I have very bad posture

78 10 87
                                    


Kötü bir halim var

Düşüncelerim ve ben daima kötü bir hal içindeydik. Buna rağmen Hoseok'un yoluna dikiliyor ve onun sıfatımın yamulduğunu gördükten sonra komşu çocuklara gidip ağız burun dalmasını engellemeye çalışıyordum "Pansuman da yaptılar diyorum neden duymak istediğini duyuyorsun amına koyayim ya bi dinle beni" dedim, Hoseok ise gözlerinden alevler saçarak "Lan pansuman mı yapmışlar ay tamam o zaman dememi mi bekliyorsun, bir kişiye o kadar kişi dalınır mı? Adamlığa sığar mı be bu!" demişti.

Jimin ise oturduğu yerden tırnaklarına beyaz oje sürerken "Adamlığa sığar mı ne demek andaval, cinsiyet kalıpları olmadan konuşmayı elbet bir gün sana da öğreteceğim" diye cevaplamıştı onu, bense kaşımdaki piercingi işaret parmağım ve baş parmağım arasına alarak "Hoseok ya vallahi rezil olacağız senin yüzünden, bana hepsi birden dalmadılar ki" dedim. Hoseok geriye doğru bir adım atarken "Ne yani suratını bu hale getiren tek bir kişi mi? Lan tek kişiden mi dayak yedin?" dediğinde her zamanki o klişeyi patlatmadan duramamıştım "Sen bi de onun halini gör" diyerek. 

Jimin gözlerini devirip "Şimdi şöyle düşün bu trajediyi sanatında kullanma fırsatın var artık" dedi, bense sırıtarak "Aslında daha fazlası var"dedim. Dün gece onlar bana pansuman yaptıktan sonra biraz sohbet etmiştik, acayip gibi gözükse de biraz taşkın gençlerdik ama birbirimize benziyorduk sonuçta o yüzden o Taehyung kişisi dışında herkes bana gayet sıcak ve anlayışlı davranmıştı. Dahası, benim de bir rock grubum olduğunu öğrenince daha da dikkatlerini çekmişti durum. 

Onların baterisini bestecileri ve rap yapan bir eleman çalıyordu ve söylememe gerek yok ama gerçekten ben götümle bile ondan daha iyi çalardım, onların bir bateriste ihtiyacı vardı ki burada da devreye Jeon Mükemmel Jungkook giriyordu. Biz ise beste yapımı konusunda ve notalar adına pek bir şey bilmiyorduk, onların dandik batericisi sağlam besteler yapıyormuş bunu kısa sürede öğrenmiştim. Aklıma baterinin kros bacağını bile yanlış monte ettikleri gelince kafama ağrılar giriyordu, öte yandan sağlam vokalleri olsa da Park Jimin'in sesi her grupta olduğu gibi en temel ihtiyaçtı, notaları onun kadar kolay çıkarabilen bir elemanları yokmuş ve vokal konusunda da sıkıntı yaşıyorlarmış çünkü hepsi birer müzik aletiyle uğraştıklarından nefeslerini kontrol etmeleri biraz uğraştırıcıymış.

Ne tesadüftür ki onların muazzam bir klavyecileri vardı, isminin Yoongi olduğunu öğrendiğim herif baya sağlam birine ve kafa çocuğa benziyordu ve bizim ise bir klavyecimiz yoktu. Bizde elektro gitar ve bas gitar da yoktu ama eşsiz bir söz yazarımız vardı, yani toplama baktığımızda ayrı ayrı gayet iyi idare eden gruplar olsak da birleşirsek dünyayı fethedebilirdik anasını satayim! Jimin "Nasıl daha fazlası var çıkar ağzındaki baklayı"dedi, Hoseok da sakinleştiğinden beraber yere çömdük ve "Adamlarla sonradan konuştuğumuzda gayet iyi anlaştık gibi yani elektro gitarcıları hariç tabii o hala bana buz gibiydi ama sorun değil hallederiz o işi" dedim.

Ben kesinlikle tuhaf bir bebektim ama yapacak bir şey yoktu beni de böyle kabul etmek durumundalardı "Elemanlar baya iyi çalıyorlar ve bizdeki açıkları onlar, onlardaki açıkları da biz kapatıyoruz. Bir araya gelme fikri aşırı cazip değil mi?"dedim. Yani ağrılarım ve sancılarım olmasına rağmen bunları dışarı yansıtmama uzmanlık alanım olmuştu artık, Hoseok "Ha seni evire çevire pataklayan herifle aynı grupta falan olmayı planlıyorsun yanlış mı anladım?"dedi. İşte Hoseok'un problemi bu'ydu, en az benim kadar agresif bir canavardı ama önüne çıkan fırsatları değerlendirmeyi bilmiyordu ama ben bir yetenek avcısıydım, havada kapardım yani anlıyor musunuz? 

Ben insanlarla pek yarışa girmezdim çünkü benim için kazanan zaten daima bendim ama yarışmak istemeye değer göreceğim kişileri de kendi saflarıma çekmekten daha mantıklı bir şey var mıydı ya? Akıl küpüydüm, fena biriydim. Ellerimi iki yanımda açarak "Aman ya nolmuş yani bunları atlatırız nasıl tanıştığımız değil bu tanışıklığı nasıl devam ettirdiğimiz önemli" dedim, düşüncelerimin yansımasındaki, buldun tabii ateş gibi hem de maharetli oğlanları bırakır mısın lan çakal, seslerini bastırmıştım. Bu yüzden Jimin ile Hoseok'u da ikna ettikten sonra tüm yüzsüzlüğüm ve neşemle bir de kendimi üstün derecede sevdirme yetimle komşu çocukların garaj kapısına dayanmıştım.

Pennyroyal TeaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin