sevsem sana yazık,sevmesem incinirsin

58 6 3
                                    

ey en nâzende gûfte ...!
sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin...
...
İnsanlara  kendimi anlatmaya çalışmaktan yoruldum,
niyetimin kötü olmadığını,
kasten yapmadığımı,
hata yaptığımı anladığımda pişman olduğumu,
benimde herkes gibi yanlış yapabileceğimi,
elimden gelmediğini
mecbur olduğumu,
Benimde duygularımın olduğunu,
inanın anlatmaktan  yoruldum.
ve şimdi anlatmayı bırakıyor, susuyorum..

Herkes evet evet herkes, yanlızca bir benlik içinde yüzmekte,
hiç kimse, bir diğer cân  ne hisseder,
ne düşünür,
üzülür mü,
acı mı çekiyor ?  düşünmemekte…

Birbirimize ne kadar zarar veriyoruz farkındamısınız ?
Oysa  bir zamanlar beni en iyi o anlar dediğiniz kişi  dahi sizi, anlayamamışsa..
Varmıdır acep bir çaresi, bu debelenip durduğum hayat girdabından beni  çıkmaya mâlik…
Elim kolum kırık,
geç açtım, erken soluyorum !
ve ben bu gidişi durduramıyorum...

benim yüreğim temiz,
hatalarım olsa da diyebilirimki sana;
ben en saf halimle severim,
severdim seni,
sever idim,
sevdim...

bak şimdi " Amin Maalof'un  Doğunun Limanları"  kitabını açtım
okudum, okudum
ve bir noktaya gelince kalbimle satırlara dokundum
beni en iyi o anladı bugün
ve satırlar sûrete büründü
onu gördüm ,beni ayakta  dipdiri tutan, son umut kırıntısını …

"Gelmemenin bir vakti yoktur.
İnsan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse, o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır.
Bir yıl mı geçmiş?
Ne yapalım dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten.
İki yıl mı geçmiş?
Gelmesinin eli kulağındadır."

Özdemir Asaf Olmak Donde viven las historias. Descúbrelo ahora