Sevemedim Kara Gözlü'm!

37.5K 1.5K 133
                                    

Aslı
Arkamdan gelen araba hızını artırırken sırasıyla önce dikiz aynasını sonra yan aynaları kontrol ettim. İleride dar bir viraj vardı ve ayağımı gazdan çekmek gibi bir niyetim yoktu.

Yavaşlayanı sevsinler!

Beni takip eden araba yan aynamın görüşünü kapatacak kadar sıkıştırdığında artık sadece dikiz aynasıyla arkamı kontrol edebiliyordum. Derin bir nefes aldım.

Viraja iki yüz metre...

Ayağımdaki topuklu ayakkabılara lanet ettim. Giyecek zamanı bulmuştum!

Ayağımdakileri on santim, ince topuklu ayakkabı değilmiş gibi düşünmeye çalıştım.

Sakin ol kızım. Ayağında tam senlik, otuz yedi numara, rahat bir spor ayakkabı var.

Vitesi beşten üçe çekip gaza yüklendim. Devir yükseldikçe vitesi artırdım. Kırmızı araba tekrar arkamda kalırken kalbim öyle hızlı atıyordu ki adrenalinden öleceğimi sandım. Bu his gerçekten çok hoşuma gidiyordu.

Evet, normal değilim. Kabul ediyorum. 

Viraja sadece birkaç metre kaldığında kendimi sakinleştirmek zorundaydım. Hızım gereğinden fazlaydı ve yapacağım tek bir hata faciaya neden olabilirdi.

Son kez derin bir nefes aldım. Sola doğru giden viraja girmeden önce kontrollü bir şekilde hızımı azalttım. Virajın başında debriyaja basıp vitesi altıdan dörde çektim.

Direksiyonu sola doğru kırdıktan sonra ayağımı debriyajdan çekip hızla gaza yüklendim ve bingo! Tam zamanında direksiyonu sağa kırmıştım. Kırmızı araba, benim arabamdan çıkan dumanda kaybolurken ben virajda ahenkle dans ediyordum.

Yol düzelene kadar elbette ciddi duruşumdan ödün vermedim. Maazallah bariyerlere toslamamı hiçbirimiz istemeyiz öyle değil mi? Saniyeler sonra viraj bittiğinde rahat bir nefes alabildim.

Dikiz aynasını kontrol ettiğimde yine aynı araba tarafından takip edildiğimi fark ettim. Ancak bu defa benimle yarışmaya çalışmıyordu. Hatta orta şeride geçip uslu uslu gittiğini bile söyleyebilirdim.

"Her kuşun eti yenmez!"

Adam elbette beni duymamıştı. Evime giden ayrıma girmeden sadece birkaç saniye önce telefonum çalmaya başladı.

Göstergede yazan babam yazısını görünce az önce yarışırken hissettiğim adrenalin solda sıfır kaldı.

Hızımı daha da yavaşlatıp uslu bir kız gibi sakince sahil yoluna ayrılıp telefonu açtım.

Henüz efendim bile diyemeden telefonun ucundan tam olarak şöyle bir şey duydum:

"Aslı Büşra Kaya!"

Saygılar babacığım. Ne bok yedim acaba yine, diyemediğim için, "Efendim yakışıklı babam?" demeyi tercih ettim.

Çünkü babamın bana iki ismimle hitap etmesi onu kızdıracak bir şey yaptığım anlamına geliyordu.

"Hiç bana yağ çekme küçük hanım. Neredesin sen?"

"Eve varmak üzereyim."

"Tabii eve varmak üzere olursun kızım. Ben de otobanda yüz seksenle gitsem tıpkı senin gibi on dakikada evime varırdım."

Alt dudağımı dişledim. Oktay abi demek beni yine ele verdin ha! Hain domdom! Görürsün sen!

"Aaa, kim demiş babacığım? Ben sakin sakin sağ şeritten gittim hep."

Kerem'in Aslı || Berna Aslıhan [İlle de Aşk#1]Where stories live. Discover now