Benden Nefret Etme (Shizaya)

Sahte Bomba

Hatırlamayanlar için not; Kanra(Izaya), Setton(Celty), Saika(Anri), Bakyura(Kida)

Izaya adamın söylediklerini dikkatle dinledi ve adam anlatmayı bitirdiğinde eliyle çenesini kaşıdı.

''Paran şurada alıp gidebilirsin.'' dedi.

Adam başıyla onayladı ve alıp gitti. Izaya koltuğunda dönmeye başladı. Doğrusu biraz sinir olmuştu. Elindeki vezir taşını yüzünün hizasına kaldırıp düşünmeye başladı.

'' 'İşini bitirmediğim için korkak olduğumu sanma. Bu sana acıdığımın bir kanıtıdır.' demek... Yapma bunu Shizu-chan. Böyle akıllıca konuşmak sana göre değil alınıyorum.'' dedi kendi kendine.

Derin bir iç çekti. Böyle olanları dinleyerek eğlencesi çıkmıyor diye düşündü. Shizu-chanın davranışlarını kendi gözlemlemek istiyordu. Ama bunu yapmak onun için ciddi tehlike arz ediyordu. Her an kafasına bir içecek otomatı ya da bir araba gelebilirdi. Her şey mümkündü. İşin eğlencesi de bu değil miydi zaten? Ondan ölesiye nefret eden birinin onu bu denli eğlendirmesine anlam veremiyordu. Ondan neden nefret ettiğini de merak ediyordu. Lisede ilk karşılaştığı zaman yüzüne karşı ''Senden nefret ediyorum'' demişti. Bu gerçekten çok aşağılayıcıydı. Bir insanı tanımadan nasıl yargılayabilirdi? İşte Shizu-chan çözülmesi zor bir insandı. Izaya için önemli olan da buydu. Dönmeyi bırakıp masasına gömüldü. Bir şeyler planladığı belliydi...

Shinra, Shizuo'nun pansumanını bitirdi ve yardım çantasını topladı. Shizuo, eliyle alnındaki sargıyı inceledi.

''Bunu takmam gerekli mi?'' diye sordu Shinra'ya.

Shinra güldü.

''Yapma ama Shizuo gerekli olduğunu biliyorsun.''

''Tch. Ben gidiyorum bilim manyağı. Celty'e selam söyle.''

Shizuo kapıya doğru ilerlerken Shinra seslendi.

''Bu adamların kaynağını öğrenmeyi düşündün mü?''

Shizuo dönüp Shinra'ya baktı.

''Ha?''

Ahhh. Bu kadar aptal olma Shizuo! Diye düşündü Shinra. Tabi ki dışından söylemedi. Öldürülmek istemiyordu.

''Eheheh yani şeyy bilirsin bu adamlar gelip sana niye sataşıyor diye düşünmeyi unuttumuş olman normal tabii...''

Shizuo'nun gözü seyirmeye başladı.

''Bana aptal demeye mi çalışıyorsun?''

Olamaz tam da üstüne bastı. Vazgeçtim Shizuo o kadar da aptal değilsin. Celtyyy öldürülebilirim gel kurtar benii. 

''N-neee?! Olur mu öyle şey eheheh sadece bilgi olsun diye söyledim gomen gomen gomen!''

''Biliyorum zaten! Kimin yolladığını da biliyorum!''

''Hahahah demek biliyordun.''

Shinra kafasını kaşıdı. Aptal değilmiş diye düşündü. Shizuo sert bir hamleyle Shinra'nın yakasından tuttu.

''Eğer Izaya buralara gelir ve sen bana haber vermezsen kötü olur değil mi?''

''Hmm haklısın Shizuo. Elbette haber veririm. Niye saklayayım ki?''

Shizuo, Shinra'nın yakasını bıraktı.

''Sana güveniyorum o zaman.'' dedi ve çıkıp gitti.

Hepsi şerefsiz Izaya'nın işiydi. Başka kimin olabilirdi ki? Gerçi çoğu çete Shizuo'yu gebertmek istiyordu ama Shizuo, Izaya'yı tanırdı. Bunları yapan kesinlikle oydu. Korkakmış. Tch. Korkak olan Izaya'ydı. Shizuo'nun karşısına bile çıkamıyordu. Aptal herif niye onca insan arasından onla bu kadar uğraşıyordu ki? Sinirle evinin yoluna koyuldu.