BÖLÜM 1 : HER ŞEYİN BAŞLANGICI OLAN O AN

106 7 14
                                    

Bölüm Şarkısı : Ben Platt - Temporary Love

Andrés'in Bakış Açısı

Nasıl olmuştu anlamamıştım. Sevdiğim adam gözümün önünde can çekişiyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.

N'olur ölmesin diye dua etmekten başka bir çarem yoktu. Ben çok inançlı bir insan değildim, hâlâ değilim ama söz konusu onun yaşamasıysa ben en ufak bir umuda bile sımsıkı sarılabilirdim.

Koskoca bir soygunun ortasında sevdiğim adam vurulmuştu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Bir ekibin lideri olarak güçlü durmalıydım ama ben öyle çaresiz bir durumdaydım ki ayakta zor duruyordum.

Ben normalde kimsenin canının yanmasını umursamazdım ama söz konusu oysa, sevdiğim adamsa canım o kadar yanıyordu ki.

O ölürse ben yaşayamam ki. Ve ben o an fark ettim o benim yaşama sebebimdi. Ne kadar küssek de onun orada bir yerlerde olduğunu ve beni beklediğini bilmek bana paha biçilemez bir umut veriyordu.

Bu soyguna bu kadar inanma nedenim oydu. Çünkü o da bana, bize, bu soyguna inanmıştı. Hatta belki de benden bile çok inanmıştı.

O burada öylece yatarken aklıma her şeyin başlangıcı olan o an geldi.

BÖLÜM 1 : HER ŞEYİN BAŞLANGICI OLAN  O AN

" Seni sevmediğimi mi düşünüyorsun? Ben de aramızda olanın olağanüstü, benzersiz, harika olduğunu hissediyorum. " diyerek dudaklarına yapıştım.

Bu birlikte yaşadığımız onca güzel gecenin başlangıcıydı. Belki de her şeyin başlangıcı budur çünkü Martín bana aşık olduğunu ilk kez itiraf etmişti. Daha önce de söylediğim gibi o gün birlikte yaşadığımız onca güzel gecenin başlangıcıydı.

Ya da belki de her şeyin başlangıcı ona aşk olduğumu fark ettiğim gündür. Belki de ona aşık olduğum gün her şeyin başlangıcıdır.

Her ne kadar her şeyin başlangıcının ne zaman olduğunu bilmesem de emin olduğum bir şey var. Birlikte geçirdiğimiz güzel günlerin başlangıcı olan o an Martín'i öptüğüm andı.

Merkez Bankası Soygunu Sona Erdikten 2 Yıl Sonra

Başaracağımıza inanıyordum ve gerçekten de başarmıştık. Soygun sırasında hastalığıma tedavi bulunduğunu zaten öğrenmiştik geriye sadece tedavi olmam kalıyordu.

Tedavim tamamlandıktan sonra sonunda rahat bir nefes alabilmiştim. Tek başıma zenginliğimin tadını çıkarıyordum ta ki o ana kadar. Profesör tüm ekibi arayıp toplanmamız gerektiğini söylemişti.

Beni aradığında şu detayı da eklemişti ' Manastırda olacağız. Sen yerini çok iyi biliyorsun zaten. ' Amacın ne Sergio? Gerçekten amacın ne? Beni sinirlendirmeye mi çalışıyorsun? Öyleyse başardın. Gerizekalı.

Sakinim. Evet sakinim. Sakinleş Andrés. Sakinleş. Oraya gidince onu öldüreceğim. Evet, ilk işim bu olacak. Ne? Gayet sakinim ben.

Kendimi sakinleştirmek biraz zamanımı almıştı. Sonra aklıma Martìn geldi. Uzun zamandır onu görmüyordum. Onu özlemiş miydim ? Fazlasıyla, evet. Bana kızgın olmalıydı. Onu anlıyordum. Ben de olsaydım kendime kızgın olurdum.

Manastıra gitmek için valizimi topladım. Yanıma Martìn ile çekildiğimiz ve yatağımın baş ucunda duran fotoğrafı almayı unutmamıştım. Bu fotoğrafın ben de çok ayrı bir yeri vardı. Sadece en yakın arkadaşımla çekildiğim sıradan bir fotoğraf değildi benim için. Sonuçta her ne kadar kendime itiraf etmek istemesem de ona aşıktım ben.

THİS İS NOT A TEMPORARY LOVE - BERLERMOWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu