50.BÖLÜM

145 12 10
                                    

Rusya'nın soğuğu tenini yakıyordu kadının. Düşündü; doğup büyüdüğü bu ülkenin içini bu kadar titretmesi normal miydi ? Karanlık sokağa  baktı, küçükken oynadığı oyunlar değil de maruz kaldığı şiddet geldi aklına. Annesinin ve Steven'ın onu korumaya çalışırken aldığı darbeler... 

Aklında ki kötü anıları atmaya çalıştı, arkasından gelen topluluğa döndü herkesin birbirine sokulmuş bir şekilde yürüdüğünü görünce yüzünde gülümseme oluştu. Tek bir amaç için gelmişti ve o amacı gerçekleştirip gitmeye kararlıydı. Rogers evine biraz uzakta kalan meydandan müzik sesleri geliyordu. Büyük ihtimal düğün vardı, evlerin çoğunun karanlık olmasından anlamaları lazımdı

*

Genç kız arkasına bakmadan koşuyordu, üzerinde beyaz elbisenin eteklerini avuçlarının içinde toplamıştı. Ayağında ki topuklu ayakkabılar ayağını feci halde acıtsa bile o bunu umursamadan koşmaya devam ediyordu. Önünde bulunan taşa takılıp düştüğünde hissettiği acı ile inledi. Ani reflekse yere bastırdığı avuç içlerine baktı. Ellerine ufak çakıl taşları girmişti, kanlanmış ellerini beyaz elbisesine silip ayağa kalktı. Asla pes etmeyecekti, pes etmemeyi annesinden öğrenmişti ve şuan onu arkasında bırakmak canını acıtsa bile ona verdiği sözü tutmalıydı. Anıl Erdem'i bulmalıydı.

*

Ahşap pencereden dışarısı ne kadar da masum görünüyordu. Yabancı bir insan gelse bu kasabayı tatlı ve yaşanabilir bulabilirdi. Fakat bulundukları kasabada yıllarını geçiren Natasha bu masumluğa inanmıyordu. 

Kaldıkları otel odasının kapısı açıldığında gözlerini masum(!) manzaradan alıp odaya giren kişiye baktı. Robin kısa saçlarını kulaklarının arkasına koyup geniş yatağa oturdu. Sırtında ki hırka Rusya'nın soğuğundan korunmasını sağlamasa bile kollarını birbirine doladı.

"Marina senin için özel biri olmalı." Natasha kızının onunla ilk defa konuşmasına sevinmişti fakat konunun onun canını yakan bir konu olmasını sevmemişti.

"Evet."  Robin kafasını salladı, demek ki ima yaparak cevap alamayacaktı. Direk sormak daha mantıklı gelmişti o an.

"Peki senin neyin oluyor?" 

"Kardeşim, annelerimiz farklı ama."

"Peki anneni buraya getirmen onu üzmemiş midir?" Natasha kızının duyarlılığına hayran kaldı. Kesinlikle bu huyunu dayısı, Steven'dan almıştı.

"Belki, ama Mariana'ya küçüklüğünden beri annem bakıyordu. Aynı evde yaşamıyorduk çünkü o adam buna izin vermiyordu. "

"Peki Marina'nın annesi?" Natasha başını yere eğdi. O lanet zamanda sadece 5 yaşındaydı fakat acıyı hala derin bir şekilde hissediyordu. 

"Yıllar önce bize ablalık yapan bir arkadaşımız vardı. Tabi onunla sadece mahallede görüşebilirdik, o sadece 14 yaşındaydı. Bir gün eve kapandı, bizimle görüşmesine izin vermiyorlardı. Çok iyi hatırlıyorum 6 ay sonra o lanet kadın (babaannesinden bahsediyor) kucağında bir bebekle geldi. Senin kardeşin dedi ilk başta anlamamıştım fakat sonradan öğrendim ki o pislik ona tecavüz etmiş. Küçük bedeni doğumu kaldıramamış, annesinin çığlıkları hala kulağımda."  

Robin, Natasha'nın anlatımı boyunca yorganı parçaladığının farkında değildi. Gözünden akan yaşı silip annesine baktı.

"Peki kimse buna karşı gelmedi mi?"

"Annem geldi, fakat annem dışında kimse bu lanetliğe ses çıkarmadı. Yani onların sessizliği annem çığlıklarını bastırdı. Bu olayda onlara göre kapanıp gitti. O günden sonra Marina o kadının yanında kaldı. Ama ona annem baktı, asla Marina'yı bizden ayırmadı. Burayı terk ederken onu bırakmasının altında bir sebep olmalı. 

{Secrets} Maya Hopper & Will Byers | Stranger ThingsOnde histórias criam vida. Descubra agora