Yılbaşı Özel Bölüm

Beginne am Anfang
                                    

''Ya Ateş, öyle güzel şeyler aldım ki...'' Önce elimdeki torbaları arka koltuğa bıraktım. ''Hepsi birbirinden harika.'' Daha sonra da ön koltuktaki yerimi aldım. ''Eminim sen de görünce bayılacaksın. Gerçekten çok, çok, çok güzeller!''

Ateş, bakışlarını bana doğru çevirdi. Mavi-yeşil gözlerinde sinirli bir ifade vardı. Üzerindeki siyah deri cekete ve boğazlı kazağa rağmen vücudunun nasıl da kaskatı olduğunu görebiliyordum.

Yine de bozuntuya vermedim ve tatlı tatlı gülümsedim. ''İyi ki hediye işini aceleye getirmemişiz.''

Ateş, bir cevap vermedi.

Biraz daha gülümsedim. ''Yani... Sonuçta yılda sadece bir defa yeni yıla giriyoruz öyle değil mi?''

Ateş, bir cevap vermedi.

Biraz daha gülümsedim. ''Sevdiklerimiz için en güzel ve en özel hediyeyi arayıp, bulmalıyız...''

Ateş, bir cevap vermedi.

''Şey, bu arada bize de kahve aldım. Kendime her zaman ki gibi white chocolate mocha, sana da cappuccino.''

Ateş, bir cevap vermedi.

Gülümsemem, artık büyük bir sırıtışa dönüştü. ''Merak ediyorum da Ateş, sence Cappuccino'nun kapıyla bir bağlantısı filan olabilir mi?

Ateş, bir cevap vermedi. Sadece kaşlarını çatıp, biraz da yüzünü buruşturup dik dik gözlerimin içine bakmaya devam etti.

''Ya tamam of,'' deyip derin bir nefes aldım. Gülümsemeyi de kestim. ''Evet, biliyorum geciktim. Ama bak valla normalde sözümü tutup 10 dakika içinde gelecektim. Alacağım şeyler kafamdaydı. Ama sonra şeytan dürttü sanırım, alacaklarımı almadan önce farklı birkaç mağazaya daha bakmak istedim. Hani belki daha güzel şeyler bulabilirim diye -ki zaten daha güzellerini buldum. E sonra da ona bak, buna bak, şuna bak derken zamanın nasıl geçtiğini pek anlayamadım ve-''

''Ufaklık.'' Ateş, sözümü yarıda kesti. ''Seni dürten şeytanı bana siktirme de emniyet kemerini bağla!''

Gözlerimi devirdim.

Dediğini yapıp, kemerimi bağladım ve akabinde Ateş'te arabayı çalıştırıp otoparkın çıkışına doğru sürmeye başladı. Kucağımdaki karton torbadan, aldığım kahveleri çıkarıp kendim için olanı içmeye koyuldum ben de.

Yağmur şiddetini iyice arttırmış, yerlerde ciddi su birikintileri oluşturmuştu. Takvim yaprakları şu an 31 Aralık, cuma gününü gösterirken gökyüzünden süratle süzülen tanelerin kar olmasını daha çok isterdim açıkçası. Öylesini yeni yıla daha çok yakıştırıyordum çünkü.

Ama kim bilir? Hâlâ günün son bulmasına epey varken belki de yeni yıla girmeden önce istediğim şey gerçek olurdu ve her yer bembeyaz bir örtüyle kaplanırdı? Ateş ve çocuklarla birlikte önce bahçede şirin bir kardan adam yapıp, ardından da saatlerce kar topu oynardık? Tıpkı her sene yaptığımız gibi... Ve yine tıpkı her sene kar toplarından nasibini en çok ben almıyormuş gibi...

Hayır, anlamıyorum. Aslında ilk başta her şey gayet güzel ve eğlenceli başlıyordu. Önce erkekler ve kızlar olmak üzere iki farklı takım oluyorduk. Daha sonra da bahçedeki karşılıklı iki ağacın arkasına geçip, kendimize kar toplarından cephane biriktirdikten sonra birbirimize atmaya başlıyorduk.

En çok kar topuna maruz kalan takım -ki o genellikle benim takımım oluyordu ve kimse benim takımımda olmak istemiyordu- yeniliyordu ve sonra aramızda oyuncu değişikliği yapıp, tekrar savaşıyorduk. Sonra tekrar, tekrar ve tekrar... Ama her nasılsa bir süre sonra bir şey oluyordu ve ben kendimi bir anda 3 kişiye karşı savunurken buluyordum.

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Dec 31, 2021 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

ATEŞ VE SU 2Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt