"miray'ım istersen birlikte odanı yerleştirebiliriz" Hevesle başını salladığında gülümseyip ayağa kalktım ve birlikte yukarı çıktık.

"evet burada bir iki sevebileceğin eşya var ama beğenmezsen değiştiririz... fikrini söyleyebilirsin tamam mı?"

Başını evet anlamında salladı ve ilk kolinin bandını yırttı. İçinden onun için aldığım kalemler ve defterler çıktı. onları birlikte çalışma masasına yerleştirmeye başladık.

MİRAY'IN ANLATIMIYLA

Oda yerleştirme işinin hiç bu kadar eğlenceli olacağını düşünmemiştim. Oğuz abi ile çok eğleniyordum. İlk günlerden ondan çok korkmuştum ama şimdi ona güveniyordum. Bana zarar vermeyeceğini biliyordum.

Uzun zamandır bu odadaydık ve tüm odayı yerleştirmiştik. Tam hayalimde ki gibi olmuştu. ne eksik ne fazla, Ne istediğimi nasıl bildiğini bilmiyorum ama beni anlamasını sevmiştim

"size teknolojik malzemelerde almalıyız... en azından telefon. Dışarıdayken sizden haber alabilmemiz için" Dışarı çıkmayı sevmiyordum. Sokaklar beni korkutuyordu. "dışarı çıkmak istemiyorum"

Mırıldanarak çıkan sesimi duymuştu elimi tutup yatağa oturttu ve önümde diz çöküp yüzümü kocaman ellerinin arasına aldı "neden miray'ım" avuç içlerimi öptü. "bana her şeyi anlatabilirsin. Biliyorsun size asla kızmam"

"korkuyorum... sokakları sevmiyorum. Sizin dışınızda insanlarla konuşmayı sevmiyorum"

Gözlerinde ki hüznü görmüştü. O olaydan sonra gizlice gittiğimiz parka gitmeyi de bırakmıştım. Çünkü herkesin bana zarar vereceğini düşünüyordum ve korkuyordum

Bir şey demedi. Aklından bir sürü şey geçti ama hiçbir şey demedi. "o zaman sadece oyun oynaman için bir tane telefon alırız olmaz mı?" Zorlamamıştı. Nasıl istersem öyle davranmamı öyle yaşamamı istemişti.

"olur"

"yarın okul çıkışı birlikte alışveriş merkezine gideriz abi- kardeş günü yaparız olur mu?"

"tamam ama deniz ve tuna abim de gelsin"

"siz kimi isterseniz onlar gelir" saçlarımdan öptü"peki şimdi ne yapmak istersiniz küçük hanım" Dudaklarımı bilmem anlamında büktüm "diğerlerini akşama kadar o odadan çıkaramayız birlikte çizgi film izleyelim mi?"

Çizgi film... küçükken onlar evde yokken izleyebildiğimiz o güzel filmler.

"ama sen büyüksün"

"bu küçük kardeşimle çizgi film izlememe engel değil" Gerçek miydi bu olanlar... gerçekten böyle insanlar var mıydı? Rüya değildi demi?

Rüya olmasını istemiyordum

Başımı hevesle salladığımda birlikte aşağıya inip koltuğa oturduk. Abim kumandayı eline alıp çizgi film kanalı aramaya başladığında ona yaslandım ve boşta duran eli ile oynamaya başladım

En sonunda güzel bir çizgi film buldu ve bana sarılıp çizgi filmi izlemeye başladık...

SON

NASILDI?

SANIRIM BU HİKAYEDE Kİ İLK GÜZEL BÖLÜMDÜ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

BUNDAN SONRA NE OLSUN?

EN SEVDİĞİNİZ SAHNE?

EN ÇOK KİMİNLE SAHNE GÖRMEK İSTERSİNİZ?

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Where stories live. Discover now