Bölüm 9: Baskın

53 31 116
                                    

"Mısra, sakın kafanı kaldırma!"

Alaz'ın sesi silah sesleri arasından kulağıma ulaşınca olduğum köşeye daha çok sindim. Fakat bu şekilde bekleyemezdim.

"Bana da bir silah verin."

Benim sesimle Mete belindeki diğer silahı bana verdi. Daha önce silah çalışması yapmıştım ama pek iyi olduğum söylenemezdi. Alaz bunu bildiğinden "Çok fazla ortaya çıkma," diye beni uyardı.

Silahı ayarlayıp ateş açanların olduğu tarafa doğru hedef aldım. Kafamı kaldırıp bir iki atış yaptım. Önümde olan Alaz "İyi ki ortaya çıkma dedim!" diye bağırdı.

Alaz'ın bana bağırışını es geçip etrafa baktım. Bütün herkes kendine bir köşe bulmuştu. En köşede Karan'ın arkadaşı olan Yankı ile göz göze gelince açıkta kaldığını gördüm.

Silahın var mı?

"Yok."

Aramızda sadece iki metre vardı. Şu an ya ben yanına gidecektim ya da çatışma bitene kadar orada kalacaktı ve bu ölüme davetiye çıkarmak demekti. Bizimkiler çoğu kişiyi indirmişti ama biz gelene kadar aramıza sızdıkları için bizi ortalarına almış şekilde ateş açıyorlardı.

Tekrar hedef alınca kafamı kaldırıp ateş ettim. Birini kolundan vurunca aynı hızla tekrar çöktüm. Yüzüme yerleşen gülümseme ile etrafa bakarken aynı gülümsemeyi Alaz'ın da yüzünde gördüm.

"Aferin prenses."

Kraliçe.

Alaz dediğimi umursamaz bir şekilde ayağa kalkıp bir iki el ateş etti ve tekrar çöktü.

"Şu an bunu tartışmak istediğine emin misin?"

Bana bir silah daha ver.

Alaz'ın bakışları hızla bana dönerken bağıran sesi zihnimde yankılandı.

"Aklından ne geçiyor?"

Sadece dediğimi yap.

Silah sesleri kesilmezken Alaz bana belindeki diğer silahı verdi. Ondan aldığım silahı kontrol ederken çevremdeki korkutucu ses devam ediyordu. Diğerleri bağırarak birbiriyle iletişim kuruyordu ama bizimkilerin konuşmalarını hissediyordum.

Solumda görebildiğim üç kişi vardı ama sağ tarafımda beşten fazla kişi görmüştüm. Onlar bize ateş ederken geriye doğru saydım.

Üç.

İki.

Bir.

Alazlar ateş atmak için kafalarını çıkarırken Yankı'ya gitmek için olduğum yerden çıktım. Silahla hem sağa hem sola ateş ediyordum. Alaz ve Karan'ın ismimi söylediğini duyarken onları önemsemedim. İki üç adımda Yankı'nın yanına gelince bir silahı hızla ona verdim.

Sırtımı onun sırtına verdim.

"Üç dediğimde ayağa kalkıp ateş açarak Karanların yanına gideceğiz orası daha kalabalık."

"Tamam."

"Üç!"

Sırtımı Yankı'dan ayırmazken hızla ayağa kalktım o da benimle birlikte kalkarken zihnimde Alaz'ın "Siktir!" dediğini duydum.

İkimiz birlikte ateş ederek Karanların olduğu bar kısmına geçtik. Barın masasından altlamamız lazımdı. Karan barın arkasından bizi korumak için ateş açarken ilk Yankı'yı yanlarına aldılar.

Silahta kalan son mermiyi de attıktan sonra silahı barın arkasına atıp masanın üstüne çıktım. Bu sırada koruma ateşi açan Arındı ama tam o sıra sol omzumdaki ağrıyla durdum. Omzumdaki ağrı gittikçe artarken Karan beni barın üstünden yere çekti.

Melez Prenses (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin