Yalnız kaldığımda henüz 17 yaşındaydım. Daha ergen bir veletken eklenmiştim hayatın kara listesine...

1 yıla yakın yetimhanede kalmıştım. Sonra ise hem okul hem de part time bir işle hayatımı sürdürdüm.

Ve dün mezun olmuştum. O keklede bunu kutlayacaktım. Bak yine aklıma geldi...

Okula bazı sebeplerden dolayı erken başladığım için 22 yaşında okulum bitmişti. Yoksa daha beklemem gerekecekti.

O bazı sebepler ne mi? lq seviyem normal insanların bir tık üstündeydi ve algılarım gerektiğinden fazla açıktı.

Yani en azından 6 yaşında deliyim diye götürüldüğüm doktor bey amca öyle söylemişti. Bu sayede sınıf atlamıştım.

Her söylediğimde ego kastığım söyleniyor ama bu olay gerçekten yaşandı dostlar. Ben bu olayları yaşayan kızın beyniyle bizzat tanıştım...

Her neyse bunları bırakıp asıl olaya sevinebilir miyiz? Cerrah olacağım uleen!

Tabi daha önce uyuz bir doktorun yanında çömez bir asistan olmam gerekiyordu...

Hâlâ hiç bir hastaneye başvuru yapmamış olan masum bne, bu durumda oturup lahmacun partisi yapıyordum.

Cidden bazen kendimi anlayamıyorum. Teşekeler...

Ağzımda ki lahmacun artık ağzımı ağrıtmaya başlayınca pipeti ağzıma sokup bir fırt çektim. Yumuşayan lahmacunu hızla çiğneyip yuttum.

Ve iflah olmaz bir aç olduğum için ikinci lahmacunumun da tamamamını ağzıma soktum.

Ve yine çiğneyemedim...

Her ne kadar kafam bir milyon olsa da dışarda asla böyle değildim. Bir arkadaş ortamım veya konuştuğum kişiler yoktu.

Dediğim gibi 17 yaşında yalnız kalmış bir ergen vellettim. Tabi ergenliği hâlâ atlatamamıştım ama olsun.

Çocukluğumu yaşayamamıştım. Ve büyüdükten sonra da yanımda örnek alabileceğim bir yetişkin olmadığı için her şeyi kendimce yaşıyordum. 22 yaşında olmama rağmen yeri geldiğinde bir çocuk yeri geldiğinde 50 yaşında ki kimliğime bürünüyordum. Çünkü dediğim gibi etrafımda ne yapmamı ve nasıl davranmam gerektiğini belirleyecek, bana büyümem için yardım edecek kimse yoktu.

Bi tek kendim vardım.

Belki davranışlarım ergen, çocuk veya bebek gibiydi. Ama ergenken de, çocukken de, bebekken de o yaşlarımı yaşayamadığım için bu yaşımda kendimi frenlemiyordum. Nasıl istersemde öyle davranıyordum. Birilerinin beni yargılandığını ufacık bile sezsem direkt hayatımdan çıkartıyordum.

Zaten hayatımda kim vardı ki? Kapımı çalan kişilerin sadece aidatı almaya gelen kapıcı ve yemek sepeti kuryesi olduğu düşününce cevap ortaya çıkıyordu.

22 yaşında nasıl davranılır bilmiyordum. Hareketlerimin doğru veya yanlış olup olmadığını bilmediğim gibi. Bana bu hayata adapte olmama yardım edebilecek biri olmadığına göre kendi bildiğimi okumam gerekiyordu yine.

Çalan telefonumun müzik sesi kulaklarımı doldururken düşüncelerimden sıyrıldım. Zil sesim anında moodumu yükseltirken gülümsemeye çalışıtım. İbolipa...

Şarkıya içimden eşlik ederek orta sehpadaki telefonuma uçtum. Aynı zamanda ağzımdaki lahmacunu da çiğnemeye çalışıyordum.

Kayıtlı olmayan bir numarayaydı. Normalde açmazdım ama şu an meraktan ölmek için çok gencim...

Ağzımda ki lahmacunu yutmaya çalışırken büyük olduğu için boğazıma takıldı ve öksürmeye başladım. Ama telefon kapanmak üzere olduğu için hemen açtım.

BarkınlarWo Geschichten leben. Entdecke jetzt