11🖤

54.4K 3K 1.5K
                                    

Bölüm Şarkısı
Taladro-Canfeza-Sancak/Nafile

🖤

Ben senin uğruna bir kurbanmışım,
Kalbimi sana adamışım.
Beni adak taşına koyduğunda,
Sevdamdan vuracağını anlamamışım...

🖤

Bölüm çok uzun, lütfen daha sık ve uzun bölüm okumak istiyorsanız yorumlayarak okuyun ve oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar. 🧡

Sevda

Ortamda oluşan sessizlikle gözlerimi Kara'ya çevirdim. Az önce kendine beni mi istemişti o? Tanışma diye konuşmuştuk ve ailelerimizin ilk görüşmesi sakin geçsin diye bu konuyu açmayacağını düşünüyordum. Bal rengi gözlerini bana çevirdiğinde duraksamamı fark etmişti.

Ablam oturduğu yerden kalkıp kapıyı açmaya gitmişti. Biraz sonra içeriye giren Kara'nın amcası ve yengesinin de gelişiyle konu dağıldı. Evi bulamadıkları için geç kalmışlardı. Tekrar bir selamlaşma faslı olduktan sonra tekrar yerlerimize oturduk. Konunun az önceki ciddiyetine dönmesiyle birlikte Kara tekrar konuşmasına devam etti.

"Ani olduğunu biliyorum ama beni anlayacağınızı düşünüyorum. Bugün bu kapıdan çıkıp gittiğimizde yarın acil bir görevle belki ülkenin diğer ucuna belki de ülke dışına çıkacağım. En azından gitmeden Sevda ve benim için bir adım atıp ciddiyete dökülmesini istiyorum." Anneme bakarak kendini ifade ettiğinde en azından annemin daha ılımlı bakacağı bir taraftan girmişti konuya. Bu Adam kesinlikle işini biliyordu.

"Bilemedim şimdi, Sevda kızım sen ne diyorsun?" Annem bana doğru döndüğünde normal olarak şaşkındı.

"Kara evlilik teklifi etti ben de kabul ettim anne. Zaten ilişkimizin evlilik doğrultusunda olduğunu buradaki herkes biliyor." Kendimi toparlayıp daha fazla kimseyi bekletmeden anneme dönüp konuşmuştum.

"Sevda kabul ettiyse bize hayırlı olsun demek düşer." Annem onaylayınca Kara oturduğu yerden kalktı. Annemin elini öptüğünde bende kalkıp Meryem teyzenin elini öptüm. Sırma'yla sıkıca sarıldığımızda hâlâ çok yabancı geliyordu bana şu durum.

Kara, karşımda durduğunda gözleri bir başka bakıyordu. Cebinden çıkarttığı yüzük kutusuyla derin bir nefes aldım. İçinden çıkan bir çift yüzük bizi birbirimize bağlayacak olan simgeydi. Benim ona ait olduğumu ya da onun bana ait olduğunu belirtir nitelikteydi. Siyah yüzüğün ortasında parlayan tektaş çok güzeldi. Kara, adına yakışır şekilde yüzüklerimizi siyah almıştı. En sevdiğim renk olduğunu bildiği için miydi bilmiyorum ama zevkine hayran olmuştum, çok güzeldi. Kendi yüzüğü ise düz siyah renginde halkaydı.

Elini bana doğru uzattığında avucuna elimi bıraktım. Sırma yüzük kutusunu abisinden alırken Kara içinden siyah tektaşı alıp, tuttuğu elimin yüzük parmağına geçirdi. Soğuk metalin pürüzsüz yüzeyini hissederken içimi çektim. Gözlerim yüzükten onun yüzüne doğru çıktığında dikkatli bakan bal rengi gözleri benim üstündeydi. Yüzünde oluşan küçük tebessümle bende gülümsedim. Kutudaki diğer yüzüğü alıp Kara'nın tuttuğum elinde ki yüzük parmağına geçirdim. Alkışlar yükselirken bütün bedenimin titrediğini hissettim. Parmağındaki yüzüğün varlığını hissederken rüya gibi geldi o an. Sekiz yılın ardından hiç bitmesini istemeyeceğim bir rüya...

Sevda Karası (1 Mayıs'ta kalkacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin