Denizde bana bakıp mırıldanıyordu.

"Dokununca beyaz elin
Karanlığı boyar rengin
Açılınca kirpiklerin
Ah kirpiklerin"

Ve ezbere bildiğim şarkıya eşlik ettim. Sesimle şarkıyı bölmek istemezdim ama dayanamamıştım.

"Bir geceyi böler sesin
Kalbimde kıymetli izin
Hayat senin bir nefesin"

Gözlerini araladı. Bu mısraları benden dinledikten sonra gözlerini gözlerime sabitledi.

"Al beni, koy kalbine
Sakla orada, kimseye verme"

Ve bitirmiştik şarkıyı. Anlamlar aramayarak sadece sözlerini söylemiştik.

Daha fazla konuşmadık. Deniz'den ayrılıp yol bildiğim için odama yürüdüm.

*

Deniz kum torbasına bir kez daha vurdu. Siniri asla geçmiyordu. Habersiz bir şekilde bir kıza ümit vermiş üstelik az daha ölümüne sebep olacaktı. Üzülmemiş aksine sinirlenmişti. Hayata, kaderine, coğrafyasına ama en çok babasına.

Cemrenin derdine ortak olmak istemesi azda olsa Denizi rahatlatmıştı. Bu kızı ilk gördüğünde anlamıştı zaten dertlerine ortak olacağını.

Masanın üzerine bıraktığı telefonun ekranı açılınca eldivenlerini çıkarıp telefonunu eline aldı. Saat gece yarısına gelmek üzereydi. Cemre'nin uyumadığını ümit edip hızla duşa girdi. Ter kokusundan kurtulması gerekiyordu. Duştan sonra üzerine bir şeyler giyip aşağı indi. Cemre'nin odasını bulduğunda kapıyı çaldı. Gir komutuyla girdi.

"Merve?" Dedi Deniz şaşırarak.

"Sana da merhaba enişte." dedi Merve bıkkınca. "Bende seni gördüğüme sevindim."

"Napıyorsun burada?"

"Asıl sen ne yapıyorsun bu saatte burada?" Deniz cevap vermek yerine gözleriyle yatan Cemreyi gösterdi. Merve gülüp elindeki çantayı kenara bıraktı. "Biraz kapıda konuşalım mı?"

Deniz kapıya çıkarken Merve onu takip etti. Yavaşça kapıyı kapatıp Denize döndü.

"Kahve?" Dedi Deniz Merve'ye. Merve onaylayınca birlikte avluya inip çardağa oturdular. Yardımcı kadın ikisinede kahve getirdi. "Dinliyorum."

"Dışarıdan hiçbir şeyi umursamayan her olayı şakaya vuran biri gibi duruyorum değil mi?" Dedi Merve. Karşıdan onay gelince devam etti. "Bu hayatta önemsediğin tek şey sevdiklerimdir. Önce ailem sonra arkadaşlarım."

"Cemre gibi." Dedi Deniz. Bu konuda çok benziyorlardı. Sadece ikisi de değil. Berke ve Kürşat'da aynı fikirdeydi.

"Cemreyle kaderimizde benzer. Kuzenim ve sevgilim tarafından ihanete uğradım. Benim yanımda sadece onlar vardı. Ama ben Cemre'nin aynı durumda yanında olamadım. Kendi derdime düştüm." Deniz dikkatle dinledi. "Ben saf salak bir kız değilim. Cemre'ye farklı bakıyorsun. Bu bir oyun yada anlaşma değil. Sevgin gözlerinden okunuyor. O yüzden bana her şeyi en baştan anlatıyorsun ki sana yardım edeyim." Deniz her şeyi en başından Merve'ye anlattı. Merve büyük bir şokla olan biteni dinledi. "Vay be! Helal oldun sana enişte, aşkının peşinden gitmişsin. Cemoş biliyor mu?"

MAVİ PAPATYAWhere stories live. Discover now