13🖤

44.1K 2.8K 2.3K
                                    

Keyifli okumalar...

Araç yola çıktığında mezarlıktan ayrıldık. Gözlerimi açtığımda başımı cama doğru çevirdim. Kara'nın telefonu çalınca kendimi geriye doğru çektim. Kara telefonunu açamadan araç sert bir fren yaptı. Minibüsün kapısı açılırken hepimizin başı aynı yöne döndü.

"Ben de seni bekliyordum Sevda" dedi yüzündeki gülümsemeyle Andrea gözlerime bakarak.

Üstümdeki şaşkınlığı daha atamadan Timur ve Kara aynı anda silahlarını çıkartıp atağa geçmişti. İkisinin de yönü aynı olurken Andrea'nın gözleri benden yavaşça onlara kaydı. Kara'ya baktığımda yüzündeki sert ifadeyle silahın emniyet kilidini açıp her an tetiğe basacak konuma getirdi.

"Sakin olalım, niyetim kan çıkartmak değil. Henüz." Andrea gayet sakin konuşurken bir adım geri attığında arkasında üç araba ve yirmiye yakın adam vardı.

"Ecdadını sikerim senin piç! Kan çıkması da umurumda olmaz leşini sererim." Kara küfürlerinin arasına eklediği tehditle silahının Andrea'yı hedef almasını sağladı.

"Çok kabasınız. Zaten sizinle ilgilenmiyorum burada güzel bir hanımefendi varken üstelik." Andrea tekrar bana baktığında gözlerindeki öfkeyi de görmüştüm. En son onu ellerini ve ağzını bağlayıp bırakmıştım.

"Buraya bak buraya yavşak!" Timur'un öfkeli sesi çınladı kulağımda.

"İki korumacı adam" dedi Andrea gözleri bir Timur bir Kara arasında gidip geldi. "Aşıklarınla kendine bir koruma duvarı yapmışsın güzel kadın ama uğruna ölmeye değecek bir kadınsın. O yüzden bu iki adamı pek yadırgamadım." Yüzünde ki sırıtış büyürken alayla konuşmuştu.

"Senin ben a-" Kara oturduğu yerden kalkarken kolunu tuttum. Sinirli bir nefes verip durdu.

"Ne istiyorsun?" Bizi burada durdurmasının bir amacı olmalıydı. Öldürmediğine göre söyleyecek bir şeyleri olmalıydı.

"Çiçekleri beğendin mi? Kırmızının sana çok yarışacağını düşündüm." Tek kaşını kaldırıp bana bakmaya devam ettiğinde sormak için değil beni tedirgin etmek istediği için yaptığını anladım.

"Çöp kutusunu boyladılar ömürleri kısa sürdü, sen de aynı kaderi paylaşacaksın bence." Sert bir şekilde cevap verdiğimde gülen ifadesi soldu.

Kara'ya bakmıyordum ama kendini sıktığını biliyordum. Ona çiçeklerden ve nottan bahsetmemiştim. Çiçekler geldiğinde notu alıp Şube Müdürünün odasına gitmiştim direkt. Koruma kararı alınmış evime ve ablamın evine Polis ekibi gönderilmişti. Askeriyede kalmamız da bundan sonra kesinleşmişti. Ben söylemek istesem de Binbaşı haberi alınca Kara ile yakınlığım dolayısıyla izin vermemişti. Duyunca Kara'nın olay çıkartıp, Karargahta kalmak istemeyeceğini düşünüyordu. Öfkesine teslim olmayan bir adamdı ama onun benimle ilgili sınırlarının olmaması konusunda söylediği sözler aklıma gelince ben de onların kararına uymuştum.

"Dışarı çık, kimse zarar görmesin. Sadece konuşacağız ve seni teslim edeceğim sevgili korumalarına." Andrea beni istiyordu, yanımdaki insanların zarar görmesini istemediğim için onunla gideceğimi biliyordu.

"Sikerler o işi!" Kara beni arkasına alarak tamamen önümü kapattı.

"Gideceğim" dedim duraksamadan.

"Saçmalama Sevda!" Timur hızla bana doğru döndü başını iki yana sallayıp.

"Sen arabadan inmeden öldürürüm o piçi Sevda." Kara'nın bunu yapacağına emindim çünkü eli çoktan tetiği basacak duruma gelmişti. Birkaç milim sonra silah patlayacaktı.

Sevda Karası (1 Mayıs'ta kalkacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin