BÖLÜM BEŞ - YÜZLEŞME

159 122 69
                                    

"ÖLECEK MİYİM" ? dedim buz tutmuş bedenimin titremesini durdurmaya çalışırken.

Korkuyordum. Hiç korkmadığım kadar korkuyordum. Aldığım her nefeste, duyduğum her kelimede birşey olacak diye korkuyordum. Bana zarar vermelerinden canımı yakmalarından korkuyordum. ÖLMEKTEN KORKUYORDUM. Ben güçlü değildim... Güçlü değildim... Çaresizdim...Korkağın tekiydim. Nefes alıp verişlerim her geçen saniyede hızlanıyordu. Kontrol edemiyordum. Ne nabzımı ne de kendimi... Uyuyacak ve hiç uyanmayacak gibi hissediyordum. Burda daha ne kadar dayanabilecektim ? Bunu ve bundan sonra olacakları sadece zaman gösterecekti...

"Öleceksin ama bedenini kullanmaya devam edecekler."

"Ne ?"

"Nora zamanı geldiğinde bütün gücünü tek seferde alacak Lila,yaşaman imkansız. Ama bedenini bir denek olarak kullanmaya devam edecekler. Kulağa çok korkunç geliyor öyle değil mi ?"

"Zamanı geldiğinde... Bu zaman ne zaman gelecek ?"diye sordum korkuyla.

"18 yaşına girdiğinde..."

"Yani 26 gün sonra " diye devam ettim. Ne tuhaftı öyle değil mi ? Bir gün öleceğim günü hesaplayacağım aklıma gelmezdi.

"26 gün sonra Nora planını uygulamaya başlayacak.Senden aldığı güç onu ölümsüz yapacak Lila.Burda gördüğün herkes ve bende dahil olmak üzere piyonuz. Ama sen şahsın. Nora seninle işini bitirdiğinde bize de ihtiyacı kalmayacak. Ne yapacağı hakkında bir fikrim yok ama yaşatmayacağı kesin"

"Kaçabiliriz" dedim vereceği cevabı merakla beklerken.

"Yaşayacağımız 26 gün varken kaçıp oracıkta ölmek istemem" dedi gülerek. Sonra da devam etti.

"Deneyen olmuştu. Ama geri dönmediler"

"Belki de kaçmayı başarmışlardır?"

"Kaçmış olsalardı bizi de kurtarırlardı."

"Belki de korktular ? "

"Burası sandığından daha korkunç Lila"dedi düz bir ses tonu ile.

"Hiç tahmin edemeyeceğin şeyler dönüyor burda. Nora ... O çok tehlikeli bir kadın. Aynı zamanda da çok akıllı. 26 gün sonra herşey mahvolacak."

"Bunu durdurmanın bir yolu olmalı?"

"Evet var... Nora'yı yenmek... Ama bu imkansız."

"İmkansız diye birşey yoktur." dedim tok bir ses ile.

"Burda geçireceğin her saniyede her dakika da onu yenmenin ne kadar zor olduğunu yani aslında imkansız diye birşeyin olduğunu anlayacaksın "

"Birlik olup onu yenebiliriz?"

"Ne birliğinden bahsediyorsun?" dedi Edwin ve ardından sinirle ayağa kalkıp etrafta dolanmaya başladı.

"Senin gibi cahil ve ötlek biriyle mi birlik olacağız ? Ne sanıyorsun kendini ? Esil sana Nora'yı yenmenin imkansız olduğunu söyledi,hala neden boş yapıyorsun ?"

Edwin'e cevap vermeye fırsat bulamadan yanımıza diğer adamların aksine zayıf ve güçsüz bir adam geldi.

"Bayan Nora sizi bekliyor bayan Lila"

Bayan Lila mı ? Bayan Lila mı demişti o bana ? Şaşkınlıkla yüzümü Esil'eçevirdim. Neden şaşırdığımı anlamış olmalı ki kulağıma fısıldayarak "Bizden farklı olduğunu söylemiştim. Seni el üstünde tutacaklarından şüphem yok.Hadi git ve yıllardır seni bekleyen Nora ile tanış Bayan Lila "dedi küçük bir kahkaha atarak.

