"Ayrıca sanane şimdiden mi kocalık görevlerini yapmaya başladın?
Kovmayacaksın onu"

"Kovmayayım da köşe bucak birbirinize sarılın belki daha da ileri gider ha!?"

"Ne dediğini sanıyorsun sen?" diyip tokat attım..

"Ahhh cidden bak babamın emaneti olmasan sana katlanmazdim şimdiye-"

"Şimdiye ne!?" dedikten sonra arkasını dönüp eve girdi..

Bende peşinden koşarak girip kolundan tutup çektim..

"Baksana bana bir sen- " demeden sehpanın üzerindeki kocaman vazo çarpmamla yerle bir olmuştu.

Ben yere düşmeden belimden tutup kendine çeken ve bana bakan adama bakıyordum..

Sol bileğim ikimizin arasına bir engel olmuşcasına ortamızda duruyordu.

Ve onun damarları seğirmiş olan eli...

Elime giren bir sancıyla geri çektim.

"Birde polis olacaksın zarardan başka birşey vermiyorsun"

Diyerek odama çıktım..

Bu evde kalmayacaktım. Hemen köşeye koyduğum bavulu alıp montumu giyinip telefonu çantama attım..

Hızlı bir şekilde merdivenden inip bavulumu sertçe yere indirdim.

İndirmemle Jungkook oturduğu yerden kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

"Nereye gidiyorsun" "yurda döneceğim bir şey mi diyorsun"

"Daha yarım saat önce babamı duydun daha neyin inadindasın"

"İnat mı? Bunların bir oyun olduğunu ve yapan söylediğinizi bile düşündüm. Çünkü senin baban ölecek ve sende herhangi bir üzüntü görmedim.. neyin inadindan bahsediyorsun bana!?"

"Bak Ha-rin ciddiyeti anlamadın galiba kimsenin babamın yurtdışına gidip ameliyat olduğunu bilmiyor sadece üçümüz biliyoruz ve eğer babamın beyninden bir ameliyat olduğunu duyarlarsa başımız o zaman gerçekten belada olur anlayamıyor musun?"

"Hayır ben gitsem bile hiçbir şekilde duyulmaz hem kimse evleneceğimizi bile bilmiyor"

"Yanılıyorsun az önce bir haftalik tatil vereceğimi ve bu süreyi senin için harcayacağımı Twitter Instagram ve Facebook üzerinden duyurdum..
Şimdi bile dış kapının önünde haber ajanları durmuş olabilir.."

*İç ses*
Ah demekki hee Chulla sarılmama bunun yüzünden kızmış olabilirdi ...

"Bu yinede beni ilgilendirmiyor duyurmasaydin o zaman.."

Deyip tekrar kapıdan çıkmaya çalıştım..

Ama bu sefer Jungkook bileğimden tutup beni omzuna almış yürümeye başlamıştı..

"Hemen beni yere bırak Jungkook"

"Polis bozuntusuna ne oldu"

"Bırak beni dedim sana" diyerek bağırdım..

Beni kendi odasına getirip yatağa uzatmıştı..

İki elimi ağzıma getirip gözlerimi faltaşı gibi açtım..

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun sapık"

"İçin ne kadar fesatsa artık öyle birşey yapmayacağım"

Bir anda bir bileğimi tutup yatak başlığına doğru yaklaştırdı..

"Ne yapıyorsun Jungkook beni buraya baglayamazs-" kilit sesiyle lafım yarıda kaldı..

"Yaptım bileee"

"Aaahhhhh nedir senin benimle derdin bırak beni artık" diyerek bağırdım..

"Sen derdim sensin.." deyip odadan çıktı..

"Avukat olduğumda ilk seni sorguya alacağım polis bozuntusu" diyerek bağırdım..

Kendimi yatağa atıp tavanı izlemeye başladım...

Burnumu saran vanilya kokusuyla gözlerim ağırdan kapanmaya başlamıştı....

Jungkook anlatımından:

Ha-rini yatağa bağladıktan sonra aşağıya indim.

Ha-rin'e polis olduğumuzdan dolayı düşmanlarımızın olduğunu söylemiştim...

Ama gerçekte öyle değildi..

Bu sırrımı babama gitmeden birkaç ay önce söylemiştim..

Bunun yüzünden Ha-rin'i korumak amacıyla benimle evlendirme kararı almıştı..

Ben bir mafya lideriydim...

Nasıl zor bir çıkmazın içindeydim bir bilseler asla bu kadar zorlandığımı anlayamazlardı...

Hem suçluları yakalayıp hapse atıyordum..

Hemde suçlu olan insanları cezalandırıyordum...

Bu o kadar zor bir görevdi ki...

Ha-rin'in öğrenince ilk beni hapise tıkatacağına adım gibi emindim..

O yüzden uzun bir süre gizli kalacaktı...

Gizli odama girip her odada dış kapıda olan kameralara bakmaya başladım...

Gerçekten de kapının önünde gizli ajanlar haber ajansları duruyordu..

Hemen kendi odamın kamerasini açıp Ha-rin'e baktım..

Hareketsiz bir şekilde yatakta öylece duruyordu...

Uyumuş olduğunu düşündüm.

Yavaşça odadan çıkıp arkamda iz bırakmadan odama gittim..

Ha-rin gerçekten uyuyordu..

Yavaşça bileğini elime alıp kelepçenin kilidini açtım..

Açmamla hareketlenip yan tarafa döndü.. yavaşca yorganı altından çıkartıp üstünü örttüm..

İçimde ona karşı bir his yoktu..

Bunu sadece babam için yapıyordum..

Yavaşça odadan çıkıp onun odasına gidip yatağına uzandım...

Benimde biraz kestirmem iyi olacaktı..

Daha bir gece uyumuştu burda ama kadın kokusunun hormonlarını almaya başlamıştım...

Ve acayip bir şekilde bu koku bana bir yerden tanıdık geliyordu...

Vücudum değişik bir tepkime verince hoşuma gitmişti..

Uzun zamandır hiçbir kadınla ilişkiye girmemiş dokunmamıştım..

Bundan dolayı olmalıydı...

Yavaşça gozlerimi kapatıp uyumaya çalıştım...

......

2 saat sonra......

Ha-rin anlatımından:

Üzerimdeki ağırlık ve üşümeyle uyandım.. Kendi yatağıma gidip uykuya devam etmem lazımdı..

Çünkü çok geç olmuştu..

Polis bozuntusunun ne yaptığı nerede uyuduğu beni ilgilendirmiyordu.

Odadan çıkıp odama gittim.
Yavaşça kapıyı açıp yatağıma girecektim ki Jungkook uyuyordu.

Omzunu çimcikleyip uyandırmaya çalıştım. Uyanmadı.

Kolunu dürttüm yine uyanmadı.

Son çare olarak yatağın üzerine çıkıp zıplamaya başladım..

"Kalksana yatağımdan " deyip zıplamaya başladım..

Bir anda bacaklarıma sarılan güçlü kollarla dengemi kaybedip yatağa düştüm.....

Burada bırakayım.

Nasılsınız arkadaşlar..

Ben çok iyiyim.

Diğer bölümde görüşürüz 😄👋

Polis Mafya'm +18Where stories live. Discover now