"Hadi mutfağa gidip sofrayı kuralım abi kardeş , canını sıkma daha fazla,  olan olmuş diyip geçmek de istemiyorum ama konuşursak daha çok üzüleceksin. O yüzden gel benimle."

Burcu şu an bir damla su bile içmek istemiyordu. Murat'ın yaptıkları  yüzünden yeterince doymuş hissediyordu.

Devrim'in kolunun altından çıkıp yorgun bir sesle konuştu.

"Abi...ben odama çıksam daha iyi olacak, canım hiçbir şey istemiyor."

Devrim bir süre kardeşinin gözlerine bakıp başını salladı.

Burcu buruk bir tebessümle arkasını döndü. Birkaç adım atmıştı ki aklına gelenle durup abisine döndü. Cebindeki telefonu çıkartıp Devrim'e uzattı.

Elinin titrediğini farkedince telefonu sıkıp titremeye önlemeye çalıştı.

"Abi... telefonun."

Devrim uzattığı telefonu alırken küçük bir tebessümle kardeşine baktı. Ardından bir adım atıp yavaşça alnını öptü.

"Sağol güzelim."

Burcu zoraki bir tebessümle arkasını döndü. Iki adım atmıştı ki abisinin sesini duydu.

"Burcu , Murat içiyor muydu hâlâ?"

Kız duyduğu isimle titreyen dudağını sertçe ısırdı. Derin bir nefes alıp yeniden abisine baktı. Konuşmadan başını aşağı yukarı salladı.

Devrim kaşlarını hafiften çatıp konuştu.

"Sana kötü bir davranışı olmadı değil mi ? O pek ağzıyla içmez çünkü."

Burcu bunu çok net bir şekilde anlamıştı maalesef. Ağlamanın eşiğinde olduğunu farkedince yutkunup kısık bir sesle konuştu. Hemen odasına gitmek istiyordu.

"Hayır abi...hemen alıp çıktım zaten."

Abisinin başını sallamasıyla hızla arkasını dönüp merdivenleri çıkmaya başladı.

Odasına girer girmez kapıyı kilitleyip arkasına oturarak sessizce ağlamaya başladı. Çok pişmandı. Onun kendisini öpmesine izin verdiği  ve onu öptüğü için. Ellerini dudaklarının üstüne kapatıp sesinin duyulmasından korkar gibi ağlamaya devam etti.

🥀

Dağılmış yataktan kalkıp dolabın önüne geçerek temiz kıyafetler çıkarmaya başladım. Banyoya girmek istiyordum. Sütyene gerek duymayıp siyah bir çamaşır alıp üstüne giymek için gecelik bakındım. Ne giyeceğimi düşünürken yandaki tişörtler gözüme çarptı.

Alt dudağımı ısırıp beyaz tişörtü elime alırken yüzümde yaramaz bir gülüş vardı. O hep kitaplarda okuduğum sahnenin içindeymişim gibi hissederken  ağzımdan ufak bir kıkırtı kaçtı.

Devrim içinde siyah bir baksır ve gri bir eşofman alıp yatağın üstüne bıraktım. Yemekten sonra gelir o da duşa girerdi.

Daha fazla çıplak durmamak için  Devrim'in az önce üstünden çıkardığı havlu gözüme çarptı. Elime alıp vücuduma dolarken hala nemli olan havluyla aklıma odaya girdiği an geldi.

Bedenimden ufak bir ürperti geçerken başımı iki yana sallayıp yatağa yaklaşarak üstündeki çarşafları hızla çıkardım. Temiz olanları da aynı hızla serip yastıkları üzerine koyarken odanın kapısı açıldı.

Başımı çevirip içeriye giren Devrim'e bakarken onun keskin bakışları da yarı çıplak bedenimde dolaşıyordu. Yutkunup doğrulurken o da bana doğru yürümeye başladı. Önümde durup bir elini belime attı ve hızla bedenlerimizi birbirine yapıştırdı.

AhuWhere stories live. Discover now