Hiç düşünmeden çöpten cüzdanı alıp içine baktım.
Bakmamla bir gözlerim dolması bir oldu. Çünkü fotoğraf yerinde yoktu. Bu bana annemle babamın kalan son fotoğrafıydı.

Etrafa bakıp az önceki çocuğu aradım. Ortalarda yoktu kaybolmuştu.
Omuzlarımı çöktürüp cüzdana bakmaya başladım.

"Üzgünüm baba, koruyamadım fotoğrafı tıpkı o gün karşımda yerde yığıldığın gibi ben gerçekten çok üzgünüm " deyip gözlerimden akan yaşların akmasına izin verdim.

Yavaş yavaş otobüs durağına gidip bekledim. Emniyet müdürlüğüne gidip bu adamı şikayet edecektim.

Otobüs gelince binip emniyet müdürlüğünde indim.

Kesinlikle amcama gitmeyecektim.
Başka bir yere gidip şikayetimi öyle yapacaktım.

Odanın kapısına doğru yürüyüp kapıyı tıklattım.
Ses gelmeyince yavaşça kapıyı açıp odaya girdim.

Masaya doğru ilerleyince birinin sandalyede ters oturup dışarıya baktığını gördüm.
Yavaşça sandalyeye oturup ses çıkartıp burada olduğumu anlamasını sağlayacaktım.

Ne yazık ki yapmadan onun telefonu çalmıştı ve hemen açıp sessizce dinlemeye başlamıştı.

"Güzeeel" demişti tok ve kalın sesi odada yankılandı.

"Peki öyle yapalım" deyip kapattı. Sandalyeden gülerek dönüp beni görünce bir anda gülmesi solup ciddi halini aldı.

Bu bir yaşlı adam değildi. Daha 25 lerinde genç bir adamdı.

Bu yaşında burada olmasının iki nedeni vardır ya babası buranın sahibidir yada parası çoktur.

Sert bakışlarını üzerime yoğunlaştırıp "neden kapıyı çalmadın" dedi
"Çalmıştım ben aslında sen duymadın " dedim polis olması lafını ona yedirmememin anlamına gelmiyordu. Bir kaşını havaya kaldırıp "derdiniz nedir?" "Cüzdanımın içinden değerli bir şey çalındı " "ne gibi birşey" deyip yüzüme bakmaya devam etti.

Söylemek zorunda değildim ama o bir polisti söylersem yardımcı olabileceğinden dolayı söyledim.

"Fotoğraf " " fotoğraf mı?" Deyip seslice güldü.
"Bakın o fotoğraf benim için çok değerli sadece bir tane fotoğraf vardı. Ki zaten benim fotoğrafım değil olsaydı emin olun bu kadar üstelemezdim" "üzgünüm ama ekip ve arkadaşlarımı bir fotoğraf için meşgul edemem dünyada o kadar olay yaşanıyor ki yetişemiyoruz. O yüzden buyrun kapı orada"
Sinirle yerimden kalkıp ona baktım.

"Bu da önemliydi zaten neden anlamıyorsunuz" "senin için öyle benim için değil" deyip ellerini incelemeye başladı.

Daha fazla sinirlenmeden çıkmam lazımdı buradan. Sinirli bakışlarımı gönderip "size kötü günler o zaman" deyip kapıdan çıkacaktım ki
" Avukat olacaksın ama ikna edebilme yeteneğine sahip değilsin bence bunun için kendini geliştirmen lazım" deyince arkamı hışımla döndüm.

Avukat olacağımı nereden biliyordu?...

"Siz ne hakla böyle söylersiniz size birşey söyleyeyim mi bunu asla yanınıza bırakmam" deyip önündeki suyu yüzüne boşaltıp bardağı sertçe masaya indirdikten sonra hızlı yürüyüp odadan çıkıp kapıyı çarptım.

Polis Mafya'm +18Where stories live. Discover now