Bölüm 14: Kraliçe

37 19 2
                                    

"Neyin var senin?"

Kafamı kaldırıp sesin geldiği tarafa bakınca Alaz'ın ela gözleriyle karşılaştım.

"Hiç, hiçbir şey yok."

Yaslandığı kapıdan ayrılıp yanıma doğru geldi.

"Benden buna inanmamı bekleme. Hiçbir şey yokken partiden çıktık. Aklındakilerin bittiğine inanmıyorum." Haklıydı ve ben haklı olmasını sevmiyordum.

"Sadece orada daha fazla durmak istemedim."

"Çünkü anılar fazla geldi, değil mi?"

Anılar, anılarımız. Hiç aklımdan çıkmıyordu ki. Sadece kafamı sallamakla yetindim. Alaz bar kısmına gidip kendine içecek koydu.

"İster misin?"

"Şişeyi al gel." Gülerek en yukarıdaki şişelerden birini kendine doğru çekti. Kendisi için bardaklardan birini havalandırdı. Kendisi bize doğru gelirken şişe ve bardak peşinden geliyordu.

"Aslında çok saçma." Alaz kaşlarını kaldırdı. "Şişeye ve bardağa baksana havada süzülüyor." Alaz güldü.

"Hâlâ alışamadın mı Melez?"

"Sadece saçma geliyor."

Alaz şişenin ve bardağın masaya inmesini sağladıktan sonra sağ eliyle şakağına vurdu.

"Zihnin Melez, zihinle her şeyi yapabilirsin. İnsanların bunu fark etmemeleri onların en büyük aptallığı biz sadece elimizde olanı kullanmayı biliyoruz." Sağ elini hafifçe kaldırıp buz kristallerinin parmaklarında belirmesine izin verdi. "Soylarımız hariç sahip olduğumuz güçler sadece genetiğimizle alakalı değil. Kullanmayı biliyoruz."

"İnsanlar, insanlar. Sizi yani bizi vampir zannediyorlar." Şişenin kapağını açıp Alaz'ın bardağını doldururken "Neler kaçırdıklarını bir görseler akıllarını kaçırırlardı," dedim.

Alaz bardağı ellerine çekerken bende bütün şişeyi çektim. Şişeyi kafama dikerken Alaz bütün gece konuşacağımız o konuyu açtı.

"Efe'yi hâlâ seviyor musun?"

"Sen seviyor musun?" Ne dediğimi anlamıştı ama duymazlıktan geldi. Ben de üstelemedim. "Sevmek Alaz, sevmek bazen yetmiyor. İlişkimizdeki bazı şeyler belirmeye başlıyor. Beni aniden yalnız bırakışları, hiçbir açıklama yapmadan iptal ettiği buluşmalar, bir kaç gün ondan hiç haber alamamam. Şu an düşünüyorum acaba bana daha önce söyleseydi. Yani ben melez olduğumu, kraliçe olacağımı bilmeden önce sizi tercih eder miydim? Bunun cevabını bulamıyorum."

"Sanırım ben cevabı biliyorum." Gözlerimi ona çevirdim. Sağ eliyle tuttuğu bardak sayesinde kolları gerilmişti. Giydiği beyaz gömleğin kolları yukarıya çekilmişti. Uzun kumral saçları alnına düşmüştü. Elimi uzatıp saçlarını geriye doğru attım. Elimi çekerken omzuna dokununca bakışlarını elime çevirdi. Elimi hemen geriye çektim.

"Neymiş cevabı?"

"Onu seçerdin." Kelimeler ağzından çıkarken çok emindi.

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Kendimden biliyorum çünkü. Eğer kovulmamı sağlayan şeyi Asena bana daha önceden söyleseydi onun yanında yer alırdım ve isyan etmezdim. Ama Asena bana söylemedi ben de isyan ettim. Kovuldum, kovulduk Karanlarla birlikte."

"Neden kovuldunuz ki?" Aklıma gelen soruyu çat diye sormamla Alaz derin bir nefes aldı. Bardağındaki içki bitmişti. Bardağı masaya bırakıp elimdeki şişeyi alıp kafasına dikti. Şişeyi tekrar bana uzattı.

Melez Prenses (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin