28: Yardımsever olmak

Start from the beginning
                                    

"Ne bu hal?"

Babam yanımıza gelir gelmez elini omzuma yerleştirerek bana sorduğunda dudaklarımı büzerek gözlerimi kapatmıştım.

"Çok yorgun hissediyorum" demiştim mırıltı şeklinde. "Bedenimde güç yok resmen"

Babam kaşlarını çatarak gözlerini üzerimde gezdirip yanaklarımı kavradıktan sonra dudaklarını alnıma bastırınca kollarımı hemen beline sarmıştım.

"Sanki ateşin var gibi" demişti babam beni kendisine çekip sarılırken. "Yemek yedikten sonra ilaç alırsın tamam mı?"

Onaylayan mırıltılar çıkartarak babama sarıldığım sırada abim masayı kurmayı tamamlamıştı ve birkaç dakika sonra da zil çalmıştı. Kapıyı hevesle açan kişi ise Soomindi. Taehyung'un geleceğini bildiği için koşmuştu minik aşık cadı.

"Taehyung, hoşgeldin!"

Soomin büyük bir sevinçle ona seslendiğinde Taehyung hemen güzelce gülümsemiş ve onun ellerini tutup hafifçe sıktıktan sonra bırakmıştı. 

"Hoşbuldum Soomin"

"Hadi gel, herkes içeride" diyerek Taehyungu içeriye davet ettiğinde Taehyung'un bakışları bizi bulmuştu. Ben babamdan ayrılarak ona gülümsediğimde babam ona doğru yürümüştü.

"Hoşgeldin canım" demişti ona sarılarak. Kısa bir kucaklaşmanın ardından yanıma geldiğinde ben de sarılmıştım ona.

"Hoşgeldin" diye mırıldanarak başımı omzuna yasladığımda elleri sırtımdaydı. "Açsın değil mi?" Diye ekleyerek geri çekildiğimde Taehyung düşünürcesine sesler çıkartmıştı.

"Çok aç değilim aslında" dese de bunun tamamen nezaketen olduğunu biliyordum çünkü ne zaman Taehyungu yemeğe çağırsak o gün akşam bizde çok yiyeceğini bildiği için kahvaltıdan başka bir şey yemiyordu gün içinde.

"Açsın açsın" demişti babam gülerek. Bu onun dur daha yeni başlıyoruz deme şekliydi. Ardından da ellerini ikimizin beline yerleştirip ilerlememizi sağlamıştı. "Hadi oturun. Ben yemekleri getireceğim şimdi"

Biz masadaki yerimizi aldığımızda Taehyung'un bakışlarını üzerimde hissedince ona dönmüştüm hemen. Gözleri yanaklarımdaydı.

"Neden kızarıksın?" Demişti biraz sessiz olmaya çalışarak.

"Bilmiyorum. Az önce yorganın altındaydım, ondandır belki de."

"Ateşi var gibi" demişti babam elindeki tencereyle birlikte yanımıza gelirken. Taehyung sessiz sormaya çalışsa da babam duymuştu demek ki.

"Stüdyodan saçların ıslak çıkıyorsun. Çok normal bu" dediğinde babam gülerek ona katılmıştı.

"Aynı şeyi ben söylediğimde hemen kızıyor, çocuk muyum diyor. Ona da desene? Kızsana biraz?"

Babam dalga geçercesine konuştuğunda ona kaşlarımı havalandırarak bilmiş bilmiş bakmış ve Taehyung'un tabağını alıp uzatmıştım.

"Çok konuşmayalım, yemek yiyelim lütfen" dediğimde Taehyung ve babam kıkırdamıştı bu halime. Ben de onlara katılmamak için kendimi zor tutsam da bunu başarmıştım.

-

"Yanıma yatmasa mıydın acaba? Ya gerçekten hasta olursam?"

"Olmazsın. Bir şeyin yok şu anda. İlaç iyi geldi demedin mi zaten?"

"Evet ama ne bileyim, seni de hasta etmek istemem" diyerek sözlerimin tam aksine ona iyice sokulduğumda o da benim bu tezatlığıma gülmüştü. Ardından da kollarını etrafıma sararak dudaklarını alnıma bastırdığında gözlerimi kapatarak sıcaklığına sığınmıştım.

Equestrian: taekookWhere stories live. Discover now