Race / SanSang

2K 56 80
                                    

Sarı saçlarını bir eliyle geriye attıktan sonra elindeki bayrakları hızla indirdi ve aynı anda "Başla." diye bağırdı.

Iki tarafından da son hız araba geçtiğinde giydiği etek havalanmıştı.

Süt beyazı teni gözler önüne serilirken sevgilisi açlıkla bacaklarına baktı.

Sonrasında bir yarışta olduğunu hatırlayarak önüne odaklandı ve kırmızı arabasını hızla sürmeye devam etti.

Virajı sivri bir şekilde (kb arkadaşlar ama benim betimlemem biraz farklı eğer anlamazsanız yazın^^) alırken keyfi yerindeydi. Arkasında bıraktığı siyah saçlı çocuğa baktı. Aralarında en az 200 metre vardı ve bu San'ın işine geliyordu. Eğer bu yarışı alırsa sevgilisi ile her zamanki yerde sevişeceklerdi yine.

Tünele girdiğinde kırmızı farlarını açarak karanlığı resmen deldi.

Tüneli bir dakika içerisinde gerisinde bıraktığında sırıttı. Kesinlikle güzel bir gündü bugün.

Neredeyse yarışı bitirmek üzerelerdi ve San ile arkasında çocuğun arasında büyük bir mesafe vardı.

San açık ara ile bitiş çizgisini geçtiğinde arabasını drift ile durdurdu. Arabadan indi ve siyah porsche'un üzerinde oturan sarışının yanına gitti. Ellerini sarışının yanlarına koyarak üzerine eğildi.

"Her seferinde şans öpücüğü işe yarıyor güzelim."

Sarışın olan sağ elini pembe saçlı çocuğun yanağına koydu ve kıkırdadı.

"Biz buna Kang Yeosang mucizesi diyoruz Bay Choi."

"Ben bu mucizeye aşık oldum."

Sarışın olan tekrar güzel sesiyle kıkırdadı.

"Bugün nasıl olmuşum?"

San biraz geriye çekilip sevgilisini tamamen süzdü alıcı göz ile. Gördükleri ile dudağını ıslattı ve küçük bir ıslık çaldı.

"Tanrım o etek sınırlarımı zorluyor..."

"Bugün senin için beyaz pileli giyeyim dedim."

"Iyi yapmışsın güzelim. Etek giymen beni mutlu ediyor."

"Öyle mi Bay Choi, neden ki?"

"Çünkü seviştiğimiz esnada çok kolay çıkıyor."

Yeosang gülerek sevgilisinin omzuna vurdu.

"Eee gitmiyor muyuz?"

"Hmm benim babyboy'um çok mu sabırsız?"

"Evet Daddy. Sütümü istiyorum~"

San artık dayanamayacağını düşünerek sarışın sevgilisini kucağına aldı ve arabasına ilerledi. Şoför koltuğuna binerek arabayı her zaman ki yere sürmeye başladı. Kucağındaki sarışın ise üzerindeki San'ın deri ceketini çıkararak yan koltuğa attı.

"Ah Daddy~"

Yeosang içindeki dürtüyü bastırma gereği duymadan sevgilisinin kucağında inliyordu. Altında, kendisi yüzünden büyüyen şişliği fark ettiğinde amacına ulaştığını anladı. San sonunda istediği yere geldiğinde arabayı hızla durdurdu ve farları kapattı. Elini direksiyondan çekerek sevgilisinin kalçalarına yerleştirdi.

"Yaramaz çocuk seni, ceza mı istiyorsun hm?"

"Cezalandır beni Daddy~"

"Memnuniyetle."

San, torpidodan yüzüğü çıkardı.

"Kondom ister misin?"

"Evet Daddy araba kirlenmesin."

"Araba güzelime feda olsun."

"Şımartmasana~"

"Şımar hayatım, şımarmanı ben istiyorum."

San sevgilisinin dudaklarına kelebek öpücükleri kondurdu onlarca.

Yeosang kollarını sevgilisinin boynuna doladı ve başını geriye yatırdı.

San dudaklarının istikametini beyaz boyna çevirdi. Aslında pek beyaz sayılmazdı çünkü dünden kalma bir kaç hickey vardı. San gururla yaptıklarının üzerine yenilerini ekledi.
Dudakları sarışının boynu ile ilgilenirken elleri ise kalçalarını yoğuruyordu.

Yeosang minik inlemeleri ile sevgilisinin başını döndürüyordu.

Pembe saçlının beyaz boyun ile işi bittiğinde başı geriye gitmişti.

"Eteğini çıkar güzelim."

"Bence bu şeref senin olmalı Daddy."

San gülerek beyaz pileli eteği çıkardı ve yan taraftaki koltuğa attı. Elindeki yüzüğü sarışının penisine taktı.

"Bebeğimin cezası da bu işte. Ben izin vermeden boşalamazsın."

"Daddy ne derse odur."

"Aferim bebeğime."

Pembe saçlı genç beyaz, dolgun kalçaları avuçlayarak küçük bedeni havalandırdı. Tam penisine konumlandırdıktan sonra penisini pembe deliğe soktu.

Içindeki ani doluluk ile inleyen Yeosang tırnaklarını San'ın omzuna geçirmişti.

San ellerini dolgun kalçalardan yukarıya yani ince bele çıkardı.

Yeosang'ın vücudu herkesin hayal ettiği bir vücuttu ve Yeosang bunu hiçbir şey yapmadan kazanmıştı. Hatta gerçekten fazla yemesine rağmen hiçbir şekilde kilo almıyordu. Belki de sürekli sevişmekten dolayı kilo veriyordu...

Belinden destek vererek Yeosang'ın derinliklerine iniyordu. Deliği zaten genişlemiş olduğu için kolay bir biçimde, zorlanmadan derinlere ulaşmıştı bile San'ın penisi.

Deliğindeki doluluk her saniye daha da hoşuna gidiyordu Yeosang'ın. Bunu da sürekli inlemesinden anlayabilirdiniz.

San Yeosang'ın içinde gelgitlerine devam ederken dudaklarını birleştirdi sarışın sevgilisi ile. Yeosang açlıkla onu karşıladı. Dudakları bir süre daha oyalandığında San sarışının göğüs uçlarına yöneldi bu sefer de. Yeosang göğüslerinde hissettiği ıslaklıkla inledi. Hassas noktasında ki dil darbeleri gittikçe hoşuna gidiyordu. Penisindeki yüzük olmasaydı şimdiye boşalmıştı bile.

"S-san lütfen..."

"Lütfen ne bebeğim?"

Yeosang inlemeleri arasında San'ın boynuna sıkıca sardı kollarını.

"Boşalmak istiyorum."

"Biraz daha sabret güzelim, ben boşalmadan olmaz."

San sevgilisinin acı çektiğini bildiği için gelgitlerinde hızlandı. Sonunda tatlı noktasına vurduğunda sevgilisinden büyük bir inleme kazanmıştı.

Aynı noktaya bir kaç vuruştan sonra geleceğini anlayarak sevgilisinin penisindeki yüzüğü çıkardı ve ikisi de kendini aynı anda bıraktı.

Ateez and Yeosang [M]Место, где живут истории. Откройте их для себя