3: mandalina olma sanatı

288 46 72
                                    





merhabalar, iyi okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

merhabalar, iyi okumalar ♡

mandalina olma sanatı.

her uyandığımda tavana bakarken neden bir mandalina gibi olamadığımı ya da tanrının beni neden bir mandalina olarak yaratmadığını düşünürüm. mandalina gibi hissetmek, bir mandalina olabilmek. belki şu an "iyice delirdin kim taehyung, ne saçmalıyorsun yine? susmalısın belki de artık." diyor olabilirsin ama diğer günlerin aksine gerçekten saçmalamıyorum. kendime karşı fazlasıyla kırgınlık besliyorum. bazı hislerin ağırlığı ruhumun üstüne çöreklenmiş gibi ve bu his üç gündür geçmek bilmiyor.

neyse, mandalina olmanın sanatından söz ediyorduk. ayrıca metaforlarıma anlam yüklemeyi de çoktan bıraktığını varsayıyorum.

bir mandalina isen eğer, insanlar genelde sadece dış kabuğun ile ilgilenir ki bu insan olmamıza rağmen de her saniye olan bir durum. bazı şeyler gerçekten de her an doğanın kanunuymuş gibi işleyen bir düzene sahip olabiliyor. bir mandalina ve insanın ne gibi ortak noktası olabilir ki diye düşünebilirsin ama al işte, sana çoktan bir neden verdim bile.

bir mandalinanın herkese karşı ördüğü görünmez ama sağlam sınırlar sayesinde duyguları yokmuş gibi hissederiz. oysa o, turuncu kabuğunun altındaki hisleri kendi içinde yaşar durur. kimse kabuğunun altındaki tatlı ya da ekşi hisleri onu yemek isteyene kadar umursamaz. ki, o mayhoş tadı alsalar dahi umursamazlar. tek amaçları o an, o mandalinayı yemektir. insanoğlu hep böyledir, umursaması gereken hiçbir şeyi umursaya çalışmaz. umursamaması gereken her şey ise onların umurundadır, dedim ya insanoğlu böyledir işte. hislerinizi yüzüstü bırakmak konusunda başarılıdırlar. bazen kırıldığınız kişiye içinizden dersiniz ya ''senin tek amacın beni üzmek mi?'' evet bazılarının tek amacı bu, şaşırmamak gerek.

istedikleri kadar iyi olduklarını iddia etsinler, o minik siyah nokta varlığını daima içimizde yaşatır, kim olduğumuzu bize asla unutturmazlar. bu sinsi yönü ise sizi, ben de dahil herkesi paramparça etmek için kullanırlar. beyaz noktayı kim umursar ki zaten? sen ya da ben. birkaç kişiyle başlattığın o savaşların sonu sadece yenilgilerdir.

mandalina olmak istediğimi insanlara ilk kez söylediğimde istisnasız hepsinin şaşırdığını hatırlıyorum. hatta dalga geçtiklerini. oysa ben oldukça ciddiydim, insan olmanın neresi güzel? kuş olmak isteyen birine "neden kuş olmak istiyorsun?" diye sorulmuyorsa, mandalina olmak isteyen bana neden bu sorular yöneltiliyor? hiç mi hiç anlamıyorum kimseyi.
belki de bu benim zihnimin farklı işleyişinden kaynaklıdır, suçu insanlarda aramayı uzun zaman önce bıraktığım için bunu da düşünmemek üzere rafa kaldırmalıyım. neyse dönelim dalgalarına,

bu nedenle "mandalina mı? yahu neden erik değil?" dedikleri günler de pek uzak değil işte. neden mandalina? emin olun ben de bilmiyorum. belki, jeongguk'un en sevdiği meyve olmasının bir getirisidir. jeongguk'u ve onun sevdiği her bir ayrıntıyı hayatıma dahil etmek, hayatımın akışı olmuş durumda. doğruyu söylemek gerekirse, jeongguk ile tanıştığımdan beri kafayı sıyırmış döngüm böyle işliyor. ona olan aşkımın getirdiği kederin yanında zihnimden bir türlü silip süpüremediğim ayrıntılar ile boğuşuyorum. mandalina olmak istiyorum, jeongguk'un mandalinası olmak istiyorum. bu onun için olmak istediğim en ufak şey, ben jeongguk için onun istediği her şey olabilirmişim gibi geliyor.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bir günlüğe seni diliyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin