Bölüm-2

20.3K 457 153
                                    

Bölüm Yetişkin İçeriklidir.

"Ama bazen en kötü yaralar göremediklerindir"

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

"Ama bazen en kötü yaralar göremediklerindir"

●●●●

Hayat sürprizler yapardı insana. Tabi her sürpriz mutluluk verecek diye bir kaide yoktu ortada. Kimi hayatının en mutlu haberini alır, sevinçten havalara uçardı, kimi de o haberle kahrolur, yıkılırdı.

Yıkılmıştım, bir kez daha yıkılmıştım. Sanırım hayat gülümseten sürprizleri layık görmüyordu bana.

Babam o akşam sana bir sürprizim var demişti en son, ölümü tattığım ilk kötü sürprizdi. Sonra genç yaşımda karşılaşıp ruh eşim, hayat arkadaşım sandığım adamın da kötü bir sürprizden ibaret olduğunu anlamıştım. Daha fazla ne olabilir ki deyip kendimi avuttuğum anda ise üçüncü darbe inmişti sırtıma, karnımda artık hislerimin kalmadığı o adamdan bir parça.

Ve şimdi herşeye zar zor ayak uydururken, Mert'e bile yetemediğimi düşünürken bir başka canın sorumluluğunu daha üstleneceğim gerçeği kafayı sıyırma eşiğine itiyordu beni.

Banyo duvarına dayanmış, ne yapacağımı bilmez hâlde elimdeki teste bakarak ağlıyordum. Yanılgı payı olacağını hesaba katarak iki tane yapmıştım ama nafile, sonuç ikisinde de aynıydı.

Kafamda bir düzine ses yankılanıyor, hepsi ayrı endişe yaratıyordu. Nasıl bakacaktım, nasıl yetecektim bu çocuğa? Mert için sınırlarımı fazlasıyla aşıyor, kendimi çok zorluyordum zaten. Bu bebekle iki katına çıkacaktı sorumluluklarım. Bünyem, psikolojim daha fazlasını kaldıramazken nasıl mümkün olacaktı bu? Peki oğlum kardeş haberine nasıl tepki verecekti?

Yağız için paha biçilemez olacaktı bu haber, biliyordum. Beni kendine biraz daha bağlamış olacaktı, korktuğum da buydu ya zaten. Hatırlıyordum, Mert'e hamile kaldığımı duyduğunda sevinçten ağlamıştı. Beni hediyelere boğup, 2 gün boyunca doğru dürüst su içmek için bile kalkmama izin vermemişti.

Şimdi kilit altında tutulduğum yetmiyormuş gibi daha da binecekti tepeme. 'İki çocuğun var, otur onlarla ilgilen' deyip arada bir çıktığım kısıtlı zamanları da alacaktı elimden. Onu çok iyi tanıyordum, aynen bunu yapacak potensiyele sahipti o.

Aldıramazdım da. Yapamazdım, aklımdan bile geçiremezdim. Yağız öğrenirse ne yapardı hâyâl bile edemiyordum. Hem istedesem dahi ondan gizli yapabildiğim hiçbir şey yoktu.

Mağazaya gidiyordum arkamda adamları, resim galerisine giriyordum kapıda adamları, babamın mezarına, sahile hatta çocuk parkına gittiğimizde bile adamları etrafımdaydı. Gözleri üzerimde, her an tetiktelerdi. Mert doğduğunda 'çocuğumuz oldu artık kısıtlamaz' diye düşünmüştüm. Aksine daha fazla sıkmaya başlamıştı, daha da üzerime gelmeye başlamıştı.

Derin YaraOnde histórias criam vida. Descubra agora