Bölüm 13: Parti

37 19 5
                                    

"Mısra!"

Evin kapısının açılma sesi ile kulaklarıma Asena'nın sesi doldu. Üstümdeki örtüyü daha çok yüzüme çektim. Adım sesleri kapıma doğru yaklaştı ve odanın kapısı açıldı.

"Parti varmış."

"Herkeste bu partiyi merak ediyor." Asena üstümdeki örtüyü çekti. Sarı gözleriyle bana sert bakışlar atarken sadece gülümsedim.

"Mısra sinirleniyorum. Alaz bana bir şeyler dedi ama anlamadım hiçbir şey."

"Siz bu aralar çok konuşmaya başladınız ya. Alaz der 'Asena ile konuştum' sen dersin 'Alaz bir şeyler anlattı' falan. Şaşırtıyorsunuz beni."

Bu sefer o gıcık bir gülümseme ile cevap verdi. "Hani sen pek bir şey anlatmıyorsun ya bizde fikir alış verişi yapıyoruz acaba Mısra bu sefer ne yapacak diye."

Yataktan kalkıp karşıdaki boy aynasında kendimi incelerken konuştum. "Çok düşünmeyin canım yaşayıp göreceğiz hepimiz."

Asena "Anlamıyorum ben seni," diyerek odandan çıkmak için arkasını döndü ama durdu, tekrar bana dönünce içindeki telaşı hissettim.

"Annemle konuşman lazım yani Kraliçe ile."

Aynı telaşı bende hissettim. "Neden?"

"Efsa olduğunun haberini öğrendiklerinden beri bunu istiyor. Son olaylardan sonra kesinleşmesini istedi."

"Nasıl olacak bu?"

"Zihninizden konuşacaksınız ama bunun için daha çok odaklanman lazım. Onunla aynı yerde olduğunu hayal ederek buluşacaksın. Andromeda'dakiler ve Kraliçe seni yani yıllar sonra var olan bir efsa'yı merak ediyorlar."

Kafamı bir sağa bir sola sallarken "O kızın bir kovulmuş bir prensin melez kızı olması hakkında ne düşünüyorlar peki?" dedim.

"Bunu ona sorarsın partiden sonra uygunsundur diye düşünüyorum."

"Buna partiden sonra karar verelim."

"Aklında neler varsa emin olamıyorsun."

Gülümsedim. Hem de kocaman. Asena gözlerini devirip odadan çıktı.

Korkuyorsun.

Evet. Korkuyorum, endişeliyim çünkü işin hiç o tarafını düşünmemiştim. Benim için Andromeda var olan ama hiçbir zaman karşılaşmayacağım bir yer gibiydi. Zihnimde yaptığım planlarda bile bütün her şey oraya kadardı sonrası yoktu.

İnsanların vampir olduğumuzu düşünmesi kolaydı. Onlar için korkulması ve bazılarına göre yok edilmesi gereken vampirlerdik ama gerçek öyle değildi. Biz kovulmuşlardık ve buraya ait değildik.

Biz...
Ben...
Kendimi uzun süre sonra ilk defa bir yere ait hissetmiştim. Bu güzel bir histi: Ait olmak.

Andromeda nasıl bir yerdi acaba? Nasıl yaşıyorlardı? Nova haricinde gezegenlerde yaşam olduğunu biliyordum ama orda yaşayanlar kimlerdi? Kitapta bir kısımda okuduğuma göre binlerce yıl önce dünya üzerinde oluşan bir patlamada oluşan güçle bir grup insan Andromeda'ya ulaşıyordu. Onlar hakkında çok bilgi yoktu sadece insan oldukları biliniyordu. Kayıtlar sadece bir noktada başlıyordu. O da Andromeda galaksisinde doğan kişilerin güçlerinin fark edilmesiyle daha sonra soylar ortaya çıkıyor. Kendine ait bir tarihi olmayan Andromeda'da kayıtlar yazılmaya başlıyor. Savaşlar, barışlar, aileler, kazananlar, kaybedenler...

Geçit taşının bulunmasıyla kovulmuş kavramı ortaya çıktı. Andromeda'da geçen 1 yıl Samanyolu'nda 10 yıla eşitti. Bu bir ceza sistemi için çok uygundu. Nova'da yıllar 200 günden oluşuyordu. Dünya'da 1 yıl Nova'da 20 güne eşitti.

Melez Prenses (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin