Miray, iyi miydi? Elimin üstünde ki el sıkılaştığında onun miray'ın eli olduğunu anladım. Tam nabzımın üstündeydi parmakları. Bileğinde ki sargı bezini hissediyordum.

Gözlerimi açmaya çalıştım. İlk başta zorlansamda açabilmiştim.

Gördüğüm ilk yüz miray'ın yüzü olmuştu. ağlamaktan gözleri büyümüştü ve kıpkırmızı olmuştu. doğrulmaya çalıştığımda yaralarım acıdı aynı zamanda da ağzımdan bir inleme kaçtı.  Miray korku ile elini elimden çekmeye çalıştığında bu sefer ben sıkıca tuttum

Gitmesini istemiyordum. Bir daha beni bırakmasını istemiyordum Miray hala bana bakıyordu. Canımın yandığını hissediyordu büyük ihtimalle. Parmaklarını okşadım "iyiyim ay ışığım asıl sen nasılsın? doktor ne dedi"

Oğuz konuşmaya başladığında bakışlarımı miray'dan çekmedim "iyiymiş ama daha dikkatli olmalıymışız enfeksiyon kapabilirmiş aynı şey senin içinde geçerli"

Hızla ona baktım. Ne zama-

Tabi ya parkta görmüştü ama ben onun daha öncesinden bildiğini anlamıştım.  Yatakta hafif yana kayıp miray'a yer açtım. Dinlenmesi lazımdı. Elimi yatağa iki kere vurduğumda başını hayır anlamında salladı

Canımı yakmaktan korktuğunu anlamıştım

"canım acımaz, hem benim sana ihtiyacım var" Yavaşça olduğu yerden kalktığında tuna elini tuttu ve yanıma uzanmasına yardım etti. Miray yanıma yattığında onu yavaşça kendime çektim. 

Kokusunu özlemiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kokusunu özlemiştim. İki gündür benden uzak duruyordu ve ben onu çok özlemiştim.   Herkes bize bakıyordu. Miray bu durumdan rahatsız olabilir diye düşünüp onlara döndüm

"bizi biraz yalnız bırakır mısınız?" Hepsi anlayışla başını sallayıp odadan çıktığında oğuz bize baktı "hemen kapının önündeyiz seslenirseniz gelirim. Serum bitince de eve gideriz"

Gülümseyerek bize bakıyordu. Değişmişti. Hemde çok. İlk gün gördüğüm oğuzla şimdi ki oğuz aynı değildi. Yavaş adımlarla odadan çıktığında Miray gözyaşlarını dökmeye başladı. hıçkırarak ağlıyordu.

İçini dökmesi için bir şey söylemedim sadece ona sıkıca sarıldım. bir süre kokumu içine çektikten sonra başını boynuma gömdü. "b-bir rüya gördüm"

"anlatmak ister misin?" usulca başını salladı. "bir yerdeydim. Yanımda çocukluğum vardı bana senin gittiğini söyledi. Beni bıraktın sandım çok korktum"

Niye böyle düşündüğünü biliyordum o kemal şerefsizi onda çok derin yaralar bırakmıştı. Psikolojimizle oynamayı çok severdi "merak etme mirayım sen beni ne kadar kovarsan kov ben asla gitmeyeceğim. Seni bırakmayacağım"

"özür dilerim seni kendimden uzaklaştırdığım için intihar etmeye çalıştığım için"

"beni yalnız bırakmak istediğin için sana biraz kızgınım ama seni anlıyorum... bir daha yapma olur mu?" Başını salladı ve bana daha çok sokuldu

"c-canın yanıyor mu?" Sesim titremişti. Bu sorudan da aldığım cevaptanda nefret ediyordum "biraz sızlıyor ama acımıyor senin sırtın"

"senin ki gibi"

"yaralarını biliyorlar sence benimkileri de görmüşler midir?"

"bilmiyorum mirayım"

"onlara her şeyi anlatmalı mıyız? Sence bize kızarlar mı? Ya da küçükken bizden kaçan çocuklar gibi bizden uzaklaşırlar mı?" Bilmiyordum. Bizi sevdiklerine istediklerine inanmak istiyordum ama içimde hep bir acaba vardı

Acaba bize kötü davranırlar mı? Sırf geçmişimiz yüzünden bizi bırakırlar mı vardı. Miray'a daha sıkı sarıldım. "hadi kapat gözlerini biraz uyuyalım... kabus görürsen uyandırırım"  Başını tamam anlamında salladı. Biraz sonra nefesi düzene girdiğinde uyuduğunu anladım. İlaçların etkisiyle bende fazla dayanamadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım

SON

NASILDI?

EN ETKİLENDİĞİNİZ SAHNE?

SİZCE İKİZLER AİLELERİNE HER ŞEYİ ANLATMALI MI?

BUNDAN SONRA NE OLSUN?

İKİZLER ARTIK OKULA BAŞLASIN MI?

KİMİNLE SAHNELERİNİ GÖRMEK İSTERSİNİZ?

Yaralı İkizler [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin