②:PANİK

494 24 2
                                    

Bölüm Şarkısı; Big Girls Cry- Sia

Tekrardan mer ha ba lar!! Okumadan önce oylamayı unutmayın, sonsuz teşekkürler!

<<ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞARAK AİLEMİZİ GENİŞLETMEYE YARDIM EDİN!>>

•••

Okul çıkışı eve doğru yürüyordum. Bizim lisede genelde bazıları servisle veya başka taşıtlarla eve giderler. Fakat bizim ev, okula pek uzak sayılmazdı. Bana yol boyunca eşlik eden Ecrin'i beklemeden yola koyulduğumu hatırlayınca okula geri döndüm. Ecrinleri bizim eve davet etmek istiyordum çünkü o eve tek başıma adım atmak bile istemiyorum. Bu şey beni nereye kadar sürükleyecekti acaba?

Hızla etrafa bakındım. Ancak Ecrin ortalarda görünmüyordu. Oflayarak cebimdeki cep telefonumu çıkardım. Ecrin'i telefondan aramak daha iyiydi. Telefonun kilidini açarak rehbere girdim. Ecrin. Üzerine dokunarak telefonu kulağıma götürdüm.

Bir süre sonra Ecrin'in alaycı sesi geldi. "Sonunda beni aramaya teşvik edebildin, tebrikler!"

Gözlerimi devirdim. "Seni bırakıp gittiğim için, üzgünüm. Bu sıralar fazla dalgınım ve-"

Sözümü kesti. "Hep bir bahanelerin altına sığınıyorsun," diye söylendi. Aslında haksız da sayılmazdı. Bu aralar sık yaptığım şey buydu. Arkamdaki direğe yaslandım ve nefesimi bıraktım. "Bugün bizim eve gelmeye ne dersin, Ecrin?" diye sordum.

"Aslında, olabilir. Bugün boşum zaten. Şuan neredesin?"

"Okulun önündeyim,"

"Tamam, beş dakikaya oradayım." dedi ve kapadı.

Telefonumu cebime tıkıştırırken biri omzuma kolunu atmıştı. İrkilerek ona döndüm. "Kimi bekliyorsun, bakalım?" dedi ağzındaki sakızı şişirerek Yankı.

"Ecrin'i," dedim sıkılgan sesimle. Yankı, Ecrin'den sonra en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Zor zamanlarımda yanımda olan ve Tunç'tan-eski sevgilimden-ayrıldıktan sonra yanımda bekleyip sabah akşam ağlamamı çeken biriydi o.

Sakızı ağzında gevelemeyi kesmiş yüzümü inceliyordu. "Gittikçe daha kötü oluyorsun," dedi. Göz altlarımdaki morluklara dokunmaya çalıştı ama yüzümü başka yere çevirdim.

"Biliyorum," dedim.

"Hiç doktora gitmedin mi?"

Kaşlarımı çatıp ona döndüm. Zaten her ay hastaneye gidiyordum hastalığım yüzünden ve hiçbir işe yaramıyordu.

"Sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun, Yankı?" dedim sinirle.

Tebessüm etti ve sakızını patlattı. Onu tanımlarken bir ayrıntıyı unutmuştum. Bazen tam bir sinir bozucu olabiliyordu. Kafamı tekrar direğe yasladım ve Ecrin'in geldiğini gördüm. "Selam, Yankı," dedi sevinçle. Sıra sarılma aşamasına gelmişti ki yüzümü karşı tarafa çevirdim. Onlar için asık suratlı biri olabilirdim ama havamda değildim. Gerçekten çözmem gereken sorunlarım vardı.


▲ ▲ ▲

Bizim evin kapısına vardığımızda ev eski korkunçluğunu hala yansıtıyordu. Yanımda birinin olmasının bana güven vereceğini düşünmüştüm. Ama sadece koca bir yanlıştan ibaretti. Şimdiden ellerim titremeye başlamıştı bile. Dengemi sağlayabilmek için evin kapısına yaslandım ve çantamda anahtarımı aramaya başladım. Anahtarı, kapı deliğine sokarken titreyen elime hakim olamıyordum. Gerçekten evde beni birini mi beklediğini düşünüyordum? Şuan ben koca aptaldım. Ecrin, elimin titrediğini fark edince elimden anahtarı çekti ve çevirdi. Kapı sonuna kadar açılmıştı ve benden önce eve o girmişti. Benim gözlerim ise merdivenin yukarısındaydı ve içeri hala girmemiştim.

Şeytan ve BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin