Bölüm 1: Soğuk

40 2 0
                                    

Derisinin her bir hücresine işlemişti soğuk.İkizlerde hava bu kadar soğuk muydu?Ayağa kalktı.Yükü çok ağırdı sanki,taşınmayacak derecede ağır.Bir saniye,burası İkizler miydi?Hayır.Burası beyazdı.Kar inci taneleri kadar zarif bir şekilde yağıyordu.Etrafta kimse yoktu;ağaçlar,kuşlar,hayvanlar veya Ötekiler..Neredeydi?Güneş yok.Gündüz veya gece.Şuanda hangisiydi?Duraksadı,yürümeye devam etti.Daha ne kadar yürüyecekti?Yüzü acıyordu.Burası ne kadar da güzel keşke Ned burada olabilseydi diye düşünmekten kendini alamadı,geçmişini gözyaşlarıyla hatırladı.Yürüdü,yürüdü.Yorgunluk hissetmiyordu,hissettiği şey acıydı.Bir denizdi sanki karşısındaki,bembeyaz donuk.Donmuş buz denizinin tam ortasında siyah bir şey belirdi.Yakınlaştıkça bu rengin sahibini gördü:Paslı grimsi siyah kılıçlarla bezenmiş Demir Taht. Tüm dünyası son yıllarda onun yüzünden mahvolmuş,sevdiği her ne varsa kaybetmişti.Kahrolası Kralın Diyarı tüm hayatını tüketmişti.Kışyarından hiçbir zaman dışarı çıkmamalılardı.Uğursuz ve ayyaś Robert,evine adım attığı gün her şey alt üst olmuştu.Bitkindi,sanki yıllardır buz içerisinde donakalmış gibi.Tahta yaklaştı.Yaklaştıkça tahtın üzerinde bir şey olduğunu farketti:Bir Sandık.Sandığı açtı, içine özenle bir şey sarılmıştı.Dikkatlice açtı,açarken soğuk ellerinin daha da soğuduğunu hissetti.İpek kumaşa sarılı şey,Kalpti.Buz tutmuş bir kalp.Elini yakınlaştırdıkça kalbin buzları eriyor,içi ısınır gibi oluyordu.Ne yapacağını bilmiyordu fakat içgüdüsel bir şekilde bulmuş olduğu kalbi yanında taşımaya karar verdi.Yürüyecekti.Tahttan olabildiğince uzaklaşacaktı.Yürüdü,yürüdü.Hava soğuyordu .Kar yağışı artmıştı.ama hiç üşümüyordu sanki.Hatta terlemişti.Sonu olmayan bir korulukta geziniyor,çıkış arıyordu.Bulamıyordu.Derken bir ses duyuldu.Küçük,heyecanlı bir nefes.Ardından bir çığlık.

Lady StoneheartWhere stories live. Discover now