En sonunda nefes alışları düzene girdiğinde başını kaldırıp bize baktı

"sakinleştim" avuç içimi öptü "teşekkür ederim" Gülümsediğimde miraç ile aynı anda yanağından öptük. Yüzünde büyük bir gülümseme olduğunda bende gülümsemiştim

Yerimize oturduğumuzda herkesin gülümseyerek bize baktığını gördüm.

"abi niye sinirlisin"

"sizin eve geldiğinizi biliyorum konuşmaların ne kadarını duydunuz" Dediğinde miraç sesinde ki siniri gizlemeyerek konuştu

"bizi istemediklerini ve size zarar vereceğimizi duyduk"

"babaannemin saçma sapan konuşması... merak etmeyin bir daha gelmezler başka bir konu daha var" Dediğinde hepimiz merakla ona baktık.

Oğuz abi gözlerini hepimizin üzerinde gezdirdiğinde gözlerinde hayal kırıklığını ve üzüntüyü gördüm.  Hissettiklerine karşı sahte bir gülümseme ile konuştu

"artık sadece 5 kişiyiz" Histerik bir şekilde güldüğünde hepimiz ona şaşkınca bakıyorduk. Şoktan ilk çıkan deniz oldu "ne demek artık 5 kişiyiz"

"şöyle ki abicim annemiz bizi bırakıp gitti... bu olanlara babamın ona yaptıklarına dayanamıyormuş ve ben nereye gittiğini bilmiyorum"

Annemiz bizi bırakmış mıydı? Ama neden ki?

Bizim yüzümüzden mi gitmişti. Hani bize anne olacaktı. Gözüm dolmuştu. bir annem olmasını çok istiyordum. Ellerim titremeye başladığında miraç şoktan çıkıp bana döndü.

Ellerimi görünce ellerini hemen ellerimin üzerine koydu.

"Miray... sakin ol"

Durmuyordu. Bu lanet titremem durmuyordu. Herkesin başıma toplandığını hissediyordum ama bakışlarımı miraç'ın üstünden çekemiyordum.

O da gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. Tek hatırladığım buydu sonrası karanlık ve bir uğultu

MİRAÇ'IN ANLATIMIYLA

Miray'ın titremesi durmuyordu. Her saniye artıyordu. Onu sakinleştirmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Burnunda kan akmaya başlamıştı. Oğuz burnuna baskı yapmak için hareket ettiğinde miray'ın gözleri kaydı.

Sandalyeden düşmemesi için onu sıkıca tuttum sonra hemen kucağıma aldım ve cafeden çıktık. Birlikte arabalara binip hastaneye gitmeye başladık...

...

Hepimiz miray'ın odasındaydık. Doktor stresten dolayı hastalığının tektiklendiğini bir iki saate uyanacağını ve uzun bir süre stresten uzak durmasını söylemişti

Kalbim acıyordu. Miray gözlerini açana kadar o acı geçmeyecekti. Ben başında saçlarını okşuyordum bir yandan da olanları düşünüyordum

Annemiz bizi neden bırakmıştı ki... onu da anlamaya çalışıyordum ama bir insan evlatlarını bırakmazdı ki

Omzuma dokunan el ile irkilip arkamı döndüm. Tuna dolu gözleri ile bana bakıyordu. "endişelenme birazdan uyanır"

Bunu daha çok kendine söylüyor gibiydi. Oğuz içeriye girdiğinde telefonla konuşuyordu telefonu sertçe kapatıp bize baktı

"anneme ulaşamıyorum avukat her şeyini bize bırakıp yurt dışına gittiğini söyledi"

"abi şimdi ne olacak" Deniz'in sorduğu soruyu bende düşünüyordum. Şimdi ne olacak, Bir aile olmuşken ailemiz tekrar dağılmıştı Banu hanım belki hiç yanımızda değildi ama ne bileyim işte evde bir annemiz var gibi düşünmeyi sevmiştim.

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Where stories live. Discover now