Zorba-2

83.6K 561 37
                                    

Merhabalar uzun zaman oldu yazmadım. Ama okumadığınızı düşünüyordum
Iyi okumalaaar
Arkadaşlar medya çınar. Çok büyük hayranı olduğum için Theo james ...
______~~
İçimde mis kokulu
Kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış , yarın cumartesiymiş
Çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil.

Koskoca holdingin camına yaslanmış dışarıyı seyrediyordum. Ne işim burda benim Allah Aşkın'a .Kendini beğenmiş bir adamla anlaşabilceğimi hiç sanmıyorum. Birtek onunla bitse ,aynı zamanda ne kadar da ukala, kaba, yakışıklı, çekici... hey hey ne diyorum ben. Kırk yılda bir iç sesimle konuşuyorum olana bak.

Herneyse gitsem iyi olucak artık. Dikilip durduğum yerden hareketlendim asansöre doğru.Asansörün önünde beklerken adımı duymamla geriye döndüm.Şaşırmadım tabi kii...
"Nereye gidiyorsun.Görüşme ?"
Ah tabi
"Görüşmenin olumlu geçeceğinden şüpheliyim gelirken birazcık daha vardı umudum"
Yüzünden birkaç duygu geçti üzüntü veya sevinç .. emin olamadım.
"Özür dilerim seni yanımda oraya götürmeseydim daha iyi bir görüşme yaşardın eminim.Bir an bende umutlanmıştım uzun zamandan sonra kardeşimin düzelmiş olabileceğinden. Bir  kahve içmek için vaktin varmı. Zararımı karşılayayım"
Ne kadar nazik. Senin suçun olurmu hiç o kaba ve duvar suratlı kardeşinin suçu. Yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve devam ettim.
"Tabi ki var. Yalnız suçluluk duygusu hissetme .Hadi binelim asansöre."
"Önden buyrunuz madam"
Buna kıkırdamıştım. Neyseki günün kalanı güzel geçebilir. Evdeki yalnızlığım birazdaha bekleyebilir.

Oktay kahvelerimizi alırken köşede gözüme kestirdiğim masaya geçtim. Ne gündü ama bir kahve gerçekten iyi gelicek.

Düşünmeye dalmış giderken oktayın seslenmesiyle kendime geldim.
"Ohoo dalmış gitmişsin. Neler düşünüyosun."
"Hiç dalmışım öyle herzaman ki hallerim. Yalnızlıktan "
"Yalnız mı yaşıyorsun  ?"
"Evet tek yaşıyorum. Babam yurtdışında çalışıyor"
'Peki annen ? Oda mı babanla birlikte?'
Yalnızken gayet iyiydim kimseye anlatma derdim yoktu.
'Bu konuda konuşmak istediğimi sanmıyorum .. kusura bakma lütfen'
'Özür dilerim ben sadece...'
Oktayın sözünü kesen çalan telefonum olmuştu.
'Kusura bakma babam arıyor açmalıyım'
Bugün özel bir gün mü ? Babam nedem arıyor acaba..
'Efendim baba..NE !'  Oktayın gözleri merakla beni buldu.  'Nasıl olur. Nasıl.. '
Hiç tepki vermeden telefona bakıyordum sadece oktayın seslenişlerini duyuyordum ama tepki verme yetimi kaybetmiş gibi telefona bakıyordum.  Kolumu tutan kişiye baktığımda kendime geldim.
'Alina iyi misin ? Endişelendiriyorsun beni ne oldu.'
Sonunda ağzımı oynatabildim
'Babam.. kaza geçirmiş. Teyzem de orda yaşıyor . O aradı. Benim hemen almanya ya gitmem gerekiyor.'
Bir anda ayaklanıp kaltım sanki köşedeki duraktan otobüse bineceğim de... Oktay kolumu tuttu aramızda çok az mesafe vardı.
'Sakin ol alina . Yarın sabah ilk uçakla gidersin bu halde dinlen biraz iyi değilsin.'
'Beni burda yalnız bıraktı. Bana babalık yapmadı bir kez sarılmadım ona beni öylece bırakamaz ..'
Gözümden dökülen yaşlara engel olamadım ağzımdan bir hıçkırık kaçmasıyla ağlamam daha da şiddetlendi. Oktay beni kendine çekip sarıldı. Şuan buna gerçekten ihtiyacım vardı.
'Aşkınızı başka biyerde yaşasanız daha iyi olmaz mı kardeşim. '
Bu adamın derdi ne allah aşkına. Psikoloğa gidiyor mu acaba. Oktaydan kendimi geriye doğru çektim önce bana baktı iyimisin der gibi başımı olumlu salladım çantamdan mendil çıkarıp gözlerimi sildim oktay iyi olduğumdan emin olup çınara döndü.
'Çınar.. ' kinayeli söylediği bu sözle birçok şey anlatıyordu . 'Gel otur kardeşim '  Çınarın oturması üzerine ayaklandım zaten iyi değildim birde onu çekemezdim.
Oktayda benimle ayaklandı.
'Alina nereye ?.'
'Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var .'
'Peki ama telefon numaranı ver ulaşayım sana yarın sabah uçağa binicez biletleri ben alırım '
'Senin gelmene gerek y..
Diyemeden çınar sözümü kesti .
'Nereye gidiyorsun oktay ?'
'Alinanın babası almanya da yaşıyor bir kaza geçirmiş. Bende onunla gideceğim yalnız bırakmamak için.'
Çınar bian düşündü..
'Akşam bende almanya ya gidiyorum benimle gelsin sende işlerin başında dur öyleyse.'
Ne!
'Ah harikasın çınar harika. Alina bu akşam gitmek istiyordun işte fırsat'
Zorunda olduğum için kabul etmekten başka şansım yoktu.
'Tabi. Teşekkür ederim '
Konuşma sonrası hepimiz ayaklandık oktay ayakta hesabı öderken bana çıkış yeri bırakmadı beklemek istemediğim için diğer tarafa yöneldim masanın ayağına talımakta tam benim işim.. Biranda olan olay karşısında ne yapıcağımı bilemedim ama düşmeden önce beni tutan kollar mı desem saran kollar mı desem emin olamadım .. rezil olmaktan kurtulmuştum. Çınarın yüzüne bu kadar yakın olmak tuhaf hissettirdi.
'İyi misin ?'
''Şey iyiyim teşekkür ederim.'
Neden hala bırakmıyorsun ve gözlerime bakmaya devam ediyorsun..
'Aşkınızı başka biyerde yaşasanız daha iyi olmaz mı kardeşim ? ..'  Oktayın sözü üzerine çınar beni kaldırdı . Yüzünden küçük bir gülümseme geçti. Oktaya sinirli bir bakış attım ve çıkışa doğru ilerledim . Kardeşine laf etmiş olabilir ama gururumu incitmişti. Ben neyim allah aşkına ...

******
Bölüm biraz kısa oldu ama yorumlarınız üzerine acele yazdım inşallah beğenirsiniz
:* 

ZorbaWhere stories live. Discover now