"Bayan Nora sizinle tanışmak için sabırsızlanıyor ve bekletilmeyi hiç sevmez. Daha fazla bekletmeden gidelim. Lütfen önden buyurun Bayan Lila"

Hafifçe tebessüm ederek ayağa kalktım. Ardından adamın işaret ettiği yöne doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım. Çok tuhaftı ama az önceki korkumdan eser kalmamıştı. Hatta...Nora ile tanışmak için sabırsızlanıyordum.

"Adım Paul..."dedi birlikte yürüdüğümüz sıska adam. Ağzımdan tek bir kelime bile çıkmamasına rağmen öylece adını söylemişti. Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Hafifçe tebessüm etmekle yetinmiştim. Burası tahminimden çok daha büyüktü. Attığım her adımda devasa büyüklükte kapılar bulunuyordu. Aynı zamanda her yerde farklı simülasyonlar vardı. Aslında gördüm her şey gerçek hayatta olduğunu düşünmediğim sadece filmlerde olabileceğini düşündüğüm şeylerdi. Ama artık hiçbirine şaşırmıyordum
Çünkü eminim ki bu gördüklerimden çok daha tuhaf şeyler göreceğim. Hala yürüyorduk ve etrafta kimse yoktu.

"Adımı neden birden bire söylediğimi sormayacak mısınız ?"

"Aslında ben..."

"Tıpkı babana benziyorsun..."

Ne ? Ne demişti o ? Babana mı benziyorsun demişti? Babamı tanıyor muydu? Olduğum yerde durmuştum. Kıpırdayamıyordum.

"Her şeyi öğreneceksin ama Bayan Nora'yı beketmemeliyiz. " dedi önümden yürürken. Ben ise hala olduğum yerdeydim.

"DUR ! "dedim yüksek ve sert bir sesle.

"Herşeyi hemen burda anlatacaksın."

"Anlatamaz Çünkü bunu sana ben anlatmak istiyorum."dedi bana doğru gelen ve yanında iki tane iri yarı adam olan sarı saçlı bir kadın. Yanıma geldiğinde elini uzatarak

" BEN NORA" dedi.
BU O... NORA...

....

8 AY ÖNCE

"Bugün oldukça mutlu görünüyorsun küçük hanım."dedi babam gülerek

"Aylardır beklediğim gün baba" dedim hafifçe tebessüm ederek.

Çok sevdiğim ve aylardır sabırsızlıkla beklediğim grubun konser günüydü bugün. Bugünün benim için çok özel bir gün olduğunu babam da annem de çok iyi biliyordu.

"Kahvaltını yap. Bir an önce yola çıkmalıyız. 5-6 saat gidilecek yolumuz var"

"Peki baba. Gerçi fazla aç değilim gidip hazırlanayım."

"Tamam canım yolda atıştırmalık bir şey alırız"

Başımı sallayıp hızla yukarı çıktım. Annem giyecekleri mi çoktan ütülemiş yatağın üstüne koymuştu. kendimi şanslı hissediyordum.

"Kızım?"

"Anne birşey mi oldu ?"

"Meyve suyu getirdim canım."

"Gerek yoktu anne teşekkür ederim."

"Buraya bırakıyorum içersin"

Babam arkadan geldiğinde hazırlanmam gerektiğini anladım. Annem odadan çıkar çıkmaz siyah bistüyer siyah pantolonumu, siyah kol saatimi ve siyah spor ayakkabımı giydim. Siyah... Ne kadar klişe bir söz olsada siyah olan herşeye aşıktım.

2 SAAT SONRA

"Sakin ol oğlum yetişeceğiz"

"Baba... Nasıl yetişeceğiz ? Konser 2 saat sonra başlayacak ama bizim nerdeyse 3 saatlik yolumuz var.

"Söz veriyorum yetişeceğiz."

Babam olması gerektiğinden çok daha hızlı gidiyordu , sonu hüsranla bitmişti.

Tek hatırladığım şey babamın kanlı yüzüydü.

....................................... ⛓️...................................

Biraz kısa oldu ama oylarınızı eksik etmeyin✨❤️

GİZLİ DENEY- BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin